En Sıcak Konular

TEKEL Eylemi'nde iki farklı görüş

4 Şubat 2010 13:45 tsi
İnternethaber yazarları Nazım Alpman ile Adnan Okan Berk TEKEL eyleminde taban tabana zıt düşünüyor.

TEKEL eyleminde iki taban tabana zıt görüş. İnternethaber'in iki usta kalemi Nazım Alpman ile Adnan Okan Berk TEKEL eylemini farklı cepheden yorumluyor.

İşte bir eylem iki farklı yorum... Karar sizin...

Meğer komünizm hala çökmemiş (Adnan Okan Berk)

 

Günümüz dünyasında “Sosyal Devlet” diye bir kurum yok…

Daha önce de olmadı…

Olamadı…

Oldurmak isteyenler de sonunda, yönettikleri ülkenin bütün yurttaşlarını aç bıraktılar…

Halkların ömürlerinin yarısı kuyruklarda geçti…

Örnek mi?..

S.S.C.B…

Ve o benim gençliğimin söylemiyle “Peykleri”…

“Demirperde Ülkeleri” yani…

“Sosyal Devlet” iken sürünüyorlardı…

Bugün ise her türlü özgürlüğün doyasıya yaşandığı birer ülke haline geldiler...

“Sosyal Devlet” iken, gelecekte bir gün “özgürce tüketme” umutları yoktu...

Bugün ise en azından o umutları hep taze…

Gidin, milyonlarca Çek’e, Leh’e, Bulgar’a, Romen’e, Macar’a ve Rus’a “dünkü sosyal devlet” mi yoksa bugünkü “Liberal devlet” mi diye sorun bakalım ne cevap alacaksınız..

Gidin sorun bakalım dünkü sosyal devletin üyelerinden biri olan Azeri kardeşlerimiz ne diyecekler…

o günkü "Sosyal Devlet" mi yoksa bugünkü “Liberal devlet" mi?.

Alacağınız cevabı söyleyeyim: Bugünkü Liberal Devlet…

 

                                 ***

 

Şimdi yeniden köhne bir “Sosyal devlet” anlayışına dönmek mi istiyoruz ne?..

Büyük şehirlerimizi “gecekondu” mezbeleliğine, arazi yağmacılığına dönüştüren “köhne Sosyalistler” başımıza belâ oldular yine…

Bunların ağababaları kendilerine Liberal patronlar tarafından verilmiş köşelerde, Liberal ekonomi düşmanlığı yapıyorlar…

Zannetmeyin ki bunu “TEKEL işçilerine olan aşklarından” dolayı yapıyorlar…

Asla!...

Amaç, hükümete zarar vermek…

 

                                 ***

 

O “Sosyal Devlet” anlayışının büyük şehirlerde milyonlarca “göbeğini kaşıyan” adam ürettiğini görmezden gelenler birden “göbeğini kaşıyan adam aşığı” kesildiler başımıza…

Bayanlar/Baylar!..

TEKEL işçilerine karşı hükümetin tavrını eleştirmek, bu ülkede iş umudu ile yaşayan milyonlara ihanettir…

Üniversitede dirsek çürütüp işsiz gezen milyonlarca gencimizin eğitimine hakarettir…

On bin kişinin katlanmaktan kaçındığı fedakârlığın çok daha fazlasını, milyonlarca işsizden ve üç otuz paraya geçinmeye çalışan emekçi – emekliden beklemektir…

 

                                 ***

 

Peki…

Hükümet’in hiç mi suçu yok?..

Evet, “Suçu” yok…

Ama…

“Hatası” çok…

Bir devleti yönetenler “ekonomide sosyal devleti” değil ama “toplumsal yaşamda sosyal devleti” pekâlâ gerçekleştirebilirler…

Gerçekleştirmeliler…

Bunun yolu, yurttaşlara “sevgi” ile yaklaşmaktan geçer…

Erdoğan gibi “ikna” yeteneği yüksek, sosyal ilişkilerde başarısını kanıtlamış bir başbakan, TEKEL işçileri ile uzaktan ağız kavgası yapacağına, bir gecenin soğuğunda yanlarına gidip, onların taleplerine neden “hayır” demek zorunda olduğunu anlatmalıydı…

Başbakan’ın hatası – kusuru –eksikliği bunu yapmamaktır…

 

                                 ***

 

Gelin, TEKEL işçilerinin olayına tek pencereden bakmaktan vazgeçelim…

Ne; yüzde yüz TEKEL işçileri haklıdır…

Ne de hükümet…

TEKEL işçileri, “olmayacak duaya âmin” denmesini isterken hükümet ise işçilerin dua etmelerini bile yasaklamaktadır…


TEKEL işçisi ülkenin yüz akıdır (Nazım Alpman)

TEKEL işçisi ülkenin yüz akıdır (Nazım Alpman)


Ankara"da son yılların en soğuk kış aylarında çadırlarda geceli gündüzlü direnen TEKEL İşçileri, Hükümet ile yapılan görüşmelerde anlaşmaya varamadılar.

Sonuçları ne olursa olsun, TEKEL İşçilerinin bu destansı direnişi işçi sınıfının başarı hanesine yazılacak bir eylem namıyla tarihte yerini alacaktır.

Türkiye"nin son 25-30 yılında kaç tane büyük işçi eylemi vardır?

Zonguldak maden işçilerinin 1990"daki büyük grevi ve Ankara yürüyüşü…

12 Eylül sonrasında 2500 işçi ile başlayan 1986"daki Netaş Grevi…

1989 Bahar Eylemleri…

TEKEL İşçileri özlük haklarını ilgilendiren 4C statüsüne karşı direniyorlar.

Bilindiği gibi bu harf ile rakamın bir birlikteliği daha var: C- 4!

C-4 tahrip gücü çok yüksek plastik bir patlayıcının da adıdır. Patlatılması için bir fünyeye ihtiyacı olan bomba, 1960"larda geliştirildi.

1960"larda Türkiye İşçi Sınıfı en önemli silahına Kavel Grevi ile sahip olmuştu. 1961 Anayasası"nda yer alan işçilerin grev hakkı için yasal düzenleme bir türlü yapılamıyordu. Sonunda Maden-İş Sendikası Koç Holding"e ait İstinye"deki Kavel Kablo Fabrikasında 1963 yılının soğuk bir kış günü (28 Ocak) işçiler fabrikanın kapısına kocaman pankartı astılar:

“Bu işyerinde Grev var!”

İstanbul"un ücra bir köşesindeki fabrikada başlayan bu direniş büyük bir dönüşümün, anahtarı oldu. Grevi takip eden günlerde Çalışma Bakanı Bülent Ecevit"in hazırladığı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu TBMM"den geçerek kabul edildi.

Bazı kaynaklar bu gelişmeyi “Ecevit, işçilere grev hakkını verdi” diye yorumladı. Ama bütün dünya biliyordu ki, gerçek öyle değildir:

-Hak verilmez alınır!

Kavel İşçileri de grev haklarını kullanarak söz konusu yasanın yürürlüğe girmesini sağlamışlardı.

Kavel Grevi o kadar büyük bir heyecan yaratmıştı ki, izleri hayatın her alanına yayıldı. Mesela büyük şair Hasan Hüseyin o heyecanla Kavel şiirinde şu satırları yazmıştı:

“İşime karım dedim

Karıma Kavel diyeceğim

Ve soluğum tükenmedikçe bu doyumsuz dünyada

Güneşe karışmadıkça etim

Kavel Grevcilerinin türküsünü söyleyeceğim.”

Şimdi Ankara"nın soğuğunda direnen TEKEL işçileri, emek dünyası adına gelecek günlerin onur duvarlarını örüyorlar.

İlerde onlar için “Türkiye"de muhalefet adına yaprakların bile kıpırdayamadığı yıllarda TEKEL işçileri” denilecek:

-İşçi sınıfının üretim gücünü bütün Türkiye"ye hatırlattılar. İşçi sınıfı vardır dedirttiler.

Tıpkı Kavel işçilerinin destanı, NETAŞ grevcilerinin heyecanı, Zonguldak Madencilerinin direniş gücü gibi, AK Partili teslimiyet yıllarına karşı dimdik duran eylemciler oldular.

İşte bu yüzden sonuçları ne olursa olsun rahatlıkla diyebiliriz ki:

-TEKEL İşçisi ülkenin yüz akıdır!

internet haber



Bu haber 736 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,877 µs