Türker: Darbeler kabul edilemez

4 Şubat 2010 11:59 tsi
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, her ne şekilde olursa olsun asker veya sivillerin darbe yapmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Adana'da düzenlenen program çerçevesinde sivil toplum kuruluşlarını ziyaret eden Türker, Ticaret Odası'nda basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevapladı. Darbelere kesinlikle itiraz ettiklerini vurgulayan Türker, "DSP darbelerden çok çekmiştir. Genel Başkanımız Rahmetli Bülent Ecevit, darbe sonrası özgürlük arayışı nedeniyle cezaevine gönderilmiş tek liderdir. Biz de o tarihte aynı düşüncede olduğumuz için onun etrafında kenetlenmiştik." dedi. Ülkede yaşanan gerginliğin alt kademelere yayılması halinde kontrol edilemez noktaya geleceğini belirten DSP Genel Başkanı Türker, "Çünkü işsiz sayısı artmıştır. Esnaf, sanayici iş yapamıyor. Kamuoyuna yansımayan çok sayıda intihar vakası var. Bunun önüne geçilecek yollar bulunmadıkça ve gerginlik hafifletilmedikçe Türkiye patlamaya hazır bir bomba gibi, suskun fakat öfkeli bir yapıya dönüşür." diye konuştu.

"BALYOZ DARBE PLANI DSP'YE KARŞI HAZIRLANMIŞTI"

Kimsenin darbe yapacak halinin olmadığı görüşünü ortaya atan Türker, en son ortaya çıkan Balyoz darbe planının 2002'de hazırlandığını anlattı. Türker, şöyle devam etti: "En son açıklanan ve Rifat Hisarcıklığlu'nun başbakan olarak gösterildiği plan aslında 2002'de Bülent Ecevit'siz, MHP'siz hükümet oluşturmak için hazırlanmıştı. O planda iki üç isim değişikliği vardır. O tarihli gazeteler incelendiğinde Hisarcıklıoğlu'nun orada başbakan değil, sanayi bakanı olduğu görülecektir. Planda iki üç isim değişmiş. O sivil bir darbeydi. Beş bin sayfa olduğu belirtilen plan üç parçadır. Hiç kimse Allah'ın evi kabul edilen bir camiye saldırıyı kabul edemez. Bırakın camiye; havraya ve kiliseye saldırının yapılmasına bile karşı bir toplumuz. Planın ikinci ve üçüncü bölümü sekiz yıl önce DSP'ye karşı hazırlanmış bir darbe planıdır; fakat monte edilmiştir."

"MECLİS'TEKİ KAVGA KABUL EDİLEMEZ"

İyi gitmeyen ekonomi dolayısıyla hükümetin gündem değişikliğine bayıldığını ileri süren Türker, örgütlü insanların sesinin ikinci plana itildiğini iddia etti.

TBMM'deki kavganın 'iyi ve hayırlı bir iş için olduğunu' öne süren Türker, "Çünkü bu kavga olmasaydı, yavaş yavaş AK Parti tabanında başbakanı peygamber yerine koyma projesi çalışmaya başlayacaktı. Ve bundan hiç kimsenin de haberi olmayacaktı. Belki başbakan bile buna üzülecekti ki üzüldüğünü söyledi. Böylelikle kimse yeniden peygamberleştirme sürecine girmeyecek." açıklamasını yaptı.

Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Hanım'ın GATA'ya alınmamasını da yine gündem oluşturma gayretleri olarak değerlendiren Türker, "Kavganın dinimiz ve AK Parti açısından bir iyiliği olmamasına rağmen kabul edilemez. Çünkü parlamentoda insanlar konuşarak uzlaşacakları meseleleri ortaya koymalıdırlar." şeklinde konuştu.

cihan

Bu haber 501 defa okundu.