iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Sonra ışığa doğru yürümeyelim de

23 Aralık 2009 11:36 tsi
Sonra ışığa doğru yürümeyelim de Kalkan: 'Üzerimize düşen'i tutabilir miyiz? iyibilgi özel

Aynı safahatı baştan tekrarlamayalım ama.. Polonya ve Çek Cumhuriyeti diye başlayan “füze kalkanı”, geldi Türkiye’nin kapısına dayandı.

Başta süresi biten ABD-Rusya nükleer anlaşmasının pazarlık yollarından biri sayılıyordu, sonra İran’a yönelik bir “savunmanın” parametrelerinden olduğu belirginleşti.

Ardından hem ABD bu ülkelerin reaksiyonu üzerine ve Kremlin’in öfkesi nedeniyle, “başka yere koyarız canım, mesela Türkiye’ye” dedi..

Daha lafı bitmeden Moskova, “olur olur orada dursun” diye araya girdi. Kronolojik basamakları hızla atlarsak, bugün gelinen nokta, “radar üssü sizde dursun, füzeleri etrafa serpiştirelim”.

Biz de diyoruz ki…. “Sebep?”

Günlük iç ve dış politik hercümerc içinde sessiz sedasız ilerleyen “füzeler, kalkanlar, Patriotlar” konusu biraz gözden kaçıyor.
 
Ama anlaşılıyor ki Washington bu konuda Ankara’yı biraz sıkıştırıyor. Tabii yolu da belli. NATO.

“İran’dan Nato’ya yönelik tehdit algılaması var. Siz de üzerinize düşeni yapın.” Kritik nokta zaten bu. “Üzerinize düşeni” yapın. O üzerimize düşeni tutucak şey ise işte bu kalkanlar, füzeler.

Türkiye’nin yanıtı da esasen bu bakışın üzerine kurulu. Yani mealen deniyor ki, “ortada NATO tarafından tanımlanmış bir tehdit yok. Bunun yapılması lazım. Ancak bundan sonra konuya bakarız. Siz hele bir teknik tanımı yapın, bakalım.”

Görüldüğü gibi Ankara’nın yanıtı şu an olayın üzerine hemen atlama yanlısı değil. Ama sürecin ne getirdiğini ise zaman gösterecek.

Mesela İran’ın geliştirdiği füzelerin sürekli yenilenmesi, Türkiye’yi menzil içinde gösterir haritaların yayanlanması ve elbette bölgede iki ana ve büyük güç olan iki ülkeden birinin nükleer silaha sahip olduğunda diğerinin göstereceği reaksiyon, planları değiştirebilir.

Fakat bir de “bizim” algımız olsa gerek değil mi? Örneğin komşu ülkeler bize saldırır mı diye düşündüğümüzde, kendimize verdiğimiz yanıt ne?

Buna en iyi yanıt daha bugün geldi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu şöyle dedi: “Bizim komşu ülkelerden hiçbirinden bir tehdit algılamamız yok, planımızı buna göre yapmıyoruz. Türkiye hiçbir zaman komşularına tehdit oluşturmamış, onlardan da tehdit beklememektedir. Ama kendi güvenliğimiz söz konusu olduğunda bunu berteraf edebilecek her türlü araca sahip.”

Bu açıklama ve devamı elbette Ankara’nın her türlü olasılığı hesap etmeye çalıştığını gösteriyor. Normali de bu zaten.

Ama asıl soru şu: “Neden bize füze sistemleri veriyorlar?”

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,389 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,258 µs