En Sıcak Konular

'Şantajla sınır açmayız'

18 Mart 2010 08:07 tsi
'Şantajla sınır açmayız' Amerikan yönetimine mesaj...

“Türkiye gibi bir “bölgesel dev”in, Amerikan Kongresi’nin bir komitesindeki 23 oya karşı Büyükelçi Namık Tan’ı Ankara’ya çağırmasının mutlaka  net bir nedeni vardır. Çünkü büyükelçi çağırmak, diplomatik dilde sert bir yanıttır. Meselenin düzelmemesi halinde zincirleme gelişmeyle daha “vahim” sonuçlar doğabileceğinin de anlatımıdır. Anlaşılan, Türkiye, Obama  yönetiminin sözde soykırım iddialarını içeren karar tasarısına karşı geliştirdiği politikadan “santaj” kokusu almıştır.” (8 Mart 2010, STAR)

Türk dışişleri kaynaklarının kritik gelişmeler ile ilgili verdikleri bilgiler, yukarıdaki satırları doğruladı. Üst düzey yetkililerin konuya yaklaşımı şöyle:

“Türkiye’nin, Amerikan Temsilciler Meclisi Komitesi’nde Ermeni soykırım iddialarıyla ilgili olarak aldığı karara bu tepkiyi göstermiş olmasının temelinde, Obama yönetiminin daha önceden vermiş olduğu sözlerin aksine, son dakikaya kadar bu gelişmeyi önlemek için elini oynatmamış olması yatmaktadır. Aksine, Büyükelçimiz Namık Tan, bu süreçte görüştüğü bütün Amerikalı yetkililerden, kararın çıkmasının, Beyaz Saray’dan kaynaklanan bir strateji olduğu mesajını da almıştır. Yani, Amerikan yönetimi, Türkiye’yi, soykırım baskısıyla, Ermenistan sınırını tek taraflı bir kararla açmaya zorlayabileceğinin hesabını yapmıştır. Büyükelçi Tan’ın geri çağrılması, bu politikanın tarafımızdan çok iyi anlaşıldığını ve yanıt vermekte kararlı olduğumuzu göstermektedir.”

Sorun nerede düğümleniyor

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın, Amerikan Kongresi’nde yaşanılan gelişmeler çerçevesinde konuyu, şu anda ekmek parasını Türkiye’den kazanmasına “göz yumduğumuz” Ermeni komşularımızın memleketlerine geri gönderilebileceği mesajına kadar götürmesi dikkat çekici...

Demek, Türkiye gerçekten bir konuda rahatsız... Bu rahatsızlığı, yine, Dışişleri kaynaklarımıza dayanarak iletelim:

“Bu konudaki kararlılığımızı net olarak aktardık. Evet, Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerde hukuki metin olarak yer almamaktadır ama, açıklamalarımız, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin, Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarına dönük politikasına bağlı olduğu yönündedir. Yani, biz, Kafkasya’daki iki süreci birbirinden ayırarak görmüyoruz. Türkiye-Ermenistan ilişkileri Ermenistan-Azerbaycan ilişkileri birbiriyle doğrudan bağlantılıdır. Eğer Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan toprakları konusunda bir ilerleme sağlanamazsa, ikili ilişkilerde de ilerleme sağlanamayacağı açıktır...”

Belli ki, Ermenistan ve onun gibi düşünen devletler ile kurumlar, hatta içimizdeki bazı akademisyen ve yazar-çizerler, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin Karabağ ipoteği olmadan sürdürülmesinden yanalar. Türkiye ise, Azerbaycan’ı kaybedebileceği riskini yükselten böyle bir politikaya “asla” yönelmeyeceğini herkese gösteriyor. Öncelikle Amerikan yönetimine...

Pekiyi, şimdi ne olur

Türk dışişlerinin Kafkasya’da Azerbaycan’ı yalnız bırakmayan, Ermenistan’ı da kalıcı barışa zorlayan tutumu, aslında, bölgede istikrarın sağlanmasının tek anahtarı gibi görünmektedir. Ermenistan kayırılan bir ülke. Diasporası güçlü. Türkiye’nin kararlı tutumunda yaşanabilecek en küçük bir gerileme, Erivan’ın Karabağ ve işgal toprakları sorununu ilelebet ertelemesine, nihayetinde bölgede çok kanlı bir askeri hesaplaşma riskinin doğmasına yol açacaktır.

Rahatsızlık verici olan, Türk dış politikasının önem verdiği bir konunun birçok yönden vesayet altına girmiş olduğu görüntüsüdür. Bir yanıyla, Ermeni diasporasının, diğer yanıyla da Ermeni ve Azeri liderlerin atacakları adımların vesayetinden söz ediyoruz. Tabii bir de işin içinde soruna doğrudan müdahil Rusya, Amerika ve Fransa var...

Bu nedenle, Rusya Devlet Başkanı Medvedev’in önümüzdeki mayıs ayında gerçekleşmesi beklenen Türkiye ziyareti gelişmeler açısından çok önemli bir dönemin başlangıcı olabilir. Türk Dışişleri kaynaklarının şu sözleri önemli: “Biz Rusya’nın bu konuda bu kadar kararlı ve olumlu bir rol üstlenebileceğini düşünmemiştik ama bugüne kadar sergiledikleri tablo, onların da, nihayet, bu konuda kalıcı bir çözüm istediklerini ortaya koyuyor...”

Neresinden baksanız Türkiye açısından kritik bir konu... Bir yanda tarih var, diğer yanda bugünün gerçekleri... Ama net olarak anladığımız nokta... Üzerimizdeki bütün şantaj politikalarına karşın, Ermenistan sınırı daha bir süre kapalı kalacak...

Ardan Zentürk / Star



Bu haber 866 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,072 µs