En Sıcak Konular

Bir cinayet nasıl örgütlendi

18 Ocak 2010 13:40 tsi
Bir cinayet nasıl örgütlendi "Her gün evimize giren gazetelerin yaptıklarını unutmayın!"

Hrant Dink’in vurulduğu sokağa adının verilmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce reddedilmiş.

Eyvallah, köpeğin insanı ısırmasının haber değeri yok zaten.

Ama ret gerekçelerinden biri ne biliyor musunuz?

“Emniyet açısından sakıncalar oluşturması...”

Uyku sersemi modunda olanları dürtmek için tekrarlıyorum.

Nereden bahsediyoruz anladık değil mi?

Hrant Dink’in güpegündüz kafasına ve ensesine üç kurşun sıkılan yerden.

Yani acayip güvenli olan o sokak eğer Hrant Dink’in adı verilirse artık emniyetsiz olacakmış.

Aman verilmesin o zaman.

Maazallah emniyetli hali böyleyse kim bilir sonra neler olur ?

Çoluk çocuk tamamen milliyetçi hislerle Agos’un temeline maytap atarlar belki.

Ya da ne bileyim İstanbul’un semalarını kaplayan kültür havai fişekleri kilitleniverir oradaki bir hedefe...

Bu arada hazır kültür demişken, ret gerekçelerinden biri de “şehrin kültürel değerlerinin bozulmasına sebep olmak, maddi ve manevi kayıplara sebebiyet vermek”miş...

Bakın buna lafım olmaz.

Biz Türkler kültür dedin mi asla taviz vermeyiz, veremeyiz.

Sokak, cadde isimlerimiz asırlardır değişmez, sokağın bir ucundaki tabelada başka diğer ucundakinde başka isim kesinlikle yazmaz, tarihî binalarımızı gözümüz gibi koruruz, en mühim arkeolojik kazımızın adı Marmaray değildir zaten.

Ret gerekçesindeki “kayıplara sebebiyet vermek” bölümüne ise giremiyorum bile.

Çünkü her sene bugünler gelince “kayıp” sözcüğü kalbime kaçıyor...

Ne yazmışlardı

Hrant Dink’in öldürüldüğü haberini Beşiktaş-Nişantası dolmuşunda radyodan öğrenmiştim.

Yanımda oturan elit genç bir kadın arkadaşına, “Yaa olacağı buydu işte, şimdi neler söyleyecekler Avrupa’da” minvalinde dökülmüştü.

Maçka yokuşunda atmıştım dolmuştan dışarı kendimi.

O kadının tahammül ötesi sözlerindeki bir şeye fena takılmıştım.

“Olacağı buydu” demişti, yani Dink’in başına böyle korkunç bir şey gelebileceğini yaşananlara bakarak öngörmüştü.

Oysa ben ne büyük bir dalgınlıkla bakıyormuşum ki hayata, cinayet duvarına adım adım tuğla taşındığını fark etmemiştim.

Devlet görevlisiyle, gazetecisiyle, tetikçisiyle, faşistiyle döşenmişti “operasyon”un taşları.

19ocak.org’da bunun elbirliğiyle nasıl yapıldığını maddeler halinde bir kez daha okudum.

Agos’ta Sabiha Gökçen’in 1915 katliamından sonra evlat edinilen Ermeni çocuklardan biri olduğunun yazılmasıyla başlayıp, Dink’in “Türklerle uğraşmanın Ermenilerin kanını zehirlediğini” vurguladığı yazının yanlış anlaşılması için verilen büyük çabalarla devam etmişti bu süreç.

Basındaki haberlerin ilk cümlesi hep “Türklüğe hakaretten yargılanan Ermeni gazeteci” diye başlıyordu.

Bakın hangi gazete ve hangi yazarlar neler yazmışlar o süreçte.

● Hürriyet, Agos’taki Sabiha Gökçen haberini manşetine taşıyıp, Gökçen’in Ermeni değil Boşnak olduğunu ilan etti. Hemen ertesi gün Genelkurmay’dan konuyla ilgili açıklama geldi. Hürriyet, Sabah, Akşam ve Cumhuriyet bu açıklamaya destek çıktılar. Milliyet’ten Melih Aşık, “Gökçen’in Ermeni olması ihtimali yok” diye yazdı. Cumhuriyet’ten İlhan Selçuk, “Ermenilerin ortalıkta bırakıp kaçtıkları çocuklardan sayılıyor Sabiha” görüşünü ileri sürdü.

● Milliyet’ten Hasan Pulur direkt saldırdı Dink’e ve “Türkçeyi iyi bildiği anlaşılan, Cumhuriyet ve Türkiye düşmanı Ermeni” ifadesini kullandı. Deniz Som ise Cumhuriyet’teki köşesinde aynen şunu yazdı: “Adolf Hitler’in bile ilerisinde bir faşist.”

● Ülkücüler Agos’un önünde “Ya sev ya terk et” gösterisi yapıp, “Hrant Dink hedefimizdir” diye açıklama yaptıklarında televizyonlar ve gazeteler (Gündem ile Yeni Çağ hariç) tek satır görmediler bu haberi. Emin Çölaşan, Dink’i “Şeriatçı ve bölücüler”le biraraya koydu.

● Zaman’ın bir haber başlığı şöyleydi: “Agos yazarı Hrant Dink’e göre İstiklal Marşı bölücü.”

● Yargıtay’ın “temiz kan” yazısından Dink’i suçlu bulan kararını Sabah, “Ders gibi gerekçe” diye verirken; Akşam “Hrant Dink ifade özgürlüğünü aştı” başlığıyla verdi. Hürriyet ise Dink’in bir fotoğrafını koyup “Yargıtay’ı böldü” gibi manidar bir başlığı tercih etti.

Sonra olanlar malum...

Her gün evimize giren gazetelerin yaptıklarını unutmayalım diye yazdım!

Demiray Oral / Taraf



Bu haber 540 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,952 µs