En Sıcak Konular

'Derin devletin üyesi olsaydık, biz burada olmazdık'

12 Ocak 2010 21:43 tsi
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, ''Türkiye'de derin devlet olsaydı ve biz onun üyesi olsaydık, biz burada olmazdık. Derin devlet var idiyse de benim yanıma

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada çapraz sorgusuna devam edilen Saçan, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını yanıtladı.

Özese'nin, Veli Küçük ve grubuyla ilgili yapılan proje çalışmasına ilişkin ''Ahmet İhtiyaroğlu'nun, dönemin DGM Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'e şifahi olarak aktardığını söylüyorsunuz. Sonucu ne olmuş?'' sorusuna Saçan, ''Ahmet İhtiyaroğlu, 'Savcı Bey bana bağırdı çağırdı' dedi. 'Neden?' dedim. Savcı bey, 'Başımızı belaya mı sokacaksınız?' demiş'' yanıtını verdi.

Saçan, Özese'nin, ''Madem Savcı bey öyle demiş, 20 ay bu proje çalışması niye devam etti?'' sorusuna karşılık da ''Savcı bey, Tuncay Güney'in ifadeleriyle ilgili olarak 'bunların çoğu mücevvef iddialar' diyor. Tuncay Güney'in 101 sayfalık ifadesinde hiçbir somut şey yok. Başsavcı bey de haklı, biz de haklıyız'' diye konuştu.

Özese'nin, ''Duyusan isimli şirketin sahibini tanıyor musunuz? Burada birtakım dokümanlar ele geçirilmiş. Kasetler size mi ait?'' şeklindeki sorusu üzerine Saçan, şirketin sahibi Şevki Duyu'nun arkadaşı olduğunu, fazla eşyalarının Duyu'nun iş yerinde bulunduğunu anlatarak, görevden alındıktan sonra makamındaki bazı eşyalarla birlikte odasında bulunan bazı kasetlerin birer suretinin Duyusan şirketine gönderildiğini bildiğini söyledi.

Saçan, Özese'nin, Bedrettin Dalan'ı tanıyıp tanımadığını sorması üzerine, Dalan'ı tanıdığını, aralarında bir ilişki bulunmadığını, üniversitesinde 3 yıl ders verdiğini ve görevden atıldıktan sonra Dalan'la tanıştığını belirtti.

Özese'nin, ''Arif Doğan'ı tanır mısınız?'' sorusuna karşılık da Saçan, tanımadığını ve hiç görmediğini söyledi.

Saçan, Özese'nin, ''İddianamede yer alan 'Ergenekon' örgütü hakkında ne zaman bilginiz oldu?'' şeklindeki sorusuna da ''2007'de gerçekleştirilen operasyonlardan biliyorum'' yanıtını verdi.

-DERİN DEVLET SORUSU-
Özese'nin, ''Türkiye'de sizce derin devlet var mı?'' sorusu üzerine Saçan, şunları kaydetti:
''Türkiye'de derin devlet olsaydı ve biz onun üyesi olsaydık, biz burada olmazdık. Hiçbir kamu görevlisi gelip benden gayri resmi bir şey istemedi. Benden çok zor bir şey istiyorsunuz. 9 sene önce yaptığım soruşturmalar burada bana soruluyor. Alnım açık bir şekilde Türk mahkemelerinde yargılanıyorum. Veli Küçük'ün ismini o dönemde insanlar ağzına almaya korkuyordu. Ben Küçük hakkında savcılıktan soruşturma açıyorum. Sonuna kadar uğraştım bu işle. Ben vicdanıma bu konuda tam not verdim. Derin devlet var idiyse de benim yanıma uğramamıştır. Muş'ta görev yaparken benim dönemimde bir tek faili meçhul cinayet işlenmemiştir. Çünkü faili meçhul cinayet işleyecek kişiler benim bölgemde dolaşamazdı.''

Özese'nin, ''(Jitemci Zahit Engin ile Veli Küçük beraber çalışıyor) demişsiniz, açıklar mısınız?'' sorusu üzerine Saçan, ''Zahit Engin'in Kelebek Operasyonu'nda adı geçti, Sedat Peker'in adamı olarak. Veli Küçük de Jitem'den geldiği için, ikisinin birlikte hareket ettiğini düşünüyorum demişimdir'' diye konuştu.

Üye hakim Özese'nin sorularının bittiğini söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, saatin geç olması nedeniyle Saçan'ın çapraz sorgusuna ara vererek, gelen evrakları okumaya başladı.

Tutuklu sanık Cengiz Köylü'nün 19 Eylül 2009'da, Vodafone'dan istediği konuşma dökümleriyle ilgili gelen evrakta, sel nedeniyle bazı kayıtların kaybolduğu, çalışmaların devam ettiği ve bulunduğunda bildirileceği belirtildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından istenen sanıkların tüm telefon dökümleri ve ses kayıtlarını içeren CD'lerle ilgili talebe ilişkin cevapta, aralarında Levent Ersöz, Ferda Paksüt ve Turhan Çömez'in de bulunduğu bazı sanıklarla ilgili CD örnekleri dosyaya gönderildi.
Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından gönderilen yazıda, tutuklu sanık Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) ortamında Silivri'deki duruşma salonunda ifadesinin alınması imkanı bulunmadığı, bu kapsamda Adalet Bakanlığına bilgi sorulacağı kaydedildi.

İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsünden gelen yazıda da Haberal'ın azami bir saat süreyle sorgu ve savunmasının alınabileceği dile getirildi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün, gelen evrakları okuduktan sonra duruşmayı 14 Ocak Perşembe günü saat 09.30'a erteledi.

Bu haber 583 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,475 µs