En Sıcak Konular

Sabah bunu nasıl atladı? Gün 2 - Analiz 2

4 Şubat 2010 13:01 tsi
Sabah bunu nasıl atladı? Gün 2 - Analiz 2 Darbe olur mu dedi, darbe olmaz mı dedi, nerede olur dedi? iyibilgi Ankara

Dün kaldığımız yerden devam edelim. Sabah Gazetesi’nin ABD Büyükelçisi James Jeffrey ile yaptığı söyleşinin ikinci bölümü bugün yayınlandı.

Her zaman olduğu gibi okuyamayanlar için bugünkü tam metni bu linkden izleyebilirsiniz.

Biz ise ‘okunamayanları’, ‘Türkçesi’ne tercümeye devam edelim.

İşte ‘gerekli’ bölümler:

JEFFREY: “1980'de askerler yönetime el koyduğu için çok mutluydu. 1983'te yeni anasaya yapıldı. İç düşmanlara karşı ordunun içte gücünü yasallaştırdı. Anayasayı halk referandumla kabul etti. Bu nedenle önemli bir dokümandır ve orduya geniş yetkiler tanıdı.

Türkçesi: Aslında burada Türkiye’de yaşanan bir tartışmaya da açıklık getiriliyor. Şu veya bu nedenle 12 Eylül döneminde askere övgüler yazan bugün ise yergiler dizen kimi kalemlerin o zamanki “mutluluğu” ABD tarafından da onaylanmış bulunuyor! Kimin aklına gelirdi ki? Bu bağlamda, ordunun Türk siyasi hayatındaki ağırlığını resmileştiren Anayasa mimarisinde onların da harcı oluyor! Bu çıkarımdı Jeffrey sadece tespit yapıyor. Ama “düşman” tanımına dikkat gerekli! Bu tarif kime ait?

JEFFREY: ( 12 Eylül’de Türkiye'deki iç tabloda soğuk savaş koşulları ne ölçüde etkili oldu sizce? Sorusuna) “Bakın 1960'lardan 1980'lere kadar Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkelerden cephedeki NATO üyesi ve Batılı ülkelere yönelik korkunç baskı vardı. Doğu Almanya'nın desteklediği Bader Mainhoff, Batı Almanya'da olaylar çıkardı. Ağca'nın arkasında Bulgaristan olduğu gibi Türkiye'deki olayların arkasındaki unsurdu. Yani dışta askeri tehdit vardı. İçte de büyük bir tehdit!

Türkçesi: Burada kesiyoruz, kesmek zorundayız. Bugün ABD, büyükelçisinin ağzından Mehmet Ali Ağca’nın arkasında Bulgaristan’ın mı olduğunu söyledi? Bize mi öyle geldi. Üzerinde duralım: a) Bulgaristan meselesi elbette yeni değil ve Ağca’nın arkasında Sofya’nın olduğu söylendi. b) ABD resmi açıklama yapmasa da olayın ardında demir perdenin bulunduğunu söyledi. c) Soru şu: Ne alaka şimdi? Esasen sorunun içinden bu yanıtı çıkarmak gerekli değil. Zorlama. Artı, tam da Ağca’nın serbest bırakıldığı ve hem Papa hem Abdi İpekçi suikastlerinin konuşulduğu bir zamanda Birleşik Devletler Büyükelçisi neden böyle bir gönderme yapıyor? Yanlış anlaşılmasın. Burada bir şey anlamında değil. Ama gerçekten garip bir durum bu. Neden? Hangi ihtiyaçtan? Yani şunu mu diyor Jeffrey: Dünyadaki konjonktür Türkiye’nin iç dinamiklerinde de tehtid oluşturuyordu. Bu da durduruldu. Yani?.. Siz bağlayın cümleyi lütfen. Sabah bunu görmez mi?

JEFFREY: (Peki Türkiye ile diğerleri arasında ne gibi fark vardı sizce? Sorusuna) “ Mikro düzeyde hepsinin (o dönem darbeleri yaşaşan ülkeler) farklı yanları ve arkalarında renkli bir tarih var. Ama makro düzeyde aslında birbirlerinden farklı değiller. O dönemde Türkiye, Güney Avrupa'daki bu gelenek açısından çok daha iyi durumdaydı.

Türkçesi: Çok güzel. Diplomasi böyle bir şey işte. “Bizim için hepsi aynıydı” diyor Jeffrey. 

JEFFREY: “Türkiye'de demokratik sistemin kökleri ve iç sorunları çözmede hoşgörü farkı bir noktada. AKP hükümeti ve başka unsurların yarattığı demokratik dönüşüm (Türkçe söyledi) açık. Bu durumda da ordunun içerdeki durumu güçlü biçimde denetlemesi ve gözetlemesine duyulan ihtiyaç azalmış durumda. Bu da açıkça görülüyor. Tabii bir de AB'ye katılımın gerekli kıldığı koşullar var. Ordunun sivil hayata müdahalesinin azaltılması hatta tümüyle ortadan kaldırılması gerekiyor. Hatta ordunun politikaların şekillenmesindeki müdahalesinin de azaltılması hatta kaldırılmasını gerekli kılıyor. Avrupa bizim Amerika'daki uygulamamızdan çok daha ileri gidiyor. Bizde generaller görüşlerini söylerler ve dış politikanın şekillenmesinde rol oynarlar.”

Türkçesi: Aslında uzatmış Jeffrey. ABD şu an AKP politikalarını destekliyor. Ve ordunun siyasete müdehalesini istemiyor. Ama Jeffrey şöyle bir ayıp ediyor: “Aslında biz o kadar istemiyoruz ama AB istiyor”a getiriyor. Yani suçu biraz oraya atıyor. Aslında AB mi daha çok istiyor ABD mi daha çok ayrı bir çalışma konusu olabilir. Bir veri olarak şu sorulabilir: “İyi de o zaman Avrupa’nın tüm ülkeleri neden, “Türkiye bizden uzaklaşıyor, eksen kayıyor” diye bağırıyor. ABD, “yoo bizden uzaklaşmıyor” diyor. (Bakınız birinci bölüm.) Ah Jey Jey ah.

JEFFREY: (Türk ordusu da bu yeni döneme uyum sağlamaya mı çalışıyor? Sorusuna) “Türk ordusuyla konuşmanız lazım. Bizim genel durumla ilgili gözlemlerimiz var. Ama belirli kurumlar hakkında yorum yapmayız.”

Türkçesi: Burada bir mesaj yok da: söyleşinin başından beri hangi ordu hakkında konuşuldu orası muamma. 

JEFFREY: (Belki garip bir soru ama sizce Türkiye'de askeri darbe olabilir mi? sorusuna) “General Başbuğ'un açıklamalarını dinledim. Başbuğ demokrasiye bağlı olağanüstü bir lider. Bu parti 7 yıldır iktidarda. Bu partiyle, dünya görüşü farklı olan ordunun geleneğinden gelenler arasındaki ilişkilere bakarsanız bazı sonuçlara varırsınız.”

Türkçesi: Burası önemli. Önemli ama Jeffrey tam ne dedi? Mecburen parçalara ayıracağız. 1) Komutan demokrasiye bağlı. 2) İktidarda demokrasi yanlısı AKP var. 3) Ordu içinde AKP’nin politikalarını beğenmeyenler var. Aslında bu maddeler daha uzar.

JEFFREY: (Türkiye'de Amerikan aleyhtarlığı arttı mı sizce? sorusuna) “Genel olarak Türkiye'de Amerikan aleyhtarlığı olduğunu söyleyemem. Türkler özellikle yakın savunma ilişkisi içinde oldukları büyük ve güçlü ortaklara karşı kuşku duyuyorlar. Çünkü bu karşılıklı bağımlılık anlamına geliyor. Türkiye'ye çok yakınız ve bağımlıyız. Aynı şekilde Türkiye de ABD'ye bağımlı. Bu nedenle de birçok eleştiriye uğruyoruz.”

Türkçesi: Bu bölümü şunun için aldık, Bir alt okuma yok. Ancak uzun zamandır, özellikle Bush hükümetinin son yıllarında Türkiye’de ayyuka çıkan (istatistiksel açıdan) ABD karşıtlığı Washington’un çok rahatsız etti. (Hatta bir önceki elçinin temel görevlerinden biri bunu düzeltmekti.) Jeffrey ise önemli bir okuma yapıyor. Türkler diyor, fazlı bağımlı olmaktan, bağlı olmaktan hoşlanmıyorlar. Bağımsızlık seviyorlar. E ne diyelim? Karakter ile ilgili bir konu.

GÜN 1 ANALİZ 1 için TIKLAYINIZ

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,079 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,203 µs