'Gazze, dünyadan gelen yardımlarla ayakta duruyor'

18 Ocak 2010 11:54 tsi
Gazze'ye insani yardım götüren ''Filistin'e Yol Açık'' konvoyunda bulunan Ak Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, konvoyun Gazze'ye ulaşmasına kadar geçen süreci anlattı.

Mehmet Nil Hıdır, Muğla'da bir otelde ''Menteşe Grubu'' tarafından düzenlenen etkinlikte, İnsani Yardım Vakfınca (İHH) kendisine ulaştırılan fotoğraf ve görüntüler eşliğinde yolculuk sırasında yaşanan olayları katılımcılara aktardı.

Filistin'e insani yardım malzemesi götürmek için İngiltere'den yola çıkan ''Filistin'e Yol Açık'' konvoyundaki araçların Mısır'dan Gazze'ye geçişine izin verilmediğini anımsatan Hıdır, konvoyun bulunduğu El Ariş Limanı önüne yerleştirilen Mısır çevik kuvvet polisi arasında yer alan bazı sivil polislerin konvoydakilere taş atarak gerilimi yükselttiğini bildirdi.

Atılan taşlardan konvoydakilerin yaralandığını ifade eden Hıdır, ''Bizim girişimimizle, yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Türk milletvekillerinin girişimleriyle yaşanan olayların büyümesi önlendi'' dedi.

Hıdır, konvoyun, diplomatik girişimlerin ardından Gazze'ye ulaştığını ve Gazze halkınca çoşkuyla karşılandığını belirterek, ''Böyle bir konvoyla Gazze'ye gittiğim için çok mutluyum. Allah Filistin halkına en kısa sürede özgürce yaşamayı nasip etsin. Gazze halkı dünyadan gelen yardımlarla ayakta duruyor. Gazze'ye insani yardım götüren konvoy bu nedenle hayati öneme sahipti'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Gazze halkının çok sevdiğini anlatan Hıdır, Türkiye'nin son dönemde izlediği dış politikanın da Filistin halkı tarafından takdirle karşılandığını vurguladı.

Hıdır, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Konvoyun temel amacı, Filistinli, Gazzeli çocuklara, annelere, gençlere ve yaşlılara insani anlamda yardımcı olmaktı. Konvoy, bir ay süren çileli bir yolculuktan sonra Refah Kapısı'ndan Gazze'ye girdi. Bizde bu seyahatin son döneminde kendilerine iştirak ettik ve ilk defa Gazze'ye girdim. Ben bu seyahatten çok etkilendim. Ümit ediyorum ki önümüzdeki aylarda, yıllarda Gazze halkı gerçek anlamda özgürlüklerine kavuşur.''

Hıdır, Türkiye'nin Orta Doğu'daki bir takım suni dayatmalardan çıkıp, kendi inandığı ölçütlere göre dış politika izlemeye başlamasının önemine de işaret ederek, şunları kaydetti:

''Son yaşanan olayda, büyükelçimizin yaptığı davranış ve gösterdiği olgunluk aslında Türk milletinin olgunluğuydu. Ama daha sonra sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ve Türk milletinin vakarına yakışan 'özür dilerlerse dostluğumuz devam eder, özür dilemezlerse büyükelçimizi çekeriz' tavrı ki bu iki ulusun ipleri koparması anlamına geliyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu söylemi İsrail hükümeti tarafından da ciddiye alındı ve böylece de bir kriz önlenmiş oldu. Ümit ediyorum ki ilişkilerimiz daha pozitif çerçevede gider, ama bu pozitiflik sadece Türkiye-İsrail arasında değil, İsrail ile Filistin arasında da olmalı.''

Hıdır'ın konuşmasını, aralarında Muğla Üniversitesi öğretim görevlileri ve kentte görev yapan bürokratların da yer aldığı katılımcılar ilgiyle dinledi.
 
aa

Bu haber 474 defa okundu.