En Sıcak Konular

Talat: 2010, çözüm yılı olabilir

29 Ocak 2010 11:52 tsi
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs ziyaretinin son derece önemli olduğunu ifade ederek, ''Bu ziyaretle birlikte barış yolunda, çözüm yolunda önemli bir adım atma ihtimalimiz vardır. Bunu başarırsak çok ciddi bir kazanım

Talat, dün akşam, Gazimağusalı işadamları ve sanayicileri, Yatırımcı İşadamları Derneğinin (YİŞAD) Gazimağusa Belediyesinde düzenlediği toplantıda, Kıbrıs müzakerelerinde gelinen son nokta hakkında bilgilendirdi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, tarafları cesaretlendirmek ve destek olmak için geleceğini belirten Talat, Türk tarafının çabasının, müzakerelerde mümkün olduğunca yakınlaşma sağlayarak, Genel Sekreter'in gelişiyle birlikte bu yakınlaşmaları açıklamak olduğunu kaydetti.

İki tarafın da çözüm iradesi göstermesi halinde sürecin başarıya ulaşabileceğini ifade eden Talat, bir tarafın yapacağının ise ancak dilek ve temenni olacağını söyledi.

-''2010'DA ÇÖZÜM HALA MÜMKÜN''-

Türk tarafının 2009 yılı veya en geç 2010 yılı başına kadar çözüm hedefi ortaya koyduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Talat, ''Hala aynı kanaatteyim; 2010 yılı çözüm yılı olabilir. Bunu sağlamak mümkündür. Hele yoğun çalışırsak 2010 yılının sonunu da beklemeye gerek yoktur. Arada bir yerlerde de bu sorunu çözmek mümkündür'' diye konuştu.

Talat, çözüm çabalarında yapılması gereken şeyin, uluslararası camianın Kıbrıs sorununun çözümü hususundaki beklentilerini, yaklaşımlarını iyi görmek ve değerlendirmek olduğunu belirtti.

-''TÜRK TARAFININ PERFORMANSI SON DERECE İYİ''-

Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk tarafının uluslararası camianın gözlemi altında müzakerelerde son derece iyi bir performans sergilediğini ve şu anda çok başarılı bir noktada olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Uluslararası toplum, BM, bizim çözüm konusunda aktif olarak çalıştığımızı, amacımızın çözüm olduğunu, Kıbrıs sorununu bitirmek olduğunu biliyor, görüyor ve bunu ifade de ediyor. Bu sanırım önemli bir başarıdır. Çünkü geçmişte Kıbrıslı Türkler 'çözüm istemiyorlar' diye suçlanırdı.''

-''ÇÖZÜM YANLISI POLİTİKALAR SÜRDÜRÜLMELİ''-

Kıbrıs Türkü üzerindeki izolasyonları (çözüm dışında) hafifletmek ve asgariye indirmek için çözüm yanlısı politikaların sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Talat, ''çözümsüzlük üzerine politika kurulması halinde ise uluslararası toplumun izolasyonlara devam edeceğini, hatta bu izolasyonları yoğunlaştıracağını'' belirtti.

''Yönetim ve Güç Paylaşımı'' başlığının çok önemli kısımlarını bugünkü görüşmeyle birlikte tamamlamış olacaklarını anlatan Talat, ''Bu da çözüm yolunda önemli bir adım olacak bizim için. Önemli bir ivme kazanmış olacağız'' dedi.

Talat, ''Rum tarafı da aynı kanaatte ise bundan sonraki dönemde 'Ekonomi' ve 'Avrupa Birliği' konularını görüşmek istediklerini'' kaydetti.

-MÜZAKERELERİN TAMAMLANMAMASININ NEDENLERİ-

''Daha önümüzde epeyce yol var'' diyen Talat, Kıbrıs Türk tarafının ortaya koyduğu, müzakereleri 2009 yılı sonu veya 2010 yılı başında tamamlama hedefinin gerçekleşmemesinin en önemli nedenlerinin, müzakereleri Annan Planı gibi belli bir referansla yürütmemek ve yoğunlaştırılmış müzakerelerin çok geç başlaması olduğunu belirtti.

''Annan Planı gibi bir planı önümüze almış olsaydık bu iş çok hızlı olacaktı'' diyen Talat, Kıbrıs Türk tarafının öngördüğü yoğunlaştırılmış müzakerelerin ise geç ve yetersiz başladığını dile getirdi.

Talat, ''Yoğunlaştırılmış müzakereler, sonbaharda, yurt dışında, 10 günlük sürelerle yapılsaydı, 3-4 seansta tamamlanmış olacaktı'' ifadesini kullandı.

-''EN CİDDİ FARK MÜLKİYETTE''-

Müzakerelerde en ciddi fark ve görüş ayrılığının mülkiyet konusunda yaşandığını anlatan Talat, mülkiyet konusunda Rum tarafının, İnsan Hakları Konvansiyonu'nun raporuna da değinerek, mutlak surette malın eski sahibinin karar vermesini istediğini kaydetti.

Talat, şunları söyledi:

''Hiçbir şekilde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yerinden olmuş kişilerin bu sorununun çözümünün mutlaka malının iadesi olduğunu belirlemedi. Tek seçeneğin mülk iadesi olduğunu AİHM hiçbir kararında ifade etmedi. İfade etiği, 'ya malını verirsiniz geriye, ya da tazmin edersiniz' idi. Rum tarafının yaklaşımı AİHM içtihadına uygun değildi.''

Mal mülk sorununun çözümünün iade, tazminat ve takas yoluyla olabileceğine işaret eden Talat, Annan Planı ve Gali Fikirler Dizisinde de bu yöntemlerin yer aldığına dikkati çekti.

Mehmet Ali Talat, mülkiyet konusundaki Kıbrıs Türk tarafının önerilerinin hem BM planlarına hem de AİHM içtihatlarına uygun olduğunu sözlerine ekledi.
 
aa



Bu haber 559 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,551 µs