En Sıcak Konular

İngiliz arşivlerinde 12 Eylül'ün ayak sesleri

20 Ocak 2010 16:01 tsi
İngiliz arşivlerinde 12 Eylül'ün ayak sesleri "Türkiye’de farkındalık yaratmak için en iyi ve en kolay yol..."

Üzerindeki gizlilik perdesi kalkan İngiliz arşivindeki belgelerden 12 Eylül darbesinin yol haritası:

Vatan gazetesinde yayınlanan yazı dizisinin bir önceki bölümü için lütfen buraya tıklayınız

Darbenin ayak seslerini duyan İngilizler, askerin iktidarı ele almasını engellemek için kendilerinin ne yapabileceğini sorgulamaya başladı. Elçilikten bu konuda yapılabilecekler için tavsiyeler talep edildi, ABD ve Almanya ile de temasa geçildi.

Türkiye için 1978 sonu özellikle ekonomik durumun kriz boyutlarına ulaştığı, sokak çatışmalarının günlük yaşamın bir parçası haline geldiği aylardı. Türkiye’nin 1.5 ayda ödemesi gereken dış borcu toplam 12.4 milyar dolara ulaşmış ancak kasada tek dolar bile yoktu. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Ankara’daki Büyükelçiliği’ne 17 Ekim 1978 tarihinde Türkiye’deki “darbe olasılığının” araştırılarak bir rapor hazırlanması talimatını verdi. Elçilikten gelen yanıtta, “Batı dünyasının Türkiye’yi Batılı bir demokrasi olarak korumak için dev bir ’kurtarma operasyonu’ (massive rescue operation) yapıp yapmayacağına karar verme zamanı geldi” ifadesi yer alıyordu. Dışişleri ise, “Amerikalılar ve Almanlar Türkiye’ye mali yardıma yanaşmıyor. Durumun çok da kötü olmadığını düşünüyorlar. İngiltere bu koşullar altında tek başına harekete geçemez” yanıtını verdi.

İngiliz elçiliği tarafından işte bu dönemde kaleme alınan 15 Kasım 1978 tarihli raporda Türkiye’nin normal işlerini bile yürütemeyecek duruma geldiği ifade ediliyordu. Bunun üzerine dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı David Owen harekete geçme kararı aldı. Dışişleri’nden elçiliğe şu mesaj gitti:

Evren, Ecevit’i destekliyor

Türkiye’de kanun ve düzeni sağlamak için askeri gücün göreve çağrılacağı ya da askerlerin kendi insiyatiflerini kullanarak başa gelmeleri hakkında söylentilerin ortaya çıkması şaşırtıcı değil. Geçtiğimiz günlerde İstanbul ve Ankara’da radikaller birkaç siyasi cinayete dahil oldu. Hızla artan bu tür cinayetler geçen yıl yaşanan cinayetlerin yaklaşık olarak iki katı olma yolunda ilerliyor. 2 Ekim’de aşırı sağcı kanadın partisi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin lideri Alparslan Türkeş sıkıyönetim ilan edilmesi gerektiğini açıkladı. Fakat Ecevit bu fikre her zaman karşı çıkıyor ve 6 Ekim’de sıkıyönetime başvurulmayacağını tekrar etti. Buna rağmen Ecevit önümüzdeki haftalarda teröristlere karşı “yeni ve etkili” düzenlemeler yapılacağını belirtti. Bu askeri kanadın daha sert davranması anlamına gelebilir. Ecevit yakın zamanda İngiliz polis danışmanlarına askerlerin bir Türk şehrinde düzenlenen ve şiddete başvurulan gösteride ateş açmama emrine uydukları için memnun olmadıklarını açıkladı.

Savunma Bakanlığı’nın üyelerinin ve Kabine Ofisi Değerlendirme çalışanlarının da onayladığı Departmanın görüşüne göre Türk ordusu ülkenin çalışmasına müdahale etmeye istekli değil. Ecevit’in Amerikan ambargosunu kaldırmadaki başarısı silahlı kuvvetler üzerinde oldukça olumlu etki gösterdi. Silahlı Kuvvetlerin lideri General Evren, Ecevit’in bütün politikalarını tamamıyla destekleyeceğinin izlenimini veriyor. Yaz boyunca Ecevit, Silahlı Kuvvetler ile gösterişli bir biçimde birlik kurdu. Ecevit neredeyse bir aydır savunma kurumunun ya da başka bir kurumun toplantısında General Evren ya da yüksek rütbeli bir komutan ile görülmedi.

Dikkatlice izlemeliyiz

Eğer kanun ve düzen tamamen çökerse silahlı kuvvetlere durumla başedebilmeleri için güçlerini genişletme imkanı verilecek ya da kendisi elde edecek. General Evren’le 29 Ağustos’ta yapılan röportajda silahlı kuvvetlerin politikaya dahil olması ile ilgili bir soruya ordunun “ülke bütünlüğünü koruma ve demokratik rejimi koruma görevi”nden bahsetti. General Evren’in bu açıklamada hükümete karşı hareket etmek istemediği üstü kapalı olarak anlaşılıyor.

“Bu durumu dikkatlice izlemeliyiz. Türkiye’deki demokrasiye hangi yollardan destek vermeliyiz, herhangi bir fikrimiz var mı? Departmanın buna öncelik vermesini istiyorum. Göstericilerin üstüne ateş açılmasının aydınlanması ikili ve çoklu görüşmelerde çok ciddi bir gelişme olur. Bu konunun üstünden etkili bir biçimde geçebilir miyiz?


***

İdi Amin suikastı ile bağlantısı var

İNGİLİZ Sosyal Demokrat Parti’nin kurucularından olan David Owen 1938’te doğdu. 1977 ile 1979 yılları arasında Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı yapan 39 yaşındaki Owen böylelikle bu pozisyona gelen en genç siyasetçi oldu. Uganda diktatörü İdi Amin’in suikastında parmağı bulunduğu söylenen Owen emeklilik döneminde İngiltere’nin AB üyeliğini desteklerken para kuru olarak Sterlin’in değiştirilmemesinden yanaydı. Şu anda Liverpool Üniversitesi rektörlüğü görevini yürütüyor.

***

DÜŞÜK RÜTBELİ SUBAYLAR SABIRSIZLANIYOR

Ancak elbette bazı düşük rütbeli subaylar sabırsızlanmaya ve harekete geçme zamanının geldiğini düşünmeye başlayabilirler. Fakat Türkiye gibi iletişimin düşük, alt-üst ilişkisinin ve disiplinin kuvvetli olduğu büyük bir coğrafyada askeri kuvvetlerin desteğini almadan bir darbe girişimi çok düşük bir ihtimal. Kısaca askeri müdahale ihtimali yok denemez ancak öncelikle ülkenin durumunun daha kötü olması gerekir.

***

Gazetecilere soru sorduralım

Dışişleri’nin bu talebi üzerine Ankara’daki İngiliz büyükelçiliği kendi içinde yapılabilecekler konusunda bir değerlendirme yaparak şu mesajı gönderdi: Dışişleri Bakanı Türk yetkililerle irtibata geçip eylemcilerin üzerine ateş açılmasının çok önemli gelişmeler olduğunu söyledi. Bu olaya farklı noktalardan baktık. Bizce bakanların Türkiye hakkında konuşması ya da ülkeye erken bir ziyaret ilişkilere zarar verir. Bülent Ecevit henüz İran Şahı ile aynı konumda değil ve umarız asla bu durumda olmayacak, bu yüzden direkt olarak destek mesajı vermek uygun olmayacak.

Girişim, basında yayınlanan yazıların dikkatini iç güvenlik durumuna ve İngiliz hükümetinin Türkiye’deki demokrasinin devamlılığı için önemine çekilmeli. Fakat bunun sonuçları Devlet Bakanı’nın istediği etkiyi yaratamayabilir. İngiltere’de olmasa bile Türkiye’de farkındalık yaratmak için en iyi ve en kolay yol PQ (Gazetecilere önceden soru verilip ’bunu basın toplantısında Dışişleri Bakanı’na sorun’ denmesi). Sorulabilecek soru şöyle olabilir:

Türkiye için ‘PQ’ yapalım

”Dışişleri Bakanı’na sormak istediğim bir soru var... NATO müttefiğimiz Türkiye’de demokrasiye tehdit olan, hızla yükselen siyasi cinayetlerin farkında mı?”

Bu sorunun cevabı şöyle olabilir:

“Hükümetimiz, Türkiye’deki siyasi saldırganlığın ve bu durumun yarattığı ciddi durumdan haberdar. Hükümetimiz, Türkiye Başbakanı’nın açıklamasının farkında. Bu açıklamada Ecevit Türkiye hükümetinin sorunları etkili bir biçimde demokratik idealler doğrultusunda gidermeye gayret edeceğini açıklamıştı. Türkiye ile İngiltere yakın müttefik ve İngiliz Hükümeti Türk demokrasisine gelen tehditlere kesinlikle karşıdır.”

Eylemcilerin üstüne ateş açma durumuna gelirsek bu konu dolaylı olmalı ve sonuca göre yapılmalı. Söylenen şeyler Türk bakanlar tarafından yanlış anlaşılabilir. Ayrıca Birleşmiş Krallık’ın, Türkiye’ye içişlerinde kullanılmak üzere yardım ve ekipman desteği vermeyi reddetmesi işleri kolaylaştırmayacak. Britanya polisinin mesaj göndermesi tavsiye edilemez. Bence en mantıklı metod eylemler hakkında soruların Bakanların görüşmesinde sorulması. Dışişleri bakanı, Türk Dışişleri Bakanı’yla 7 Kasım’da yeni Türk Büyükelçisi için bir araya geleceği zaman bu konuyu açabilir. Bu konu sırasında Sivas’taki önemli olayların büyük uzmanlıkla kontrol altına alındığından bahsedilebilir.


***

Türk-Yunan gazetecileri örnek almaları gerek

Ankara’daki İngiliz elçiliği zaman zaman Türkiye’deki son durumu Dışişleri’ne rapor ederken Türkiye’de yaşananlara duyulan isyanı da bu raporlarına yansıtıyordu. 13 Aralık 1978’de gönderilen mesajda Demirel-Ecevit çekişmesine üstü kapalı olarak değinilerek bu iki liderin uzlaşmaz tavrına karşın Türk ve Yunan gazetecilerin bile bir araya geldiği belirtiliyordu:

Ankara Gazeteciler Birliği’nden bahsetmişken 7 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Korutürk ofise döndüğünden beri en önemli açıklamasını yaptı. Korutürk, bazı insanların cumhurbaşkanının masaya yumruğunu vurması gerektiğini düşündüklerini açıkladı. Bu insanların hangi zamanda yaşadığını sorgulayan Korutürk Türkiye’de her 30 yılda bir, birisi çıkıp yumruğunu masaya vuruyor ve “ben ne dersem o olur.” diyor. Bu yaklaşım sorunları çözmeye yetmez, demokrasinin yaşamasını engeller. Ulusun bütün güçleri birleşip anarşi ortamını kökünden kazımalılar. Uzlaşmayı öğretsinler

Cumhurbaşkanı Korutürk siyasi partilerin liderleriyle birtakım görüşmeler yaptı fakat devamını getiremedi. Ulusun bütünlüğü ve uzlaşması için basının rolü çok önemli. Türk ve Yunan gazetecileri iki ülke arasındaki ilişkiyi tartışmak için bir araya gelmesine rağmen Türklerin kendi aralarında toplumlarında yaşanan krizi konuşmamaları oldukça üzücü. Demokrasi en iyi sistemdi fakat onu güçlendirmek zordu. Ulusun bugün her zamankinden daha çok fedakârlık yapması gerekiyor. Gazeteciler siyasi partilere uzlaşmanın nasıl yapılacağını göstermeli.

Jan Devletoğlu / Vatan



Bu haber 827 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,020 µs