EMASYA neden kalktı? | " /> EMASYA neden kalktı? | "/>

En Sıcak Konular

EMASYA neden kalktı?

5 Şubat 2010 09:14 tsi
EMASYA neden kalktı? EMASYA Protokolü, dün İçişleri Bakanlığı’nın neredeyse tek satırlık bir açıklamasıyla tarihe karışıverdi... Bu çok olumlu gelişmenin sadece Başbakan Erdoğan’ın verdiği sinyal sonucundan ibaret olmadığını düşünürsek, nasıl bir değerlendirme yap

Mehmet Altan / Star

28 Şubat’ın en şah hamlelerinden biri olan ve AB’nin İlerleme Raporları’nda yıllardır ilgasını istediği, askere sorgusuz sualsiz kentin şıpın işi “askerileşmesini” sağlayan...

...“EMASYA Protokolü”, dün İçişleri Bakanlığı’nın neredeyse tek satırlık bir açıklamasıyla tarihe karışıverdi...

***

Bu çok olumlu gelişmenin sadece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği sinyal sonucundan ibaret olmadığını düşünürsek, nasıl bir değerlendirme yapmalıyız?

Hafızam soruya cevap ararken, en yakın tarihten eskiye doğru bir sıralandırma yaptı...

İlk aklıma ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in Sabah’ta Nur Batur’a söyledikleri geldi...

“Türkiye’de demokratik sistemin kökleri ve iç sorunları çözmede hoşgörü farkı bir noktada.

AKP hükümeti ve başka unsurların yarattığı demokratik dönüşüm açık.

Bu durumda da ordunun içerdeki durumu güçlü biçimde denetlemesi ve gözetlemesine duyulan ihtiyaç azalmış durumda. Bu da açıkça görülüyor.”

Yıllarca Soğuk Savaş anlayışını harharlayan, Türkiye’yi Sovyetler’e karşı ileri karakol olarak kullanan ABD’nin Ankara Büyükelçisi bu çok çarpıcı cümleden sonra şöyle devam ediyor:

“Tabii bir de AB’ye katılımın gerekli kıldığı koşullar var. Ordunun sivil hayata müdahalesinin azaltılması hatta tümüyle ortadan kaldırılması gerekiyor. Hatta ordunun politikaların şekillenmesindeki müdahalesinin de azaltılması hatta kaldırılmasını gerekli kılıyor. Avrupa bizim Amerika’daki uygulamamızdan çok daha ileri gidiyor. Bizde generaller görüşlerini söylerler ve dış politikanın şekillenmesinde rol oynarlar.”

***

Aynı gün, son zamanlarda askeriyenin başına geçen yeryüzü standartlarındaki yegâne komutan olan Hilmi Özkök ise şunları söylemekteydi:

“Her şey değişirken TSK da değişecek. Bu yönde çalışmalar zaten yapılır.

Değişmezseniz, gelişmelerin dışında kalırsınız. Bunun karşısında duramazsınız. Bu işlerden korkmamak lazım...

Dünya sahnesinde yer almak istediğiniz noktaya ulaşmalısınız.

Neyi özlüyorsak, kendimizi nereye layık görüyorsak, oraya ulaşmaya çalışmalıyız. Bu aslında bütün kurumlarımız için geçerli.”

***

Dün de...

“EMASYA kalkabilir mi” sorusuna Orgeneral Başbuğ, “kalkabilir, bu protokole gerek yok, zaten kanunda yetki var. Neticede EMASYA Protokolü konusunda bizim için kanunlar esastır. EMASYA Protokolü’nün bunun üzerine geçmesi mümkün değildir. Bu protokole aşırı önem verildi, olmadık yerlere çekildi. Gizliliği de bu süreci daha da karıştırdı” yanıtını verdi.

***

Hafızamın çektiği “en geniş açılı resim” ise daha eskiye, 23 yıl önce 3 Temmuz 1987 yılında Sabah Gazetesi’nde yazdığım “Asker Değil Tüccar Devlet” başlıklı yazıdaki bir paragrafa aitti:

“Gelişmekte olan ülkelerin dışa açılma süreciyle birlikte, sistem dünya ülkelerini ekonomik açıdan çok daha rahat denetler oldu. Çünkü gelişmekte olan ülkelerin ihracatlarını arttırmak için paralarının değerini dolara göre sürekli ayarlamaları gerekiyordu. Böylece ABD doları diğer ülkelerin ekonomik müfettişi haline geliyordu. Ayrıca, amaç artık soğuk savaş sloganları bağırmak değil, istikrar içinde piyasa mekanizmasını koruyabilmek, kapitalist sistem içindeki ekonomik rolü başarmaktı. Dışa açılma ile ekonomi ön plana çıkmış, “siyasal milliyetçilik” geride kalmıştı. Böylece savunma giderleri de eskisi kadar kabarık olmayabilirdi. Nitekim ABD diğer ülkelere yaptığı askeri yardımları azaltıyordu.

Böylece, militarist görünümlü yönetimler yerine, malını alıp satmasını bilen, dünya pazarlarındaki yerini büyütmeye uğraşan tüccar devletler yeğleniyordu. Zaten, yeni sermaye birikim modeli de dünya pazarlarındaki dolaşımın aksaklığa uğramadan yürümesi için istikrarlı ve daha demokratik çözümlerden yanaydı.

Filipinler’den başlayıp, Panama’dan Güney Kore’ye kadar uzanan ABD’nin yeni tavrı “asker değil, tüccar devlet” sloganının somut bir ifadesi olabilir.”

***

EMASYA kalktı diğer benzeri anti-demokratik mevzuat da kalkacak...

Çünkü yeryüzü epeydir “askeri vesayet” de, “asker devlet” de istemiyor...

Sadece bu yasalar kalkmayacak, durumu değerlendiremeyen de gidecek...

Anlayanın ise yıldızı parlayacak...

 

 



Bu haber 678 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,953 µs