AB kış uykusu ne zaman bitecek?

16 Ocak 2010 11:36 tsi
Madrid, müzakere sürecimize ivme kazandırma konusunda kararlı. Bakalım bu kararlılık karşılıklı bir 'ikinci balayı'na çevrilecek mi?

Onca kış uykusu, onca duraklamanın ardından acaba hem Türkiye hem de AB açısından yeni bir şevk yakalanabilir mi?

***
AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'a göre bu sorunun cevabı kesin bir dille 'evet'. Bağış'la bir gazeteci grubu olarak İspanya'nın başkenti Madrid'deyiz. İspanya, AB Dönem Başkanlığı'nı ocak başında İsveç'ten devraldı. Türkiye'ye destek bir ülke. Hatta Türkiye ile empati kurabilen bir ülke. Bunda birlikte yürüttüğümüz Medeniyetler İttifakı projesinin de rolü var.

***
Uçakta sohbet ederken Bağış, İspanya ve Türkiye'nin ortak noktalarından bahsediyor. 'İkisinin de tarihinde kanlı darbeler var' diyor. Ve bugüne dönüyor: 'İspanya bir zamanlar Avrupa'nın en fakir ülkelerinden biriydi. Bugün ise çok iyi durumda. Ve bunu AB üyeliğine borçlu. Türkiye de aynı şekilde AB sürecinden faydalanabilir.'

***
Bağış'ın tek günlük Madrid programı oldukça yoğun. Önce Elcano Kraliyet Enstitüsü'nde bir konuşma, ardından İspanya Dışişleri Bakanlığı AB işleri Devlet Sekreteri Diego Lopez Garrido ve onu takiben İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos ile görüşme. Günün sonunda ise El Mundo gazetesiyle mülakat...

***
Garrido ile görüşmeden önemli iki not çıkıyor:

1) İspanya Başbakanı Zapatero, AB Dönem Başkanlığı süresince yalnızca Türkiye ile ikili zirve yapacak. Başbakan Erdoğan ile şubat sonu gibi bir görüşme planlanıyor. Bu, İspanya'nın Türkiye'ye verdiği desteğin önemli bir kanıtı.

2) Altı ay içinde üç başlığın daha açılması planlanıyor: Gıda güvenliği, kamu alımları ve rekabet politikaları. Ancak yalnızca İspanya'nın bunu planlaması yeterli değil. Türkiye'nin üzerine düşen ödevleri yapması şart. Bu nedenle de Bağış ve ekibi her hafta Meclis'te özel AB mesaisi yapılmasını istiyorlar.

***

Buradaki görüşmelere bakılacak olursa Madrid, müzakere sürecimize ivme kazandırma konusunda kararlı. Bakalım bu kararlılık karşılıklı bir 'ikinci balayı'na çevrilecek mi?

Türkiye'nin nükleerle imtihanı

Madrid uçağındaki tek Bakan Egemen Bağış değil. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bizimle beraber. Yıldız, Madrid'den Sevilla'ya devam edecek. Uçakta bir ara yanımıza geliyor. Konu tabii ki Rusya ile atılan adımlar. 'Nükleer konusunda çok geç kalmışız. Şimdi yeni başlıyoruz' diyor. '2010'da iki ihale olacak. Biri belli oldu. Devletten devlete, Rusya-Türkiye arasında.' Yıldız'ın anlattığına göre nükleer konusundaki adımlar hükümete iki konuda ilerleme kaydetmenin şart olduğunu düşündürtüyor: 1) Atom Enerjisi Kurumu'nun yanında yeni bir kurum oluşturulacak. 2) Bu konuda uzman eksiğini gidermek için projeler geliştirilecek. Gerekirse mühendisler yurtdışına eğitime yollanacak.

Gaz konusunda ise hem AB hem de Rusya ile işbirliği yapmanın birbirine tezat olmadığını anlatıyor Yıldız: 'Enerji ihtiyacı giderek artıyor. Farklı projelere ihtiyaç var. Birinde yer almak diğerine engel değil'. (Ancak yine de Batı'da Türkiye'nin Nabucco'ya Rus gazını katmak istemesine şüpheyle yaklaşıldığı bir gerçek.).

Kısacası Putin ile temaslar Türkiye-Rusya arasında yeni bir sayfa açmış. Hedef, Rusya'nın bize olan ihtiyacını artırmak. Bunun için de yatırımları çoğaltıp, stratejik öneme vurgu yapılmak isteniyor.  İran konusunda ise ser verip sır vermiyor Bakan. Yalnızca 'Türkiye stratejik konumunun getirdiği avantajlardan faydalanmalı. Gaz konusunda sıkıntı çıkarsa tabii ki İran'dan gaz alabiliriz' diyor. İran'a BM yaptırımları uygulanmasının ise olası görünmediğini, bir 'ara yol' bulunacağına inandığını belirtiyor. Ben Bakan'ı bu konuda fazla iyimser gördüm.

Nagehan Alçı / Akşam

Bu haber 540 defa okundu.