Obeziteye dumansız hava sahası modeli önderisi

27 Ocak 2010 15:34 tsi
Reis Tarımsal Ürünler Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Türkiye'nin Avrupa'nın en obez ülkesi olmaya doğru süreklendiğini, sorunla dumansız hava sahası örnek alınarak mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

Reis, Reis Tarımsal Ürünler Sanayi A.Ş'nin iki ay önce başlattığı, ''Obeziteye Karşı Sağlıklı Beslenme'' kampanyasının sonuçlarının paylaşıldığı toplantıda, Türkiye'de obezitenin önüne geçilmesi için toplumsal adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Türkiye'deki obezite çocuk oranının son 20 yılda yüzde 5'ten yüzde 15'e yükseldiğini ve Türkiye'nin bu sorunla mücadele konusunda harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Reis, ''Türkiye, Avrupa'nın en obez ülkesi olmaya doğru sürükleniyor'' dedi.

Sigaraya karşı 'dumansız hava sahası' gibi bir önlem alındığını hatırlatan Reis, ''Dumansız hava sahası emsal alınarak, obezite ile mücadele edilmesi gerekiyor. Bu konuda Sayın Başbakan'a ve bazı bakanlarımıza yazılar gönderdim. Bu çok ciddi bir sorun. Bir an önce önlem alınması gerekiyor'' dedi.

Amerika'da halkın üçte ikisinin kilolu, yaklaşık 12 milyonunun da hastalık derecesinde obez olduğuna dikkati çeken Reis, her yıl yaklaşık 500 bin kişinin de obeziteye bağlı hastalıklardan öldüğünü vurguladı.

Mehmet Reis, ''Obezite yeni neslin en büyük problemi. Hazır yiyecekler, beyaz ekmek, hamur işi, aşırı yağlı, aşırı şekerli, tuzlu yiyecekler ve bunun gibi alışagelmiş yanlış yemek kültürü ile hareketsiz yaşam tarzı sonucu giderek daha fazla Amerikalılar'a benzemeye başladık'' dedi.

Türkiye'nin sofra kültürü ve damak tadının fast-food tarzı hazır yiyeceklerle dejenerasyona uğradığına dikkat çeken Reis, 2009 yılı Temmuz ayında 13 ilde yaptırdıkları ağırlıklı olarak bayanların üzerinde yapılan araştırmada, ankete katılanların yüzde 45'inin kuru fasulye, nohut, bulgur yemeği yapmayı bilmediğinin, gençlerin börülce, bezelye, barbunya, bakla ile yapılan yemekleri tanımadıklarının ortaya çıktığını, ev hanımlarının bakliyat yemeklerini pişirmeyi zahmetli gördüğünü, çocukların kuru fasulyeyi ancak anneannesinde veya babaannesinde yiyebildiğini söyledi.

Tarımsal üretimin S.O.S. verdiğini, tarım üretimin dünya genelinde azaldığını vurgulayan Reis, tarımsal üretimini arttırmak zorunda olan Türkiye'nin, toprağının, suyunun değerini bilip, tarımsal üretimdeki potansiyelini ve avantajını iyi kullanması gerektiğini belirtti.

Reis, dünyada gıda ürünlerine ulaşmanın giderek zorlaşacağını, bolluk döneminin bittiğini de kaydetti.

Dünyadaki fiyat artışlarına paralel Türkiye'de de bakliyat ürünlerinin fiyatlarının bu yıl yüzde 10-20 aralığında arttığına dikkati çeken Reis, ''Ancak bu artış hızı spekülatif değildir. Çünkü dünya genelinde bir artış var. 2007-2008 yıllarındaki artışlar artık yok. Bundan sonra olmaz da. Çünkü yoğun rekabetten dolayı piyasada fiyatlar kontrol altında tutulmaktadır'' dedi.

Türkiye'nin elinde çok önemli bir fırsatın olduğunu vurgulayan Reis, ''Trakya bölgesinde inşası süren Hamzadere ve Çakmaklı barajlarının 2 yıl sonra tamamlanması durumunda, 1981 yılından beri kronikleşen pirinç ithalatına son verilebileceği gibi, ihraç etme şansını dahi yakalayabiliriz. Ülkemizde şu an 800 bin ton çeltik üretiliyor. Bu barajlarla birlikte yüzde 30 artışla 130 bin ton pirinç fazlası ile pirinç ithalatına gerek kalmayacak'' diye konuştu.

-''TARIM SEKTÖRÜNE YATIRIMLAR ARTIRILMALIDIR''-

Reis, yabancı yatırımcıların Türk tarım sektörüne büyük ilgi duyduğuna da işaret ederek, şunları kaydetti:

''Ülkemizde yetişen tohumları alıp, kendi ülkelerinde üretip ticaretini yapıyorlar. En somut örneği; Kanada; yeşil mercimeği, Arjantin ve ABD; fasulye ile nohut tohumlarını Türkiye'den alıp ürettiler, sonra yine Türkiye'ye sattılar. Bugün ise ülkemizde dağ, tepe dolaşarak bitki örnekleri toplanıyor. Tarım potansiyelini arttırmak ve güçlü olmak için bütün dünyayı tarayan yabancılar, Türk tarımındaki büyük potansiyeli fark etmişlerse, biz neden fark etmiyoruz. 2009 yılında 500 binden fazla işsiz tarım sektöründe iş imkânı bulmuştur. Dolayısıyla tarım sektörüne yatırımlar arttırılmalıdır.''

Türk Diyabet Cemiyeti Obezite Araştırma Vakfı Diyetisyeni Ceren Yolaçan da Türkiye'deki araştırmaların, kadınların yüzde 36'sının, erkeklerin ise yüzde 30'unun obez olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Türk ve Osmanlı Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran ise endüstriyel üreticilerin damak kodlarını deşifre ettiğine dikkat çekerek, ''Artık beslenmemize kendimiz karar veremiyoruz. Birileri bizim yerimize karar veriyor. Endüstriyel üreticiler keyifli ve lezzetli ürünleri kullanıyorlar'' dedi.

A.A.

Bu haber 675 defa okundu.