Anayasa Mahkemesi'nde Ayna tartışması

15 Aralık 2009 11:49 tsi
İddianamede yer almamasına rağmen aralarında Emine Ayna'nın da bulunduğu milletvekillerine siyaset yasağı getirilmesi konuşuldu. Batasuna'nın kapatılmasında da iddianamede yer almayanlar için de ceza getirildiği dikkate alındı. Ancak...

Ancak, böyle bir karar verilmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) ihtar alabileceğimiz değerlendirildiği için vazgeçildi.

DEMOKRATİK Toplum Partisi'nin (DTP)Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesi sırasında, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un dışındaki milletlerinin de dokunulmazlığının kaldırılması da gündeme geldiği, ancak iddianamede yer almayan isimlerle ilgili verilecek kararın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) açılacak bir davada Türkiye'nin aleyhine sonuçlanacağı değerlendirildi.

Anayasa Mahkemesi'de siyaset yasağı getirilenlerle ilgili kararların tamamında üyelerin aynı görüşte olmadığı, bazı kararlara üyelerin muhalif kaldığı öğrenildi. DTP'nin kapatılması ve ve 37 kişiye siyaset yasağı getirilmesiyle ilgili gerekçeli kararda, bazı üyelerin "muhalefet şerhi"nin de yer alabileceği bildirildi.

Savcılık: Mahkeme dikkate alabilirdi
 
DTP'nin kapatılması ve bazı yöneticilerine siyaset yasağı getirilmesine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye, Türk ve Tuğluk dışındaki milletvekillerinin açıklamalarının niçin yer almadığını, bir yetkili Hürriyet'e şöyle açıkladı:

"İddianame 2007 yılında gönderilmişti. O dönemde aralarında Emine Ayna ve diğer milletvekillerinin konuşmalarında bir suç unsuru bulunmadığı için bunlar iddianameye dahil edilmedi. Davanın sonuna yaklaşıldığı bir dönemde iddianame hazırlayıp göndermiş olsaydık, dava süreci hayli uzayacaktı. Anayasa Mahkemesi, iddianamede yer almasa bile partinin eylem ve işlemlerinden sorumlu tutup diğer yöneticileri hakkında da işlem yapabilirdi. Ancak, Anayasa Mahkemesi bu yola gitmedi."

Milletvekillerinin durumu konuşuldu

Anayasa Mahkemesi'nin bir üyesi ise Hürriyet'e DTP'nin kapatılmasının ele alındığı toplantılarda, "Dağa çıkmaktan" söz eden ve son dönemlerdeki açıklamalarıyla öne çıkan milletvekillerinin durumunun da ele alındığını belirtti. Aynı yetkili şunları söyledi:

"İddianamede olmayan, ancak mahkeme tarafından farkedilip bazı milletvekili ve parti yöneticilerinin durumu ele alınabilirmiydi konusu tartışmalı. İspanya'da Batasuna'nın kapatılması davasında, yalnız iddianmede olan bölümler değil, iddianameden sonraki süreçde yer alan gelişmelerin de dikkate alınıp mahkemenin karar verdiğini belirledik. Ancak iki ülkenin mevzuatlarının farklı olduğunu gördük. Bizim ceza sistemimizde, iddianameden sonraki süreç dikkate alınmıyor. DTP'lilerin AİHM'ne 'Türk Hukuk sistemi uygulanmadı' diye dava açmaları halinde, Türkiye'ye ihtar gelebilirdi. Yeni, bugün kamuoyunda tartışılan Ahmet Türk ve Tuğluk dışındaki milletvekilleri için niçin bir yaptırım uygulanmadığı, tamemen mevzuatımızdan kaynaklanıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı ek iddianame hazırlayıp diğer milletvekilleriyle ilgili iddialarda bulunmuş olsaydı bugün daha farklı bir sonuç da çıkabilirdi."

Farklı oylar kullanıldı

Anayasa Mahkemesi'nde DTP ile ilgili konular görüşülürken, tüm kararların 11'de 11 ile alınmadığını kaydeden yetkili, bazı oylamalarda çoğunluğun oyu dışında da oy kullanıldığını belirtti. Gerekçeli kararda, bazı üyelerin "muhalefet şerhi"nin de yer alabileceği bildirildi.

Saygı Öztürk - Hürriyet

Bu haber 598 defa okundu.