Kod adı: Mengene

Demokratik açılımın zor günlerden geçtiğine şüphe yok... Açıımın önündeki en büyük engellerden birisi Mahmur'dan girişlerin yarattı tartışmanın yanısıra şüphesiz sokak gösterileri ve DTP'nin kapatılmasıydı.

DTP içerisindeki şahin kanad işi biraz daha ileriye götürerek tüm vekillerin istifasını isteyerek işi yokuşa sürme arayışındaydı. Emine Ayna'nın "açılım ölmüştür" diyerek kahkaha atması herhalde demokratik açılımın en kritik anlarından birisi olarak uzun bir süre konuşulacaktır.

Ancak ondan sonra birşey oldu ve süreçteki tıkanıklık kısmen de olsa aşıldı.

Bundan Öcalan'ın devreye girmesi etkili oldu. DTP'lilerin istifa karraından vazgeçmesini sağlayan Öcalan "bu iş bensiz olmaz" mesajı vererek DTP'nin üzerindeki etkisini gösterdi, demokratik açılımı yürüten hükümete de "beni muhatap al" mesajı gönderdi. Öcalan'ın başlattığı sokak gösterileriyle Türkiye'yi nasıl bir çatışmanın eşiğine getirdiği de gözler önünde. Bu Öcalan'ın demokratik açılım konusunda "ben istemeden hiçbirşey olmaz" mesajından başka birşey değildi.

Son bir kaç haftada yaşananlardan sonra ortaya çıkan sonuç şu: Öcalan etkisini daha çok artırdı ve bir aktör oldu.

Elbette Öcalan'ın bu mesajını hükümet de aldı. Eski MİT müsteşarı Sönmez Köksal'ın "kapalı kapılar ardından temas kurulabilir" diyerek isim vermeden Öcalan'ı işaret etmesi gibi hükümet Öcalan'ı işin içine katılır mı bilinmez. Ancak şu anda Öcalan'ın süreç üzerindeki etkisini kıracak bir adımın atıldığı gözleniyor. Erdoğan'ın Irak ve Kuzey Irak hamlesi içeride sıkışan ve Öcalan ve muhalefetin insafına bırakılan demokratik açılımı rahatlatma, dış bir mengene kullanarak süreci hızlandırma amacı taşıyor.

Yapılan hesap şu: DTP'yle bu işin olmayacağı anaşıldı. Bırakın desteği tamamen Öcalan'ın denetiminde adım atıyoralar, Öcalan'ı sürece katmaya çalışıyorlar. Öcalan'ın artan etkisini kırarsa sadece Barzani yönetimi kırabilir. Üstelik Barzani ile PKK'ya karşı işbirliği yaparak Mahmur'daki dönüşler de Öcalan'ın etkisi dışında gerçekleştirilebilirse içerideki sıkışma da açılabilir. Barzani'ye PKK'dan daha çok güvenilir. Çünkü ABD Irak'tan çekilmeye hazırlanırken Barzani Türkiye'ye göbekten bağlı. Kaybedecek çok şeyi var, Türkiye'yi karşısına alamaz. Ancak PKK'nın kaybedecek hiçbir şeyi kalmadı. Tasfiye sürecine geldiği için can havliyle hareket ediyor. Barzani sayesinde Mahmur'un boşaltılması ve Kandil'in lojistiği tamamen kesilerek gerçekleşecek baskıyla Kuzey Irak'taki PKK varlığı tamamen etkisiz hale gelebilir.

İddialar böyle... Peki bunun için gereken adımlar atılıyor mu? Evet... Sözkonusu teknik adım sadece bu akşam Kuzey Irak'tan dönen Beşir Atalay'ın temasları değil... Önceki gün Erbil'de Barzani'yle ilginç bir görüşme daha gerçekleşti. AK parti'li Dengir Mir Mehmet Fırat barzani ile görüştü. Fırat görüşmeyi "iş görüşmesi" olarak değerlendiriyor ancak bu meselenin sadece bir yüzü...

Fırat da Atalay da Barzani ile mengene operasyonunu konuşuyor...

PKK'yı Kuzey Irak'ta sıkıştırarak, Mahmur'un boşaltılmasını sağlama, böylece süreci Öcalan etkisinden çıkararak demokratik açılımın önünü açma operasyonu...

www.iyibilgi.com analiz