En Sıcak Konular

The Times bizi niye sevmiyor?

8 Mart 2010 11:04 tsi
The Times bizi niye sevmiyor? Yoksa.. Yoksa onlar da mı artık 'kaydığımızı' düşünüyor? iyibilgi Ankara

Türkiye’nin bir tür “eksen kayması” yaşadığı ve Batı’dan (!) uzaklaşarak Doğu’ya meylettiğine ilişkin tez, genel olarak Kıta Avrupası’na ait.

Yoğun olarak itiraz oradan geliyor ve eskisi kadar olmasa da hala dillendiriliyor. ABD ve İngiltere ise bu “coşku”ya işin başından beri pek katılmış değiller. Ne Washington ne de Londra-bir iki konuyu tam vakıf olmayan mini gazete haberleri dışında-bu fikri hiç olumlamadılar.

Hele devlet ağzından “Türkiye bizden uzaklaşıyor” minvalli akıma kapılmadılar. Ancak evvelsi gün İngiliz The Tımes Gazetesi’nde yeralan uzun bir analiz bu açıyı bozdu.

The Times önemli. İngiltere’nin en eski, en saygın ve herkes biliyor ki, zaman zaman Londra’nın sesini de duyuran bir yayın.

Bu gazete Ermeni sözde soykırım tasarının oylanma sürecinden bahisle ve özetle şunları yazdı…

"Obama yönetimi Kuzey Irak konusunda Türkiye'ye bağımlı. İran'ın yalıtlanması konusunda da öyle. NATO'nun tek Müslüman üyesi olan, İncirlik'te bir Amerikan üssüne ev sahipliği yapan Türkiye'nin, Amerika'nın sorunlu F35 savaş uçakları gibi kilit önemdeki savunma projelerine de dahil olduğu düşünülürse, elinde oynayabileceği birçok kart var.”

Buraya kadar herkesin bildiği veya tahmin ettiği bilgiler..

“Ancak bu tür çıkışlar geri tepebilir. NATO müttefiklerini sürekli tehdit eden Türkiye'nin, Ermeni soykırımını öteden beri kabul eden Rusya ile ilişkileri hiç bu kadar sıcak olmamıştı. Türkiye'nin bir numaralı doğalgaz tedarikçisine yakınlaşmada gösterdiği bu pragmatizm, Amerika Birleşik Devletleri'ne gösterdiği yüksek perdeden tepkiyi gölgede bırakıyor."

İşte bu başka bir dil! Kimi yorumcular bu sözleri “beklenmedik” buluyor. Kısmen doğru olabilir. Türkiye’nin ABD’den uzaklaşarak Rusya’ya yakınlaştığı önermesi bu mânada beklenmedik olabilir.

Ancak iş bununla bitiyor mu? Benzer değerlendirmeler, işin ana hattının enerji üzerine kurulmuş olabileceğini okuyorlar. Yani Türkiye-Rusya ilişkilerinin ana parametresi enerjiyi belirleyici görüyorlar.

Bu da mümkün ve dikkata alınması şart. Hele hele zamanın Başbakanı Mesut Yılmaz’ın TBMM’deki Nabucco görüşmeleri sırasında anlattığı olay anımsandığında!

Yani enerji stratejilerinin çakışması bu beklenmedik çıkışın önemli ayağı olabilir.

Daha derine inelim mi?

The Times Gazetesi’nin bu yorumu Ermeni konusu üzerinden hareketlendiğinden çabuk ilgi çekti. Ama aynı gazetenin, fark edilen ama bu kadar hızlı ilgi çekmeyen başka bir haberi daha vardı.

1 Mart tarihli bu haberin başlığı şu: “Ordu-AKP kavgası Türkiye’yi faleketin eşiğine getirdi”..

Oldukça sert ve iddialı bu başlığın devam satırları da şöyle; “NATO paylandalarından biri, potansiyel AB üyesi ve Batı’nın Ortadoğu’daki stratejik müttefiki Türkiye bugün bir felaketin eşiğinde. Ilımlı İslamcı hükümetle ordu arasındaki gerilim bir darbeyi tetikler ya da siyasi ve dini şiddete yol açarsa, Batı, bölgesel istikrar ve Türkiye hesaplanamayacak bir zarara uğrar.”

Haberin sunuluş biçimi bu. Adeta alarm veriyor. Fakat içi böyle değil! Geri kalan kısmı da sanki Erdoğan’a demokrasi mücadelesinde bir rehber sunuyor. “Acele etme ama kararlı ol” gibi.

Bu metin ayrıca değenlendirilmeli! Özellikle de ABD ve İngiltere’nin Türkiye’ye bakışında gerçekten “eksen kayması” tanımı ile ilgili bir değişiklik mi var yoksa Ankara’nın özgür tutumu oraları da mı rahatsız etmeye başladı?

Sanırız asıl mesele başta dediğimiz gibi yine enerji konusu. Yoksa ABD ve İngiltere’nin Avrupa’nın bile artık geri çekmeye başlığı eksen kaymasına basması mümkün gözükmüyor.

Tabii bu önerme sizin bugün gazetelere yansıyan, “Demokrat Türkiye daha mı Avrupa mı?” başlıklı Newsweek haberini de gözden geçirmenize engel değil.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,787 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,717 µs