Osmanlı'da oyun bitmez: Bu kriz niye? | " /> Osmanlı'da oyun bitmez: Bu kriz niye? | "/>

En Sıcak Konular

Osmanlı'da oyun bitmez: Bu kriz niye?

5 Mart 2010 09:15 tsi
Osmanlı'da oyun bitmez: Bu kriz niye?

Türkiye, Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen tasarıyı kabul eden Washington’a sert tepki gösterdi. Peki, Türkiye daha öceki kararların aksine neden şimdi bu kadar sert tepki gösterdi? Cevabı basit: Ankara Washington’la tansiyonu kasten yü

Ve o gün geldi... ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler komitesi Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen tasarıyı bir oy farkla kabul etti.

Türkiye ise bu karara ivedi ve sert tepki gösterdi. Kararın kesinleşmesinden yaklaşık üç dakika sonra Başbakanlık, bir saat kadar sonra da Cumhurbaşkanlığı bir açıklama yayınladı. Başbakanlık tasarıyı üzüntüyle karşıladığını, ABD-Türkiye ilişkilerinde arzu edilmeyen sonuçlara yol açacağının daha önce ifade edildiğini söyledi ve Türkiye’nin Washington büyükelçisi Namık Tan’ın istişare için geri çağrılacağını belirtti. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “kararı makul bulmuyorum. Bu kararın Türk halkında hiç bir itibarı bulunmamaktadır” dedi.

Türkiye’nin tepkisi oldukça sert. Yapılan açıklamalar bir yana Washington’daki elçisini istişare için dahi olsa geri çağırıyor Ankara. Bu oldukça sert bir mesaj.

Peki, kararın dış ilişkiler komitesinden geçmesi çok mu önemli? Aslında değil... Daha önce Bush döneminde de tasarı bu komiteden geçmişti. Ancak önemli olan Kongre’nin gündemine gelip gelmeyeceğiydi. Bush, Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Peosi’yi aramış ve tasarıyı gündemine almamasını rica etmişti. Pelosi de bunu kabul etmişti.

Yani herşey 24 Nisan öncesinde kopacaktı. Önemli olan da o tarihti. Ama Türkiye, daha önce benzer kararları çıkaran komiteye bu kez anlam yükledi, önem atfetti ve iş elçiyi geri çağırmaya kadar vardı.

Neden?

Çünkü Türkiye , tasarı konusu üzerinden Ermenistan konusunda ABD ile ilişkileri kasten geriyor.

Sebepleri şöyle:

1.      Obama Başkan olduğunda, 24 Nisan açıklamasında “soy kırım” sözcüğünü kullanıp kullanmayacağı tartışma konusu olmuştu. Çünkü Obama, seçim kampanyasında oy toplarken Ermeni iddialarını destekleyeceğini söylemişti. Obama ilk 24 Nisan’ı “soy kırım” sözcüğünü kullanmadan atlattı, ancak TBMM’de yaptığı konuşmada da belirttiği gibi “fikirlerim değşmedi” dedi. Bu şu anlama geliyordu: ABD bu yıl Ermeni soykırımı tasarısını gündeme alacaktı. En azından böyle bir tehlike doğdu. Obama 24 nisan’da soykırım demeyerek Türkiye’ye Ermenistan’la ilişkileri geliştireceği bir yıl verdi. Ankara’nın Erivan’la yakınlaşması ve imzalanan ancak henüz meclisere taşınmayan protokoller bu yüzdendi. Ankara, bu kez durumun ciddi olduğunun farkında. Bu yüzden 24 Nisan’da bu tartışmayı yapacağına, komiteden karar çıkınca durumu krize çevirdi ki 24 Nisan öncesinde ABD’ye ciddi bir mesaj verebilmiş olsun. Bir nevi preemptive strike (Bush’un Irak’ta uyguladığı “tehlikeyi oluşmadan ortadan kaldırmak” stratejisi) gibi.

2.      Ankara, Erivan’la yakınlaşma politikası çerçevesinde protokollere imza attı. Ancak, hem Azerbaycan’ı kaybetme tehlikesi hem de Erivan’ın Karabağ konusunda olumlu adım atmama konusunda diretmesi Türkiye’yi hem Azerbaycan gözüne hem de iç politikada zor durumda bıraktı. Türkiye bu yüzden daha sonra Erivan’la yakınlaşmanın gerçekleşmesi için Karabağ sorunu konusunda olumlu adım beklentisini ortaya koydu. Türkiye ABD’yle krizi derinleştiriyor. Açıklamalarına bunu da yansıtarak “Ermenistan’la yakınlaşma tehlikeye girecek” diyor. Böylece Ankara protokollerin altına imza atma konusunda zaman kazanıyor.

3.      Ankara krizi tırmandırıyor. Çünkü bu güne kadar çok önemli konularda kendisine karşı koz olarak kullanılan Ermeni tasarısını tersine çevirerek koz haline getirmeyi planlıyor. Şöyle açalım: Türkiye ABD’yle ilişkilerinde, örneğin İran konusunda, bir anlaşmazlığa düştüğünde bundan sonra masaya “tasarıyı koyabileceğini” düşünüyor. Ters bir mantık gibi gelebilir, ancak işe yarayabilir.

Peki, bu gerilimin Türkiye’ye faturası olmaz mı? Olabilir... Zira ABD İsrail değil. Üstelik Türkiye’nin ABD ile ilişkileri üst düzeyde ve hayati öneme haiz. Ancak Türkiye, ABD’nin özellikle Ortadoğu’daki çıkarlarının Türkiye üzerinden geçtiği inancında. Ankara, ABD’nin Ermeni tasarısı için hem Türkiye’yi, hem de Türkiye üzerinden Ortadoğu’daki çıkarlarını kaybetmek istemediğini düşünüyor olabilir. Bu düşünce meseleleri doğru okumak anlamına da gelebilir, Türkiye’ye fazla bir önem atfetmek de... Türkiye’nin hesabında haklı olup olmadığını gelişmeler gösterecek.

 www.iyibilgi.com



Bu haber 2,918 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,347 µs