En Sıcak Konular

Savunmamı dini motifli yapmam istendi

26 Ocak 2010 16:24 tsi
Savunmamı dini motifli yapmam istendi Danıştay saldırısı davası ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması olaylarının azmettiricisi olduğu iddia edilen sanık Osman Yıldırım itiraf etti: Savunmamı değiştirdim.

Yılıdırım, Ankara'da cezaevindeyken ziyaretine gelen Avukat Teoman Ekşioğlu'nun, kendisinden, vatan sevgisi üzerine kurulu savunmasını değiştirerek dini motifli savunma yapmasını istediğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davasının 131'inci duruşmasında Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen dosyanın sanığı Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 23 sanık katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Ümit Sayın, Ergün Poyraz, Hayrettin Ertekin ve Sevgi Erenerol ise duruşmaya gelmedi.

Tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın önceki oturumdan yarım kalan çapraz sorgusuna yine üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorularıyla devam edildi. Ankara'da cezaevindeyken Alparslan Arslan'ın avukatı Ahmet Doğan ile başka bir Avukat Teoman Ekşioğlu'nun kendi isteği üzerine ziyaretine geldiğini belirten Yıldırım, "Teoman Ekşioğlu bana, Muzaffer Tekin'in selamını getirdiğini söyledi. Vatan sevgisi üzerine kurulu olan savunmamı değiştirerek dini motifli bir savunma yapmamı, dini motifleri ön plana çıkarmamı söyledi." diye konuştu.

Hakim Haşıloğlu'nun 2 günlük soru maratonundan sonra sanık Yıldırım, Başkan Köksal Şengün tarafından sorgulandı. Şengün, bir biri ardına sorduğu sorularla sanık Yıldırım'ın, Danıştay saldırısı sanığı Alparslan Arslan ile olan ilişkisini anlatmasını istedi. Şengün, tanışıklıkları sırasında Arslan'ın örgüt çatısı altında olup olmadığını sorarak, "Birlikte bir yığın iş yaptığınız anlaşılıyor. Tahsilat, yasal ya da gayri yasal gibi. Bunları açıklar mısın?" diye sordu. Birlikte yasal iş yaptıklarını savunan Yıldırım, sanık Alparslan Arslan'ı devletini seven, dürüst bir kişi olarak tanıdığını söyledi.

Başkan Şengün, "Cumhuriyet olayına kadar Alparslan Arslan'ın etrafında bulunan kimleri tanıyordun? Açık ve net söyle." diye sordu. Şengün, sanık Yıldırım'dan dava kapsamında yargılanan Hüseyin Görüm, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu bazı dava sanıkları tanıyıp tanımadığını, tanıyorsa ne zamandan itibaren ve nasıl tanıdığını açıklamasını istedi. Hüseyin Görüm'ü Alparslan Arslan'ın bürosunda bir kez gördüğünü, Muzaffer Tekin'i ise Arslan'ın tanıştırmadığını belirten Yıldırım, Tekin'i 1993'ten itibaren gıyaben tanıdığını, daha sonraları da Kadıköy ve Üsküdar'da zaman zaman gördüğünü söyledi. Tekin'i gördüğü yerleri söylemesi istenen Yıldırım, "Ortak dostların mekanında görüşmüşlüğümüz var. Merhabalaşmamız olmuştur. Sedat Peker ve İbrahim Genç'in gittiği bazı ofisler vardı. Buralarda Tekin'i gördüm." diye konuştu. Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan kadar samimi olmadıklarını belirten Yıldırım, sanık Oktay Yıldırım'ı da Arslan'ın kendisine uzaktan gösterdiğini ifade etti.

Tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk gözaltına alındığında kendisini Ataşehir'de yapıldığı iddia edilen toplantıda gördüğünü hatırladığını belirten Yıldırım, Fikri Karadağ'ı da Üsküdar'da gördüğünü anlattı. Veli Küçük'ü kimin tanıştırdığına ilişkrin soruyu ise Yıldırım, "Cevap vermiştim" diye yanıtladı. Bunun üzerine Hakim Şengün, "Cevap ver! Alparslan Arslan mı?" diye sordu. Arslan ile tanışmadan çok önce Veli Küçük'ü tanıdığını belirten Yıldırım'a Şengün "Samimiyetiniz, birlikteliğiniz nedir?" diye sordu. Yıldırım ise bu soruya cevap vermek istemediğini söyledi. Bunun üzerine Köksal Şengün, savcılık makamına ifade ve dilekçeler verdiğini belirterek Yıldırım'a, "İki eylemin örgüt bağlantısı olduğu iddian var. Bu dosya senin açıklamaların sayesinde buraya geldi. Cevap vermiyorum diyorsun?" diye sordu. Konuştukça, aydınlatmaya çalıştıkça dışarıdakilerin kendisine saldırdığını belirten Yıldırım, "Baykal da bana saldırıyor. Devlet seyirci kalıyor. Ben savundukça vatan hayiniymiş gibi saldıran saldırana." dedi.

Mahkemenin gerçeği ortaya koymaya çalıştığını belirten Başkan Şengün, "Senin iddialarından dolayı bu dosya buraya geldi. Gerek yazılı, gerek sözlü olarak savcıya verdiğin bilgiler var." dedi. Şimdilik konuşmayacağını belirten Yıldırım, "Alparslan Arslan yargıça saldırdı, onu eleştiren yok, aksine savunuyorlar. 'Benim bu saldırı ile alakam yok' diyorum, herkes bana saldırıyor." şeklinde konuştu. Verdiğin bilgileri kimden aldığını soran Başkan Köksal, "Devlete bilgi verdiğini söylüyorsun. Susmakla mı bilgi vereceksin?" diye sordu. Yıldırım bu soruyu da "Önlemini al, ülke kaosa sürüklenmesin diyorum. İyilik yaparken kötü oluyorum." diye cevapladı. Yıldırım, iyilik yaptığı şeyleri nereden bildiğine ilişkin soruya da "Nereden biliyorsam biliyorum" diye cevap verdi.

Yıldırım'a, Cumhuriyet gazetesine el bombası atması için 500 bin dolar teklif edildiğini hatırlatan Şengün, bu teklif sırasında Alparslan Arslan'ın konumunu ve arabulucu olup olmadığını sordu. Yıldırım bu soru üzerine Arslan'ın arabulucu olmadığını, teklif eden kişilerle fikirsel olarak birlikteliği bulunduğu bilgisini verdi. Bu işi verenlerin, amaçlarını dürüst bir şekilde söylemediklerini belirten Yıldırım, "Onlara yolunuza gidin derdim. Kendileri beni başlarına bela etti. Ben itiraz edince de saldırıyorlar." diye konuştu.

Osman Yıldırım'ın sorgusu sırasında söz alan tutuklu sanık Alparslan Arslan, Veli Küçük'ü hayatında hiç görmediğini, tanışıklığı olmadığını öne sürdü. Küçük'ü sadece medyadan tanıdığını söyleyen Arslan, "Veli Küçük, milliyetçi, mukaddesatçı dünyada sevilmez diyemem." dedi. Arslan, "Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla Kemal beyin bir alakası yok." diye konuştu.

Bu arada, çapraz sorgusu Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün sorularıyla tamamlanan Osman Yıldırım, jandarmalar nezaretinde sanıkların bulunduğu bölüme oturtulduğu sırada arbede yaşandı. Ayağa kalkarak Yıldırım'ın bulunduğu bölüme doğru yürümek isteyen Arslan'a askerler müdahale etti. Askerler tarafından yere yatırılarak etkisiz hale getirilen Arslan, Başkan Şengün'ün "Yavaş yavaş dışarı çıkarın" uyarısı üzerine salondan çıkartıldı. Yaşanan bu olay Başkan Şengün tarafından tutanaklara, "Arslan taşkınlıklar yapması sebebiyle dışarı çıkartıldı." diye geçirildi. Sanık Osman Yıldırım'ın avukatı Murat Eken'in, savunmasını Perşembe günü yapacağını söylemesi üzerine Başkan Şengün talepleri almaya başladı.

Öte yandan, ikinci davanın sanıkları Mustafa Balbay ve 23 Ocak 2010 tarihinde tahliye olan Gürbüz Çapan ile aynı koğuşta kalan İP Genel sekreteri Nusret Senem, 22 Ocak 2010 günü MİT Samsun bölge Başkanı ya da başka bir MİT görevlisinin Çapan ile görüşmek üzere duruşma salonuna geldiğini iddia etti. Senem, MİT Müsteşarlığı'na yazı yazılarak "MİT Samsun Bölge Başkanı ya da başka bir MİT görevlisinin 22 Ocak 2010 günü Gürbüz Çapan ile görüşmek üzere duruşma salonuna MİT Müsteşarlığı'nın emriyle mi geldiğinin sorulmasına, Çapan'a 4 sayfalık bir yönlendirme mektubu gönderilipy gönderilmesidiğinin sorulmasını talep ediyoruz." dedi.

Tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım, Ümraniye'de el bombalarının ele geçirilmesi sırasında emniyet görevlileri tarafından yapılan konuşmalara ilişkin ses kaydının TÜBİTAK tarafından yapılan çözümü ile kendisinin yaptığı çözümü karşılaştırdı. Yıldırım, TÜBİTAK'ın açıkça bir karartma uyguladığını, ses uyumuna uygun, anlam karmaşasına neden olacak çözümlemeler yaptığını iddia etti. Yıldırım, ses kaydında TÜBİTAK incelemesi ve kendi incelemesi ile tezat oluşturan konuşma kayıtlarını parça parça mahkeme salonunda dinleterek farklılıklar bulunduğunu öne sürdü. Yıldırım, "Hiçbir tartışmaya gerek yok. Benim kulaklarım iyi duyar. Sizin kulaklarınız da iyi duyar. Önemli olan bunu kulakların değil, vicdanların duymasıdır." diye konuştu.

Cihan



Bu haber 920 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,680 µs