Balkanlar'daki stratejik ortak

13 Aralık 2009 09:09 tsi
Ahmet Davutoğlu, şimdi 'Balkan diplomasisi' için kolları sıvadı...

DİŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu ile beraber Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'deyiz. Geçen hafta Başbakan Erdoğan'la beraber ABD'de temaslarda bulunan Davutoğlu, yine 'Balkan diplomasisi' için kolları sıvadı. Bu nedenle Hırvatistan  ve Bosna-Hersek'te temaslarda bulunuyor. Davutoğlu dün Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stjepan Mesic, Başbakanı Jdranka Kosor ve Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa Entegrasyon Bakanı Gordon Jandrokovic ile biraraya geldi. Bu temasları, Türkiye'nin bir süredir sessiz sedasız yürüttüğü Bosna-Hersek'in geleceğiyle ilgili çabalarla yakın ilgisi var. Çünkü ülkenin bir bütün kalmasında, Sırbistan kadar, Bosna-Hersek ile bir kilometrelik sınırı paylaşan Hırvatistan'ın da desteğini almak gerekli. Bosna-Hersek'in Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlardan oluşan üç kurucu halkından, sözünü ettiğimiz üçüncüsü için Hırvatistan'dan gelen mesaj çok önemli. 

BAKAN'IN 4 HEDEFİ
Tıpkı Boşnaklar ve Sırplar gibi, Bosnalı Hırvatlar ülkede kendilerine ait federatif bir yapı kurulması yönünde seslerini yükseltiyor. Ankara ise 'Herkesin kendi entitesini kurduğu bir Bosna-Hersek'in dağılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu' endişesini taşıyor ve bu nedenle bir süredir bu halkların 'ana devlet' olarak gördüğü ülkeler olan Sırbistan ve Hırvatistan nezdinde de yoğun bir diplomasi yürütüyor. Amaç, ülkede Dayton sonrası oluşturulan bu iki entiteli(federatif bölge) yapının ortadan kaldırılması, ülkenin tek devlet haline bürünmesi, NATO ve AB üyelikleri ile dünyayla bütünleşmesi. Davutoğlu, Bosna-Hersek'in geleceği için 4 temel hedefi şöyle sıraladı:

1- Toprak bütünlüğü ve egemenliğin sağlanması,
2- Bütün grupların barış içinde yaşayacağı bir yapı kurulması,
3- Etkin bir hükümet ve devlet yapısının ortaya çıkmasının ardından, Anayasa referandumunun gerçekleştirilmesi,
4- Bosna-Hersek'in transatlantik kurumları ve uluslararası topluma daha fazla entegre olması.

Bosna diplomasisi çerçevesinde, Hırvatistan'la Sırbistan'a göre çok daha iyi bir diyalog mekanizması kurulmuş durumda. Türkiye'yi iyi tanıyan ve bölgedeki ağırlığının farkında olan Hırvatistan, Avrupa'da barış, istikrar ve refahın yaygınlaştırılmasında işbirliğinden yana bir ülke. Bosna-Hersek'in AB ve NATO üyeliklerine de tam destek veren Hırvatistan, Ankara tarafından 'Balkanlar'daki stratejik ortağımız olmaya aday bir ülke' olarak görülüyor.

Davutoğlu'nun dünkü temasları sırasında geçtiğimiz aylarda Bosna'nın geleceği için Bosna-Hersek, Sırbistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları arasında kurulan üçlü mekanizmanın bir benzerinin de Hırvatistan, Bosna-Hersek ve Türkiye arasında kurulması kararı alındı. Konu bugün Saraybosna yönetimi ile paylaşılacak. Bu çerçevede, her iki ülke Saraybosna'daki büyükelçilerine yakın temasta bulunma direktifi de verecek. Her iki mekanizmanın üreteceği sonuçlara göre, bir süre sonra iki mekanizmanın birleştirilip Türkiye, Sırbistan, Hırvatistan ve Bosna-Hersek'in katılacağı bir dörtlü mekanizmaya çevrilebileceği belirtiliyor.

AB ÜYELİĞİNE GERİ SAYIM
Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa Entegrasyon Bakanı Gordon Jandrokovic, Davutoğlu ile beraber yaptığı  basın toplantısında Hırvatistan'ın 2010'un ikinci yarısında AB'ye tam üye olmasını beklediklerini söyledi. Zagreb'in yakın bir tarihte bize Brüksel nezdinde çok büyük destek sağlayabilecek konumda olması önemli. Davutoğlu'nun temel hedeflerinden biri, iki ülkenin 'AB' olarak tanımladığı ortak paydada işbirliği imkanlarını artırmak. İki ülke arasında 500 bin dolarlık ticaret hacminin bir milyon dolara çıkarılması da hedefleniyor.  

Bundan sonra, Türk dış politikası açısından Hırvatistan'ın daha fazla adını duyacağımız kesin.

akşam

Bu haber 913 defa okundu.