Bartholomeos yalnız değil

26 Aralık 2009 09:02 tsi
Musevi cemaati de kendini çarmıha gerilmiş hissediyor mu?

'Gavur' diye bir laf var bizim dilimizde. Din üzerinden ayrıştıran ve 'Müslüman' olmayanın üzerine çarpı atan bir laf. Buna rağmen günlerdir bir 'kendine politik doğrucu' tavır rüzgarı esip duruyor buralarda. Yok efendim, biz azınlıklara kendilerini yabancı hissettirmezmişiz. Onları kendimizden kabul edermişiz. Vs vs...

Bu absürt 'kendini savunma' pozisyonunun sebebi malum. Patrik Bartholomeos'un 'çarmıha gerilme' benzetmesi. Bu benzetmeye 'vatansever' şahsiyetler yukarıda anlattığım savunmacılıkla tepki gösterirken, bir yandan da şu soru gündeme geldi aslında: Azınlıklar kendilerini yabancı gibi mi hissediyorlar hakikaten?

***
Doğru cevabı bulmak için sorunun tüm azınlık gruplarınca cevaplanması şart. Bu grupların başında da Museviler geliyor. O nedenle Türkiye Hahambaşılığı'na sorular gönderdim. Gelen cevaplar çok çarpıcı. Sözü Hahambaşılığa bırakıyorum...

Türkiye Hahambaşılığı: Bizi yabancı olarak görüyorsunuz
Türkİye'dekİ Musevilerin en büyük sorunu kimliklerinin toplumun büyük kesimi tarafından doğru algılanmaması. Çoğunluk bizi Türk olarak değil, yabancı olarak görüyor. Özellikle Ortadoğu'daki siyasi çatışmaların arttığı zamanlarda İsrailli ile bir tutuluyoruz. Bu da Yahudi aleyhtarlığını artırıyor.
Gazze çatışmaları sırasında yapılan İsrail karşıtı propaganda maalesef zaman zaman Musevi karşıtlığına dönüştü. Temennimiz bunun devam etmemesi. Türk Musevi cemaati Türkiye-İsrail ilişkilerinin her zaman güçlü olmasından yana. Türkiye kendi çıkarları doğrultusunda bir dış politika izleyecektir elbet. Komşularla sıfır sorun politikasını gayet uygun buluyoruz ancak Türkiye-İsrail ilişkilerinin güçlü kalmasının her iki ülkenin çıkarına olduğunu düşünüyoruz.

Ruhban okulumuzu Biz kapattık
Tüm bu sorunlara rağmen AK Parti hükümeti cemaatimizle her zaman iyi ilişkiler içinde oldu. Türkiye'deki Museviler asırlardan beri bu topraklarda dini özgürlüklerini sınırsızca yaşadı. Bizim din adamlarımıza gelince... Onları yurtdışında eğitime gönderiyoruz, sonra gelip burada hizmet veriyorlar. Ruhani lisemizi 1960'da öğrenci azlığı nedeniyle kendi isteğimizle kapattık.

Biz kendimizi Musevi dinine mensup Türk vatandaşları olarak algılıyoruz. Ancak üniversite öğretim üyeliği dışında hiçbir kamu görevinde ve orduda muvazzaf olarak görev yapamıyoruz. Bu bir ayrımcılık sorunu!

Nüfusun yüzde 99'u Müslüman olduğu için Türk ve Müslüman kimliği fazlasıyla iç içe geçmiş durumda. Bu sebeple biz gayrimüslümler, Türk olarak algılanmıyoruz.

***
Hahambaşılık'tan gelen cevaplar Patrik Bartholomeos'un hislerinde yalnız olmadığını gösteriyor. Yoksa biz misafirperverliğimizle övünürken, bizim kadar ev sahibi olanlara da mı misafir muamelesi yapıyoruz?

***
Bunu yeni baştan ve her kesimle tartışmanın vakti gelmedi mi?

Nagehan Alçı / Akşam

Bu haber 737 defa okundu.