En Sıcak Konular

İsrail neden Türkiye'yi istemedi ?

15 Aralık 2009 17:39 tsi
İsrail neden Türkiye'yi istemedi ? Son günlerdeki en çok tarşılan konulardan biri olan 'Türkiye'nin ekseni' gazeteciler tarafından masaya yatırıldı. Aksiyon yazası Selim Savaş Genç, Ankara-Tel Aviv ilişkilerini kaleme aldı...

İsrail-Türkiye ilişkilerinde eksen değişimi

Bir grup gazeteciyle geldiğimiz ülkede, çok farklı isimlerle Ankara-Tel Aviv ilişkilerini konuştuk. İsrail basınının olmadığı ve daha çok ‘off the record' verilen bilgilerde ilginç ayrıntılar yakaladık.

Gazze saldırıları, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki çıkışı ve Anadolu Kartalı tatbikatının iptal edilmesi sebebiyle Türk-İsrail ilişkilerinde yaşanan gerilim had safhaya ulaşmış durumda. Bir grup gazeteci, sivil toplum lideri ve akademisyenle birlikte geldiğimiz ülkede, çok farklı isimlerle Ankara-Tel Aviv ilişkilerini konuşma fırsatı yakaladık. Akıl almaz bir tempo içinde geçen görüşmelerin yayımlanabilir kısımlarında yeni ve farklı bir şey olmadığını gözlemledik. Gelinen olumsuz tablo karşısında İsrailli yetkililer mikrofon ve kameralara aşağı yukarı aynı klişe cümleleri söylediler. İsrail basınının olmadığı ve daha çok yazılmaması kaydı ile ‘off the record' verilen bilgilerde ise enteresan ayrıntıları yakalamamız mümkün oldu.

Türkiye'nin İsrail ile bölgedeki sorunlar üzerinden ilişki kurmasını kabullenemeyen İsrailli yetkililer, gelinen noktadan hiç de hoşnut değil. İsrail halkı, Hamas'a sahip çıktığı için, diplomatları ve siyasileri ise kendilerini iyi anlamadığı için Türkiye'ye kırgınlar. Daha önceki Türk hükûmetleriyle Orta Doğu sorunları üzerinden ilişki kurmadıklarını hatırlatan yetkililer, bir nevi, gelinen nokta ile ezberlerinin bozulduğunu negatif bir dille itiraf ediyor.

Satır aralarından çıkaracağımız bilgiler ise şöyle özetlenebilir: İsrail, Ankara'nın Orta Doğu'da baskın bir aktör olma yolunda ilerlediğini sezinliyor ve bunun geçici bir heves olmadığının farkında. Daha önce ortak sorunlar üzerinden ilişkiler kurmaya alışmış iki ülkenin bundan sonra ancak rasyonel bir dış politika konseptinde bir araya gelebileceği görülüyor. Bu noktada Başbakan Erdoğan'ın Amerika ziyareti esnasında adlarını vermeksizin serzenişte bulunduğu birkaç araştırma merkezi ve lobinin Ankara ile Tel Aviv arasındaki ilişkilere mevcut tutumları ile olumlu katkılarda bulunamayacağını ifade etmemiz gerekiyor.

Aynı şekilde Türkiye'de sadece silahlı kuvvetlerle iyi geçinerek ikili ilişkilerin bir yerlere taşınması da Türk-İsrail ilişkilerinin üzerine oturtabileceği yegâne dayanak noktası olamaz. Satır arası kalan yorumlardan çıkarabileceğimiz bir başka önemli gelişme ise Türkiye'nin bölgede oynadığı arabuluculuk rolü üzerine. İsrail'in hâlihazırda Filistinli yetkililerle barış görüşmesi yapması imkân dâhilinde değil. Uluslararası arenada baskı altında olan Tel Aviv, barış adına birtakım adımlar atmak zorunda. Bu noktada İsrail'in karşısında duran tek adres ise Suriye. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ‘Suriye ile ancak Fransa arabuluculuğunda görüşebilirim' mesajı daha çok iç politik kaygılarla verilmiş bir demeç olarak yorumlanıyor, “Suriye'nin arabulucu olarak Fransa'yı kabul etmeyeceğini çok iyi bilen Netanyahu bir taşla iki kuş vurmanın peşinde mi?” sorusunu akla getiriyor. Suriye'nin talebi ile Türkiye'nin tekrar arabulucu görevine soyunması, Tel Aviv ile Ankara arasında durma noktasına gelen ilişkileri hareketlendirebilir.

İkili ilişkilerin çok daha sağlıklı gelişebilmesi için İsrail'in Türkiye ve dış politikasındaki değişimi iyi anlaması gerekiyor. Orta Doğu'da herkesin güvenebileceği bir aktör olmaya çalışan Türkiye'nin bu konumu en çok Ankara ile çok yakın ilişkiler kurabilen İsrail'in işine yarayacaktır. Orta Doğu'da özellikle Irak savaşı sonrasında çok büyük bir imaj kaybına uğrayan Batılı ülkelerin evrensel değerlerini, bölgede Ankara temsil edebilir.

Türkiye açısından baktığımızda İsrail'in görünen tüm somut maddi şartları ve stratejik gücü haricinde Ankara'nın gözden kaçırmaması gereken çok önemli özelliği bu ülkenin demokrasisidir. Ankara daha demokratik, müreffeh ve dünyaya açık bir Orta Doğu hayal ediyorsa, İsrail'in demokrasisinden istifade edebilir. Tek şart, İsrail'in de Türkiye ile birlikte aynı rüyayı görmesi ve bunu hayra yorması. Görünen o ki Ankara-Tel Aviv hattındaki sessizlik ancak farklı eksende kurulacak yeni bir birliktelikle bozulabilir. Bakalım, bu yeni ekseni hangi şartlar belirleyecek?


Selim Savaş Genç / AKSİYON 



Bu haber 651 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,661 µs