'Huzursuzlar'

15 Ocak 2010 12:04 tsi
Tam, pardon yenilenmiş liste!

iyibilgi Ankara

Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşmanın aşama aşama yükselmesinden rahatsız olan ülkelerin ve çıkarların olmadığını söylemek en azından gerçekçi olmaz.

Başbakan Erdoğan’ın kısa ve hızlı son Moskova gezisi, biraz İsrail krizinin gürültüsünde boğulduysa da, en az bizim kadar yakından izleyenlerin ilgisini yoğun biçimde çekti.

Bunların bir kısmını “rahatsızlar” listesi olarak sunmak mümkün. Yani genel olarak Rus-Türk ilişkilerinden de rahatsız olanlar var ama, özellikle bu son ziyaret bağlamında “huzursuzlar” da mevcut.

Örneğin, bu ziyaret öncesi Türkiye’de şaşkınlıkla karşılanan, ama sonra hızla “ne oluyor” diye ses yükseltilip üzerine gidilen Bulgaristan hamlesi akıllardadır.

Bulgaristan bakanları, üstelik Bulgar Başbakan’ın Ankara ziyareti öncesi Türkiye’den tazminat istemeye kadar götürmüşlerdi işi.

Bu hatırlatmaya dün Rus “The Moscow Times” internet sitesinde yayınlanan bir notu ekleyelim: “Samsun-Adana ham petrol hattı projesi güç kazanırken, rakibi olan Bulgaristan’dan geçen Burgaz-Dedeağaç hattı bir alternatif olmaktan uzaklaştı.”

İlginç değil mi? Türkiye bir yandan Samsun-Adana’yı kendi üzerine alırken-ki bu yol İsrail-Hindastan’a bile gidebilir deniyor-Kremlin’in elini rahatlatıyor.

Bu duruma kızan sadece Sofya mı? Atina da aynı durumda. Gerçi şu an ekonomik kriz yüzünden bu inceliklere tam konsantre olamıyırlar ama aynı Burgaz-Dedeağaç hattı Yunanistan’dan da geçecekti.

Şimdi Rusya Yunanistan’la da pazarlık yapmaktan kurtuldu. Ama Atina da “huzursuzlar” listesine eklendi.

Esasen sadece bu kararla Türkiye ve Rusya, Karadeniz denklemini biraz da kendilerine göre kuruyorlar ki, “bundan huzursuzluk duyarız” diyen Karadeniz ülkesi olmalalı aslında.

Çünkü belli ki, başta Ankara olmak üzere taraflar bu denizde sorun istemiyor. Fakat uzak bir dost, ABD için Karadeniz dinamikleri bizim bildiğimizden daha önemli.

Gürcistan savaşı (ilginçtir Gürcistan, Türk-Rus yakınlaşmasından hiç huzursuz olmuyor ve aslında doğrusu bu. Çünkü bu gelişme, yani Türkiye’nin sistemin içinde olması hep ona lazım.) ve iki yıl önce burada israrla görevlendirmek istediği uluslar arası askeri filolar da anımsanmalı.

Bir de ziyaretin “stratejik ortaklık” boyutu var ki. Bilindiği üzere bu kelam genellikle ABD-Türkiye ilişkileri için kullanılırdı.

Şu sıralar Türkiye-Amerika ilişkileri “model ortaklığa” terfi ettiğinden (!), bu isim anımlıyor. Türkiye-Rusya ise ortak bakanlar kurulu veya hükümetler arası ilişkiler boyunutuna doğru yükseliyor.

Listeye ele-avuca sığmaz ekonomik ve enerji boyutu eklendiğinde, bölgesel ve küresel dinamikler içinde “huzursuzlar”ın artması çok doğal.

Yine örneğin, Almanya ve Fransa da-ayrıca ikisi birlikte-Rusya ile stratejik ortaklık anlaşması imzalamış ülkeler. Şimdi n-direkt olsa da bir ortakları (!) daha var!

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,431 defa okundu.