En Sıcak Konular

Ahmet Hakan “büyükbaş”tır!

0 0 0000 00:00 tsi
Ahmet Hakan “büyükbaş”tır! Reha Muhtar, Hülya Avşar’ı özledik diyen Ahmet Hakan’a “büyükbaş(!)” dedi. "Büyükbaş" tanımını da yapmayı ihmal etmeyen Muhtar, " Bunlar siyasi , ciddi ve entelektüel görünürler, ama akılları fikirleri apış aralarında

Büyükbaşlar konuştu: “Hülya’yı geri istiyoruz...”

Büyükbaş entelektüeller fetva veriyorlar:

“Neredesin Hülya, kurtar bizi poposunu sallayan Tuğba’dan...”

Hani “Her gün Hülya’nın hayatını izlemekten bıktık,” diyorlardı ya...

Hülya, kendini geri çekince, büyükbaşların çekirdeği ellerinden alındı...

Şimdi eğlencelik niyetine çıtlatacakları çekirdek kalmadı...

Ne konuşacaklar?..

Bunlar siyasi gözükürler, ama siyaset konuşsalar sıkılırlar...

Üstelik okuyucu da sıkılır...

Ciddi ve entelektüel görünürler, ama akılları fikirleri apış aralarında veya renkli dünyalardadır...

“Yalan Rüzgarı” dizisi gibi her gün Hülya’nın hayatını izlemeyecekler de ne yapacaklar garipler?..

Bir kere kendi hayatları renklenecek...

Hülya’ya gizli gizli duydukları çekim ‘alert’ kalmaya devam edecek...

Çekim ve merak onları uyarılmış kılacak...

***

İşin esas entelektüel boyutu var...

Hülya olmazsa, büyükbaş entelektüele, kim büyükbaş diyecek?..

Hülya olacak ki, onun yaptıkları eleştirilecek...

Büyükbaş entelektüel kapsamına girilecek...

Hülya ve Hülya gibi popüler unsurlar eleştirilmek için vardırlar...

Zavallı kızcağız, habire derdini anlatmaya uğraşır...

Kızının önünde uygunsuz soruya kızar, muhabir fırçalar...

Ne kadar düzgün olduğunu ispatlayacak aklı sıra...

Ne yapsa, büyükbaş entelektüellere yaranamadı kız...

Her yaptığı yeni bir fitili ateşledi...

“Saadettin Bey gruba katılıyor mu?” sorusuna kızsa, gazeteci düşmanı ilan edildi, istibdat kahramanı Abdülhamit muamelesine reva görüldü...

Gerçi Abdülhamit’in kendisi de bir zavallıydı...

Hülya gibi onun da hakkı çok yenmişti ya, şimdilik o konuyu es geçelim...

Kız farkında mıydı bilmem, onun varlık nedeni “eleştirilmekti...”

Onu eleştiren, kendisini payelendiriyordu...

Sınıf atlıyordu...

Kara cahil olduğu halde, mürekkep yalamış muamelesi görüyordu...

Güzelliğini kıskananlar, “ne kadar akıllı başlı kadın” muamelesini hakediyordu...

Başarısızlar, ‘Hülya’nın kendisini yok ettiğini ispatlayarak’ rahatlıyorlardı...

Hemen tüm erkek ya da kadınların mastürbatif eylemi onu hafif meşrep göstermekti...

Kocadan ayrılsa, “O artık bitti”...

Ayrılmasa, “Çüş!.. Bu kadar boynuzlanma çekilir mi?”

Mastürbatif büyükbaş entelektüellik için kızla ilgili esas geçirme, parasına kara çalma biçiminde tezahür eder...

Çok kazanıyor ya...

Ne okumuş da çok kazanıyor?...

Sesi mi var ki şarkıcılık yapıyor?..

O kim ki bu kadar konuşuyor?..

Hanımefendi siz resimden ne anlarsınız?..

Hanımefendi kızınızın önünde nasıl bunu yaparsınız?..” vesaire vesaire...

Sonra indirirler, Berlin in Berlin filminden Hülya’nın mastürbasyon sahnesini, hem rahatlar hem de hülyalara dalarlardı...

***

Türkiye’de bir gözetleyenler bir de gözetlenenler vardır...

Arada yatay geçişler olsa da esas klasifikasyon budur.

Gözetleyenler gözetlenenler hakkında her şeyi söyleyerek boşalırlar...

Bir defa boşalma yetmez, her gün defalarca boşalacak ve orgazmı yaşayacaklar ki bir nebze rahatsınlar...

Gözetlenenle gözetleyenlere ek, bir de sınıflar üstü bir grup vardır Türkiye’de...

Bunlar büyükbaş entelektüellerdir...

Onlar, popülerle beslenir...

Popüler olmazsa sürünür...

Popülerle beslenirken, popülere geçirir...

Burun kıvırır, küçültür...

Hem popülerin ratinginden beslenir...

Hem de ahlâksızca o ratingi aldığı kişiyi süründürür...

Bunun adına literatürde “Büyükbaş entelektüellik” denir...

Kızım Hülya...

Daha çok uzun bir süre gazete ve televizyonlarda görmek istemiyorum seni...

Tak koluna Saadetin’i...

Biraz da yaşa kendi kaderini...

vatan



Bu haber 635 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,064 µs