Tehditin özü değişiyor mu? | " /> Tehditin özü değişiyor mu? | "/>

En Sıcak Konular

Tehditin özü değişiyor mu?

23 Aralık 2009 10:23 tsi
Tehditin özü değişiyor mu? Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel'den ilginç iddia: " İntihar, saldırı ve suikast olaylarını çözülme olarak da okuyabilirsiniz, tehdidin mahiyet değiştirmesi olarak da..."

Doğruyu söylemek gerekirse; cumhuriyet tarihinin başlangıcında atılan radikal adımlarla yeni bir devlet yapısının inşasından buyana hiçbir siyasi kadronun el atmayı göze alamadığı kökten bir değişim projesinin kapağını kaldırdı Ak Parti.. 21. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde modernleşme sürecini tamamlamış olma kararındaki T.C. devleti açısından kuşkusuz hayati önemde girilen yol; ama unutmamak gerekir ki devamı kolay kontrol edilemeyecek, üstelik siyasi açıdan da son derece riskli bir yol..

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çeşitli vesilelerle ‘.. bedeli ne olursa olsun’ deyişi riskin bir dereceye kadar farkında olduğunun göstergesi sayılabilir; ama gelinen noktaya kadar yapılan hatalara bakarak bundan sonra yapılacak hataların siyasi faturasının çok daha büyük olacağı konusunda bütün işaretlerinin mevcut olduğunu görmemek imkânsız..

Siyaset bu bakımlardan biraz trafiğe benzer... Çıkılan yolda arızaları, aniden gelişen hadiseleri, başka sürücülerin kasıtlı/kasıtsız davranışlarını, sürücünün dikkatini dağıtan tüm olayları göz önüne almayı gerektirir.. Ve tıpkı trafikte olduğu gibi siyasette de aşırı hız kadar aşırı yavaşlık da felaket getirebilir..

Karar alma ve kararın gereğini yapmada çarkın gereken şekilde, gereken hızda  çalışması şarttır...         

Devlet, toplum hatta bireyler olarak geleneksel tavrımızın özeti malum: Kervan yolda dizilir!..
İster sosyal meseleler söz konusu olsun, ister ekonomik ya da siyasi, ince ince plan,
proje yapmak, hedefe götürecek adımlar yanında köstek olacak unsurları tespit edip tedbir düşünmek bize göre değil... Şimdi böyle olmuş da değil bu, oldum bitti böyle...

Tayyip Erdoğan ‘Açılım’ dediğinde, anlaşılıyor ki bütün dikkatini devlet katında karar oluşturmanın önündeki engelleri aşma üzerinde topladı.. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün inisiyatif almasıyla peş peşe iki MGK toplantısından çıkan ‘demokratikleşme sürecine destek’ kararlarından anlaşılması gereken budur.. Gerisi çalışmayı yürütecek koordinatör bakanlığa, istihbarat birimlerine ve bürokrasiye bırakıldı..

İngiltere tecrübesinde başbakan Tony Blair’in IRA meselesinde düğmeye basarken bir hafta danışmanlarıyla Londra dışında MI-6’nın ilgili birim elemanlarıyla bir araya gelip atılacak adımların hangi noktalarda nelere takılacağı üzerine kafa yorduğunu, hatta IRA yöneticilerinden bazılarıyla yapılmış görüşmelerin ses bantlarını kendisi dinleyip istihbarat elemanlarının yorumlarını dayandırdıkları kaynakları bizzat değerlendirdiğini unutmamak lazım..

Yığınakta yapılan hatalara, hesapta olmayan sakilliklere, örgütün ‘ben varım’ diye okumak gereken şiddet gösterilerine ve bunların zihinlerde doğurduğu tereddüt sonucu siyasi mekanizmanın yalpalamaya başlamasına rağmen, bence bugün hala sürecin devam ediyor olması önemli..
Bundan böyle daha fazla dikkat edilmesi gereken husus şu:

Dünyanın her yerinde her köklü değişim girişiminde ve her dönemde olduğu gibi Türkiye’de de düzenin alışılagelmiş haliyle devamını isteyen; değişim ürküttüğü için ya da menfaatleri öyle gerektirdiği için direnç gösterme kararında gruplar mevcut.. Şu ana kadar bu unsurların süreci sekteye uğratacak düzeyde başarı elde edememiş olmaları rehavete sevk etmemeli... Geçmişte yaşanan olayların öğrettiği, her başarısız girişim, her akim kalan teşebbüsün böylesi grupları daha saldırgan, daha gözü kara hale getirdiği... Dolayısıyla Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı hedef aldığı söylenen suikast teşebbüsüne ilişkin soruşturmanın hassasiyetle yürütülmesi gerektiği kanısındayım.. Aynı hassasiyetin Ergenekon davasının bazı sanıklarına yönelik saldırı girişimlerine karşı gösterilmesi gerektiğini de herhalde söylemek gerekmez...

Kimi intihar olaylarının, saldırı ve suikast teşebbüslerinin giderek sık gündeme geliyor olmasını her ne kadar ‘çözülme’ işareti olarak okumak mümkünse de bunları tehdidin mahiyet değiştirmesi olarak okumak da mümkün..

Avni Özgürel / Radikal



Bu haber 562 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,439 µs