Cihaner'e başka dava da açılmış!

19 Şubat 2010 09:44 tsi
Hakkında Erzurum Özel Yetkili savcılarının tutuklama talebinden çok önce Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'nin açtığı 26 yıllık başka bir dava daha mevcut.

Erhan Başyurt / Bugün

Telekulak skandalı ve samimiyet testi

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanması yargı krizinin fitilini ateşledi.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) olağanüstü toplandı ve soruşturmayı yürüten dört savcıyı görevden aldı.

Oysa Cihaner'in evi ve ofisinin aranma kararını da tutuklama kararını da hâkimler verdi.

İtirazı reddedenler de hâkimlerdi.

Demek ki elde inkârı mümkün olmayan deliller mevcut.

Buna rağmen HSYK kararı, yürüyen bir soruşturmayı etkilemeye yönelik olduğu için tam bir hukuk skandalı...

Her şeyden önce Başsavcı Cihaner, Ergenekon terör örgütüne üye olmaktan tutuklandı.

Hakkında Erzurum Özel Yetkili savcılarının tutuklama talebinden çok önce Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'nin açtığı 26 yıllık başka bir dava daha mevcut.

Ortada hiçbir gerekçe yokken Erzurum'daki dört savcıya el çektiren HSYK, hakkında dava dahi açılan Cihaner'i ise görevinde tutuyordu.

Üstelik Cihaner hakkındaki suçlamalar yenilir yutulur cinsten değil.

Tutuklu teğmenlerden birinin tuttuğu notlar, Cihaner'in yasa dışı faaliyet amaçlı toplantılara katıldığını ve hatta zaman zaman başkanlık yaptığını gösteriyor.

"Çete", dindar insanlara "evlerine silah koydurtarak" tuzak kurmuş.

Polis ve askeri karşı karşıya getirmeye çalışmış.

Ergenekon'u aklamaya, delilleri sulandırmaya gayret etmiş.

AK Parti'yi kapatmaya yönelik yasa dışı yoldan delil oluşturmayı planlamış.

Sıradan insanları terörist diyerek dinlemiş...

Yani ortada bir de tele-kulak skandalı var.

"İBDA-C" ve "HİZBULLAH" mensubu olarak gösterilen dindar insanların telefonları gizli takibe alınmış.

Cihaner, İsmailağa Cemaati'ne mensup olduğuna inandığı insanlar hakkında dinleme yapabilmek için onları terörist olarak resmi belgelerde kaydetmiş.

Üstelik iki yıl boyunca Ağır Ceza Savcıları'nın alanına giren bir soruşturmayı üstlerinden gizlemiş...

Bütün iddiaları bir yana bıraksak, tele-kulak skandalından en çok şikâyet edenler Yargıtay, YARSAV, HSYK üyeleri değil miydi?

Tele-kulak konusunda hassas yayın yapan basın kuruluşları da Cihaner konusunda nedense ters köşedeler.

CHP'nin tavrını anlamak ise mümkün değil.

Tele-kulak konusunda İçişleri Bakanı aleyhine gensoru bile verdi, CHP.

Ama CHP'li Ahmet Ersin dün yine Erzurum'daydı.

Cihaner'i cezaevinde ziyaret etti.

Neden? Acaba yasa dışı dinlemelerin nedenini de sordu mu?

Size garip gelecek ama Ersin, İnsan Hakları Komisyonu'nda oluşturulan "Gizli Dinleme Yoluyla Özel Haberleşmenin İhlali" Alt Komisyonu'nun bir üyesi.

Komisyonun raporunu yeterli bulmayarak muhalefet yazısı yazacak kadar bu konuda hassas!

Ancak Ersin, ilgi çekici bir şekilde Erzincan soruşturmasının her safhasına tepki koyan bir isim.

İyi ama neden?

CHP, "Ergenekon'un savcısıyım" derken her hukuki sürecin de karşısındayım mı demek istiyor?

Dindarlar için tele-kulak özel hayatın ihlali değil mi?          

Erzincan soruşturması, tele-kulak konusunda turnusol kâğıdı gibi...

Kim samimi kim siyasi yaklaşıyor görmek mümkün.

 

Bu haber 509 defa okundu.