En Sıcak Konular

O düğmeye kim bastı?

23 Aralık 2009 08:58 tsi
O düğmeye kim bastı? Birileri bu ülkede huzur istemiyor

Önce sokak gösterileri, sonra bir komutanın intihar haberi, son olarak da Arınç'a suikast planı... Birileri bu ülkede huzur istemiyor... iyibilgi analiz

Türkiye geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz Hz. Mevlana'nın sabrıyla yoğrulmuş bir ülke. Türk toplumunun ya da Anadolu insanının engin sağduyusu, hikmeti ve bilgeliği bugüne kadar yaşanan birçok olayda sınandı, sınavlar başarıyla atlatıldı.

Ancak kimi zaman duygularına yenildiği de oldu bu toplumun. Ülkeyi yöneten asker-sivil bürokrasinin yıllardır çözmeye direndiği artık kronikleşmiş sorunların oluşturduğu hassas nasırlara kirli amaçlarla nokta atışı yapıldı. 12 Eylül öncesinde de yapıldı, 90'lar boyunca da... Şehirde de yapıldı, dağda da...

Özellikle demokratik hayata geçtiğimiz günlerden bu yana bu toplum sağduyulu ve makul davrandığında, gelenek, tarih ve dinden gelen hikmetine sığındığında, bin düşünüp bir hareket ettiğinde hep kazançlı çıktı.

Ancak ne zamanki izan kayboldu, ne zaman ki kirli oyunlar farkedilemedi...

O zaman sadece iktidarı ve muhalefetiyle siyasi liderler ya da demokrasi değil tüm Türkiye kaybetti. Gencecik fidanlar öldü, ülkenin kaynakları heba edidi, yolsuzluk yoksunluk gökyüzünü sardı. Bu ülke o karabasanlardan kurtulamadı.

İşte bu yüzden son günlerde artan tansiyona dikkat etmek gerekiyor.

Birkaç hafta önce başlayan sokak gösterilerinde ne yazık ki iyi bir sınav veremedik. PKK/KCK/DTP/Öcalan... Nasıl bakarsanız, nasıl sınıfandırırsanız sınıfandırın, tetiklenen sokak gösterilerine katılanlar, hangi amaçla orada olduklarını bilmeden polise, kamu araçlarına, esnafın dükkanına saldırdılar. Bunu bir emirle yaptılar... Diğer bir emirle gösteriler bıçak gibi kesildi... Onlar daha fazla hak mı istiyordu? Elbette değil... Türkiye'nin demokrasisi silahla gelişmez. Türkiye'deki Kürtlerin çok küçük bir kısmını oluşturan o kesim demokrasi yolunda sınıfta kaldı.

Bu gösterilere karşı soğukkanlılığını kaybedip Çanakkale'de 30 yıllık Kürt komşularının camlarını taşlayanlar da sınıfta kaldı. Çünkü o camlarla birlikte kadim komşularının kalplerini de kırdı. Ne uğruna? Ne için? Onlar soğukkanlılığıı kaybetti ve davranışlarının sonuçlarının aslında kimlerin işine geleceğini göremedi. Peki, Dolapdere'dekiler? Onlar da sokaklara dökülüp, kirli bir operasyonla aralarına eli silahlı kişilerin sızmasına izin verdi, silahların konuşmasını engelleyemedi... Yani onlar da sınıfta kaldı.

Ancak önemli bir şey var... Yukarıda saydıklarımız ne Türklerin ne de Kürtlerin önemli bir kısmını oluşturuyorlar. Ülkenin çok önemli bir kısmı sağduyusunu korudu, geleneğin hikmetine sığındı, sokağa çıkmadı, eline taş sopa almadı...

Türkiye'nin maku çoğunluğu bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı.

Kürt komşularının camlarını kıranlara batıdan doğuya giderek, doğudan batıya gelerek kardeşlerine özellikle Kurban bayramında sahip çıkarak yanıt verdi. O yaraların büyümesini engellemeye çalıştı. Türkiye'deki milyonlar çıkarılmak istenen bir Türk-Kürt kavgasına girmedi, aklını, vicdanını ve sağduyusunu önpanda tuttu. Yani işlem tutmadı...

Birileri tam şu sırada ülkede çirkin bir operasyon çekiyor. Bülent Arınç'a suikast iddiası bunun bir kanıtı... Ülkeyi kaosa sürüklemek, kargaşa çıkarmak, ülke sathı maiinde dolaşan kara bulutları çoğaltmak için o tetiği belki de çekeceklerdi. Henüz ortada sorulara verilmiş net bir yanıt yok. Olay suikast işi mi değil mi belli değil, araştırılıyor. Ancak iddiası bile korkunç bunun. Ülkenin en önemli siyasetçilerinden birini hedef almak kontrolün kaybına yol açar çünkü.

Bugünlerde birilerinin durmadan çalıştığını gösteren ikinci konu bazı komutanların intihar etmesi... Son örneği önceki gün yaşandı. Emre Aköz'e göre bu "kimilerini susturmak kimilerini ise cezalandırmak" için alınan bir önlem. Yani birileri infaz yapıyor. Sokakları karıştıranlar, iddia doğruysa Arınç'ı hedef alanlar belki de bir yandan da dikkat çeken isimleri toprağın altına gönderiyor. Aynı gün bir başkası da Ergenekon'dan yargılanan Levent Ersöz'ü silahlı bir şekilde hastanede ziyarete gidiyor...

Anlayacağınız durum kritik... Çünkü brileri hesap üstüne hesap yapıyor, kanlı adımlar atıyor. Üstelik sansasyonel adımlarının sonuçlarının vehametini de dikkate almıyor, hatta vahim sonuçlar doğuracak adımları özenle ve nokta atışıyla atıyor.

Sonuç? Sonuçta Türkiye'nin makul insanları yaşananları görüyor. Hesap yapanlara sesiz bir hesapla karşılık veriyor. Çünkü Türkiye sağduyusunu kaybettiğinde asıl kaybedenin kendisi olduğunu artık öğrendi. Bu ders çok acı olaylardan sonra uzun bir tecrübeyle öğrenildi. Umudumuz yakın geçmişten alınan bu derslerin hep akılda tutulacağı. Türkiye'nin bu oyuna gerekli yanıtı sağduyusuyla vereceği...

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,015 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,008 µs