En Sıcak Konular

Yahudi bilim adamından kritik açıklama

18 Ocak 2010 09:33 tsi
Yahudi bilim adamından kritik açıklama Dünyanın en ünlü Yahudi Amerikalı bilim adamlarından Alon Ben-Meir, Türkiye-İsrail ilişkilerini değerlendirdi:

Dünyanın en ünlü Yahudi Amerikalı bilim adamlarından Alon Ben-Meir, geçen hafta Türkiye ile İsrail arasında yaşanan kriz sırasında Türkiye'deydi.

Kendisi İsrail ve Arap Barış İnisiyatifi için görüşmeler yapmak üzere Türkiye'ye gelmiş ve kendisini krizin ortasında bulmuş. Ortadoğu Barış Süreci'nde aktif rol üstlenen Prof. Dr. Ben-Meir, bir Yahudi olmasına rağmen olaylara objektif yaklaşıp gerektiğinde İsrail'i eleştirebilen sağduyulu bir bilim adamı ve arabulucu.

"İlk eğitim yıllarımdan itibaren, Arap ülkeleri ve İsrail arasındaki barış benim bir tutkumdur" diyen Ben-Meir, kötümserlik, acı ve aşağılamadan oluşan kötümserlik korosunun içine kendi sesini katmak istemeyenlerden.

Ortadoğu ile ilgilenen hemen herkesin tanıdığı, görüşlerine saygı duyduğu Prof. Dr. Alon Ben-Meir ile Türkiye ile İsrail arasında son zamanlarda yaşananları konuştuk. Obama yönetiminin Ortadoğu politikasını irdeledik...

Röportaj: Seda ŞİMŞEK

Dünyanın en ünlü Yahudi Amerikalı bilim adamlarından Alon Ben-Meir, Türkiye-İsrail ilişkilerini Bugün'e değerlendirdi:

AYALON'UN GÖREVDEN ALINMASI GEREKİR

İsral Dışişleri Bakanı Liberman ile yardımcısı Ayalon’un önemli bir hata yaptığını ve siyasi zarar gördüklerini kaydeden Alon Ben-Meir, “Özellikle Ayalon görevden alınırsa hiç şaşırmam. Kişisel görüşüm görevinden alınması gerektiği yönünde” dedi...

Türkiye ile İsrail arasında yaşanan son krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tamamen bir talihsizlikti. İsrail ile Türkiye arasındaki ortaklık bölgesel barışın sağlanması adına kritik bir öneme sahiptir. Eğer Türkiye İsrail ile iyi ilişkiler sürdürürse, İsrail- Filistin ve İsrail-Suriye arasında barışa çok daha fazla katkısı olacaktır.

Türkiye'nin özellikle Hamas ve İran'la iyi ilişkilerinden dolayı rolü çok daha kuvvetli olacaktır. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Türkiye'ye yapacağı ziyarette iki ülke arasındaki ilişkileri daha ileri seviyeye taşımaya çalışacaktır. ABD, Türkiye ile İsrail arasındaki iyi ilişkilere değer veriyor. Bu yüzden, Obama yönetimi her iki tarafa da ilişkileri normalleştirme çağrısında bulunuyor.

Türkiye’nin gücü...

İsrail son zamanlarda Türkiye'nin Ortadoğu'da oynadığı rolden, iyi ilişkilerinden mi rahatsız oluyor?

Kesinlikle hayır. Türkiye'nin bölgedeki gücü herkesle iyi ilişkiler kurmasından geçiyor. Bu zaten Türk Hükümeti'nin önemli ve değerli bir politikası. Türkiye eğer komşularıyla problem yaşarsa, bölgesel bir güç, bir dünya gücü olamaz. Komşularıyla problem yaşayan bir Türkiye'nin bölgeye barış getirme çabaları zayıflar.

Barışa engel olabilir

İsrail Hükümeti'nin yapısı barış sürecini nasıl etkiliyor?

İsrail'de bugüne kadar bütün hükümetler koalisyon şeklinde olmuştur. Bu durum tabii ki politikaların hazırlanmasını ve hayata geçirilmesini bir ölçüde etkilemiştir. Bu hükümette, Liberman'ın ne yaptığına bakılmadan, en önemli şey, Netanyahu ve Ehud Barak'ın partisinin barış süreci ile ilgili ne düşündükleri ve bu sürece ne kadar inandıklarıdır. Liberman'ın partisi barış sürecinde bir engel olabilir, "olur" demiyorum, "olabilir" diyorum.

Liberman'ın ekibi, Ayalon önemli bir hata yaptı.

Olanlardan her ikisi de çok büyük siyasi zarar gördü, özellikle Ayalon görevden alınırsa hiç şaşırmam. Benim kişisel görüşüm görevinden alınması gerektiği yönünde.

Oyalama taktiği değil

Netenyahu da barışı engelleyen isimdi, şimdi barışa katkı vermesi bekleniyor.

Netanyahu'nun bugün iki seçeneği var. Ya barış sürecini daha ileri götürecek, bunu ya gönüllü yapar ya da ABD'nin baskısıyla yapar. Bunu yapamazsa, hiçbir şey elde edemeden hükümetten ayrılmak zorunda kalır. ABD'nin baskısı ve bu sürece aktif katılımından dolayı önümüzdeki aylarda barış sürecinde ilerleme yaşanacağını düşünüyorum. Ne zaman Netanyahu "Ben Filistinliler ile oturup barış görüşmesi yapmak istiyorum" derse, bu konuda gerçekçidir, bu bir oyalama taktiği değildir.

Bir yandan İran'a nükleer silah çalışmalarına yönelik baskı yapılırken, diğer yandan İsrail'in bu silahlara sahip olması konusunda sessiz kalınması bir çifte standart değil mi?

İki ülke arasında çok büyük farklar var. İsrail kurulduğundan beri hiçbir ülkeyi doğrudan yok etmekle, imha etmekle tehdit etmemiştir. Ama, İran İsrail'in varlığına karşı tehditleri her gün sürdürmektedir. Aradaki en büyük fark budur. Bölgede İsrail'in varlığına karşı çıkan Hamas ve Hizbullah gibi başka kuvvetler de var. İsrail ile tüm Arap ülkeleri arasında kalıcı bir barış sağlanmadan İsrail'in bu silahlardan vazgeçmesi mümkün değil.

 

HAMAS’I SiYASi ARENAYA ÇEKMEMiZ LAZIM

Türkiye'nin Gazze konusundaki tepkilerini haklı buluyor musunuz?

Başbakan Erdoğan'ın Gazze'de yaşanan acıyı yürekten hissettiğine inanıyorum. Sadece politik bir demeç vermiyor. Bu süreçte İsrail ile Türkiye arasında yükselen tansiyon hiçbir şeye yardım etmiyor. Bence İsrail Gazze'deki şartları mümkün olduğunca iyileştirmeye hemen başlamalıdır. Eğer Türkiye Hamas'la arabulucuk rolüne soyunup, Hamas'ı şiddetten vazgeçirebilirse bu süreç çok daha hızlanacaktır.

Hamas bir mücadele veriyor, bundan sonra nasıl bir rol üstlenebilir?

Hamas halk desteği olan bir harekettir. Hamas zamanla pozisyonunu değiştirecektir, siyasi sürece dahil olmak isterse başka bir seçeneği de kalmayacaktır. Hamas'ı siyasi arenaya çekmeye çalışmamız lazım. Türkiye bu konuda da çok önemli bir rol oynayabilir.

İsrail neden barış yapamıyor?

Size şunu söyleyebilirim, İsrailliler'in çoğunluğu barış istiyor, ama çok zorluklar var. İsrail'in karşılaştığı en büyük sorun, İsrail'de bugüne kadar bütün otoritelerin de karşılaştığı ulusal güvenlik sorunudur. Ortalık sakinleştiğinde, İsrail gerek kendi halkından gerekse uluslararası toplumdan baskı görerek barışa daha fazla zorlanacaktır. Ortalık toz dumanken İsrail'i barışa zorlayacak hiçbir etken olmaz, İsrail bunu kimseyle konuşmaz.

IRAK SAVAŞI OLMASA İRAN'LA DURUM FARKLI OLURDU

Irak savaşı için “Kesinlikle bir hataydı” diyen Alon Ben Meir “Bu savaş hiç olmasaydı bugün İran’la olan problemler bu kadar büyümezdi”diye konuştu...

Obama ile Bush yönetimi arasında ABD'nin Ortadoğu politikaları açısından farklılık var mı?

Her iki yönetim arasında çok farklılıklar var. Öncelikle, Obama yönetiminin bu konuya yaklaşımı çok taraflıdır. İkinci olarak, Obama yönetimi İsrail ve Suriye, İran'la ilgili problemleri çözmeye kararlı görünüyor. Bunun için belirli adımları atmaya da hazır. Obama yönetimi Arap dünyası ve Müslümanlar ile ilişkileri geliştirmenin önemini anlamış görünüyor.

Irak’a girmek hataydı

ABD'nin Irak'a girişini bir hata olarak görüyor musunuz?

Kesinlikle bir hataydı, gereksiz bir savaştı. İyi düşünülmemişti, düzgün bir planı olmadı. Bütün Ortadoğu'da bu savaş yüzünden gereksiz yere kargaşalar çıktı. Eğer bugün Irak'taki bu savaş olmasaydı, İran'la olan problemler de çok farklı bir seviyede olurdu, bu kadar büyümezdi.

ABD 2011'de Irak'tan askerlerini geri çekebilecek mi?

Bu kesinlikle uygulanabilir bir plandır. ABD kuvvetleri çekildiğinde Irak'ta yeni problemlerin ortaya çıkmaması için dikkatli bir şekilde belli adımların atılması gerekiyor. Öncelikle Petrol Yasası hızlı bir şekilde geçirilmeli, gelirler de herkese eşit olarak dağıtılmalı. Yeni bir ayaklanma olmaması için özellikle Sünniler'e haklarının verilmesi gerekiyor. Diğer nokta, Kerkük'ün kimin kontrolünde olacağı, gelirlerin nasıl paylaşılacağıdır. Kerkük'ün statüsünün nihayete erdirilmesi Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerde de belirleyici bir rol oynayacaktır.

Üçüncü olarak da, terörizm gibi başka problemlerin oluşmaması için ABD'nin Irak ordusunu eğitim ve silah gibi konularda güçlendirmeye devam etmesi gerekiyor. Bunlar, ordunun çekilmesini mümkün kılabilecek ön koşullardır.

Son zamanlarda Obama'nın gündeminde en üst sırayı Afganistan alıyor sanıyorum.

Obama Afganistan için önemli bir plan hazırladı. Bu plan çeşitli aşamalar içermekte. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde Afgan ordusu en az 3 katına, yerel güvenlik güçleri de en az 2 katına çıkarılacak. Ülkenin sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmaya sahip olması sağlanacak. Obama yönetimi Afganistan'a anti-terör faaliyetleri çerçevesinde 30 bin yeni asker gönderdi, ama bu kuvvetlerin artırılması ucu açık görülmemeli. Yönetim1.5 yıl içinde kuvvetleri parça parça Afganistan'dan çekmeye başlayacaktır.

Muharip güç istenmiyor

Obama yönetimi Türkiye'den muharip güç istiyor mu?

Obama yönetiminin Türkiye'den istediği destektir. Bunlar lojistik destek ve eğitim çerçevesinde ele alınabilir. Muharip güç istenmiyor. Bence de Türkiye'nin Afganistan'da savaşan gücünün olmaması gerekiyor. ABD Afgan Hükümeti'ne de gerekli desteği vererek, hükümet içindeki yolsuzluk, rüşvet gibi sorunların da çözülmesini sağlamalıdır. Eğer üst düzeydeki insanlar rüşvetten uzak tutulamazsa ülkenin parçalara ayrılması ihtimali var.

 

TÜRKiYE’DEN ARABULUCU OLMASI iSTENiYOR

ABD bölgedeki bütün bu sorunları tek başına mı çözecek?

Tek başına yapamaz. Bu yüzden Obama yönetiminin çok taraflı destek arayışı önem kazanmakta. Obama, muharip güç ve lojistik destek kapsamında AB'nin desteğine ihtiyaç duyacaktır. Aynı sebepten dolayı Türkiye'nin de desteğine ihtiyaç duyuyor.

İsrail ve Suriye arasındaki barış görüşmeleri başta olmak üzere, buna İran'la yaşanan nükleer problemi de dahil edebiliriz, Obama yönetiminin Türkiye'den istediği en önemli şey, bu görüşmelerde arabuluculuk yapabilmesidir.

İran'la ilgili sorunlar da var.

Obama yönetiminin İran'ın nükleer programına karşı barışçıl bir çözüm bulmasını umuyoruz, aksi halde Ortadoğu'da çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Eğer, bu sorun barışçıl bir yolla çözülemezse İsrail İran'a bir saldırı düzenlemek zorunda kalabilir. Obama yönetimi, Bush yönetiminin aksine İran yönetimini bu sürece dahil etmek istiyor.

BUSH KONUŞTU, OBAMA İŞ YAPIYOR

Bush döneminde ortaya atılan Büyük Ortadoğu Projesi'ne Obama yönetimi nasıl bakıyor?

Bush bu konu hakkında yalnızca konuşuyordu, Başkan Obama iş yapıyor. Obama seçildikten hemen sonra aksiyon planı çerçevesinde Türkiye'ye geldi, ama Bush'un geldiğini hatırlamıyorum.

Ortadoğu'da barış sürecinin başlaması ve sonuç vermesi için ABD'nin planı nedir?

Obama yönetiminden beklentimiz, her şeye sıfırdan başlamaya kalkmaması. ABD'nin İsrail ve Filistin'e çok hızlı ve etkin bir şekilde, özellikle Batı Şeria'da ve mümkünse Gazze'de ekonomik gelişmeler ve şiddete sebep olmaması yönünde baskı yapması gerekiyor. AB’nin bu sürece dahil edilmesi gerekiyor. Önde gelen Arap ülkeleri, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Fas ve diğerleri sürece dahil edilmeleri gerekiyor. 2002’de Arap İnisiyatifi olarak ortaya çıkan plan referans olarak kabul edilmeli.

ERDOĞAN HER ZAMAN HATIRLANACAK LİDER

Birçok liderle görüşüyorsunuz, Başbakan Erdoğan'ı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Etkili bir lider. Geniş bir vizyona sahip. İnanıyorum ki, yıllar sonra Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük liderlerinden birisi olarak hatırlanacak. Çok etkili olan yapıcı, geniş vizyonuna herhangi bir diplomatik krizin leke sürmesine izin vermeyecektir.

Türkiye'ye karşı ne hissediyorsunuz?

Türkiye'yi çok seviyorum. Ben tüm dünyayı geziyorum, ama Türkiye'ye geldiğimde kendimi evimde gibi hissediyorum. Her gittiğim yerde kapının bana açılması beni çok etkiliyor. Beni hiç kimse kapıdan çevirmiyor. Bu özellikleri ile Türkiye diğer ülkelerden çok ayrıdır.

ALON BEN-MEIR KiMDiR?

Prof. Dr. Alon Ben- Meir, İsrail ile Arap devletleri arasındaki barış müzakereleri alanında ihtisas kazanmış, son 25 yıl içindeki birçok müzakerede doğrudan yer almış, yüksek düzey Arap ve İsrail yetkilileri arasında aracı rolü üstlenmiş. New York Üniversitesi'nde Küresel İlişkiler Bölümü'ne "Ortadoğu ve müzakereler" üzerine 18 yıldır ders veriyor.

Dünya Politikası Enstitüsü'nde öğretim görevlisi ve Ortadoğu Çalışmaları Proje Müdürü. ABD Dışişleri Bakanlığı'nda uluslararası ziyaretçiler için düzenli olarak brifingler düzenliyor. Ortadoğu politikaları üzerine 6 kitabı bulunuyor. İsrail - Filistin çatışması hakkında bir kitap üzerinde çalışıyor. Arapça ve İbranice biliyor.

bugün



Bu haber 1,584 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,079 µs