En Sıcak Konular

Tüzmen: Türkiye normalleşme sürecine girdi

28 Aralık 2009 13:04 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin normalleşme sürecine girdiğini belirterek, ''Bugün gördüğümüz hadiseleri artık arkada bırakıp yolumuza devam etmemiz için, bunları yaşamamız gerekiyordu'' dedi.

Tüzmen, AK Parti Mersin milletvekilleri Ömer İnan ve Ali Er ile Vali Hüseyin Aksoy, Devlet Hastanesi'nde hizmete sunulan ''Koroner Anjiyografi Görüntüleme Ünitesi ile Yanık Merkezi''nin açılışını yaptı.

Üniteleri gezerek Başhekim Suat Öner Özer'den bilgi alan Tüzmen, ''Türkiye'de güzel şeyler oluyor. Dün Erdemli'de Lamas 3 ve Lamas 4 hidroelektrik santrallerini kentimize kazandırdık. Bugün de Devlet Hastanesi'nde iki önemli merkezi vatandaşlarımızın hizmetine sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz'' diye konuştu.

Mersin Valisi Hüseyin Aksoy da, merkezlerin döner sermaye imkanları kullanılarak hizmete açıldığını belirterek, ''Bu iki merkez gerek kent, gerekse bölge halkına hizmet verecek güzel bir çalışma. Ayrıca, yakın bir tarihte Devlet Hastanesi bünyesinde madde bağımlılığına karşı ilk müdahalenin yapılacağı bir merkezin açılması için çalışmalar son aşamaya geldi. Bu merkezin de kentte madde bağımlılığına karşı yürüttüğümüz çalışmalara katkı sağlayacağına inanıyorum'' dedi.

Başhekim Özer ise, her türlü kalp damar hastalıkları, daralmalar ve tıkanmaların tespit edilebildiği Dijital Koroner Anjiyografi Görüntüleme Ünitesi'nin 1 milyon 60 bin TL'ye, 6 yataklı Yanık Ünitesi'nin ise 450 bin TL'ye mal olduğunu bildirdi.

-TÜZMEN SORULARI YANITLADI

Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Kürşad Tüzmen, ''Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı''ndaki aramalara ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

''Aslında başından beri söyledik. Türkiye bir normalleşme sürecine girdi. Bugün gördüğümüz bu hadiseleri artık arkada bırakıp yolumuza devam etmemiz için, bunları yaşamamız gerekiyordu. Çok çeşitli görüşler ve senaryolar ortaya atılıyor. Ancak burada yargının gerekli incelemeleri yapması ve bütün bu çalışmaların bitmesinden sonra net bir şey söylemenin mümkün olacağını düşünüyorum. Sonsuz senaryo ve teoriler üretilebilir. Ancak bizim amacımız gerçeklere ulaşmak. Gönül istiyor ki bu tip hadiseleri geride bırakalım.

Bu da bence kişi başına gelirle direkt alakalı bir konudur. Yani Türkiye, 2 bin dolarlardan aldığı kişi başına gelirle, demokrasi mücadelesini 10 bin dolarlar seviyesine getirdiği bu günlerde daha da iyi bir şekilde devam ettirmeye çalışıyor.

İtalya'da 1990'larda bu tip hadiseler olmuştur. İtalya'nın 1990 ihracatı ile Türkiye'nin bugünkü ihracat rakamı aynıdır. Kişi başına gelir rakamlarına baktığınız zaman da benzer gelişmeleri görürsünüz. Dolayısıyla ne kadar fazla milli gelir, ne kadar fazla ihracat o kadar fazla demokrasi, o kadar fazla kurum ve kuruluşlarıyla herkesin demokrasiyi özümsemesi demektir. Bunları göreceğiz. Bizim kuşak bunları yaşayacak. Ama bizden sonrakiler böyle sıkıntı yaşamayacaklar. Çünkü o zaman Türkiye içerde de, dışarda da gerçekten normalleşmiş olacak. Bu Türkiye'nin bir normalleşme mücadelesi. Bütün kurum ve kuruluşlar ellerinden geleni yapıyor. Açıkçası gelişmeleri sizlerle beraber soğukkanlı olarak izleyelim. Net çalışmalar ortaya çıktıktan sonra hep beraber neticeleri paylaşalım.''

-''DEMOKRATİK AÇILIM'' ÇALIŞMALARI

Tüzmen, ''Son gelişmelerle açılım süreci sekteye uğradı mı? Bundan sonra çalışmalar nasıl sürecek?'' sorusu üzerine, ''Çalışmalar aynı şekilde bütün hızıyla devam ediyor. Herhangi bir şekilde açılım sürecinin sekteye uğraması söz konusu değil'' dedi.

Yaşanan gelişmelerin ardından rahatsız olan kesimlerin ortaya çıkmaya başladığına dikkati çeken Kürşad Tüzmen, şöyle konuştu:

''Bunu da çok iyi bir şekilde değerlendirmek lazım. Görüyorsunuz ki terör örgütü ile kendisini ayıramayan, kendisini terör örgütünden soyutlamayan gerek siyasi oluşumların, gerek sivil toplum örgütlerinin devamı söz konusu değildir. Biz çağrıyı yaptık. Sayın Başbakanımız, samimi bir el uzattı ve bu konuda gerçekten önemli çalışmalar ortaya kondu. Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde demokratik açılımının son derece önemli olduğunu, kardeşlik, birlik projemizin son derece önemli olduğunu defalarca vurgulamamıza rağmen, hep bundan evvel uygulanmış ve sonrada sonucu bilinmiş hadiselerde ısrar ediliyor. Bu da son derece yanlış bir yaklaşım.

Siyaset yapılacaksa bu TBMM çatısıdır. Buyursun herkes orada siyasetin temsilcisi olarak 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' görüşünden hareketle görüşlerini temsil etsin. Orada herkes birbirini kucaklıyor. Ancak, terör örgütünden herkesin kendisini soyutlaması lazım. Çünkü bu şekilde olağanüstü kendilerini zorlamaları ve milleti tahrik etmeye çalışmaları, kişilere, kurum, kuruluş ve millete karşı dönük hakarete varan bir takım sözlerin sarf edilmesini milletimizin değerlendirmesine bırakıyorum.''
 
aa



Bu haber 537 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,290 µs