tanıdık gelmiyor mu? | " /> tanıdık gelmiyor mu? | "/>

En Sıcak Konular

Hala tanıdık gelmiyor mu?

17 Aralık 2009 10:43 tsi
Hala tanıdık gelmiyor mu? "Hafızasızlığımız, her şeyi ilk kez yaşıyormuşuz hissine yol açtığı gibi, daha önce düştüğümüz tuzaklarda yeniden boğulmamıza da neden oluyor."

Her şeyi ilk kez başımıza geliyormuş gibi yaşayıp aynı tuzaklarda boğulmak huyumuz.
Daha önceki deneyimleri bellekten sildiğimiz için de her seferinde “Niye böyle oldu” diye şaşıp kalıyoruz.

O yüzden, sık sık hafızayı havalandırmakta yarar var.
Hele de bugünlerde...
* * *
1990’ların başını hatırlayalım:
Güneydoğu’da kan gövdeyi götürüyordu.
“Bu iş ‘kana kan’la bitmeyecek” deniliyordu.
Arayışlar başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal bir “açılım”a kalkıştı.
Önce Kürtçenin serbest bırakılmasını gündeme getirdi.
“Adam kendine ‘Kürt’ diyorsa ‘Sen dağ Türküsün’ denmemeli” dedi.
Ardından da Başbakan Demirel’in “Kürt realitesini tanıyoruz” açıklaması geldi.
“Sorun, ancak diyalogla çözülebilir” diyenler çoğaldı.
Kuzey Irak Kürt yönetimiyle ilişki kuruldu.
Tanıdık geliyor mu?

* * *
Devam edelim:
Bulunan çözüm formülü şuydu:
Şiddete aynı şiddetle cevap vermek; ama bir yandan da gizli siyasi diyalogla çare üretmek...
Açılım sürecini sürükleyen (o dönemin Erdoğan’ı) Özal, önce (o dönemin DTP’si) HEP’le temasa geçti.

Rahmetli Adnan Kahveci’ye bir “Kürt raporu” hazırlattı.
Raporda “Kürt kimliği tanınmalıdır. PKK’ya halk desteği ancak böyle ortadan kalkar” deniliyordu.
Özal bir MGK toplantısında TRT’nin GAP TV’den Kürtçe yayın yapmasını savundu.
Ardından Kürtçe eğitimin serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

“Federasyonu bile tartışmalıyız” lafı o dönem telaffuz edildi.
O aşamada Öcalan’dan “Siz operasyonları durdurun, ben ateşkes ilan etmeye hazırım” haberi geldi.
Bu sayede 1993 Nevruz’u olaysız geçti.
Güneydoğu’da silahlar birden susuverdi.
Tanıdık geliyor mu?

* * *
Bunun üzerine Özal, “PKK’lıları dağdan indirme” hedefine yöneldi.
Kademeli bir af çıkarmayı planlıyordu. Önce kimseyi öldürmemiş militanların dönmelerini sağlayacak, sonra da belli bir süre mahkûmiyet veya siyaset yasağı ile yöneticileri dağdan indirecekti.
Konu askere iletildi.

Genelkurmay, PKK ile temas konusunda tedirgin oldu.
HEP’lilerin aracılık yapmasının daha iyi olacağı görüşünde birleşildi.
HEP’liler devreye girdi. Öcalan ikna edildi. Ateşkes uzatıldı.

Muhalefet ve hatta bazı hükümet mensupları, “Silahlı örgütle konuşulmaz, savaşılır” diye ayağa kalkmıştı.
Tanıdık geliyor mu?

* * *
O sürecin nasıl sona erdiğini de hatırlatalım:
Özal, PKK’lıları dağdan indirecek af planını kamuoyuna açıklayacağı günlerde öldü.
Ardından Bingöl’de 33 silahsız askerin katledildiği PKK saldırısıyla ateşkes süreci tarihe gömüldü.
HEP kapatıldı.

Ve savaş yeniden başladı.

Tanıdık geldi mi?

* * *
Dedim ya; hafızasızlığımız, her şeyi ilk kez yaşıyormuşuz hissine yol açtığı gibi, daha önce düştüğümüz tuzaklarda yeniden boğulmamıza da neden oluyor.

“1993 açılımı” başarılsa bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olabilirdik.
Bazıları bu cümleyi bile kuramıyor; çünkü o başarısızlığın bedelini canlarıyla ödediler.
Acaba 15 yıl sonra, “2009 açılımı” için de aynı şeyleri mi söyleyeceğiz?
Çözüm için daha kaç kişinin ölmesini bekleyeceğiz?

Can Dündar / Milliyet



Bu haber 624 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,887 µs