Afgan kartı çıkmazdı | " /> Afgan kartı çıkmazdı | "/>

En Sıcak Konular

29 Ekim’de gitseydi Afgan kartı çıkmazdı

7 Aralık 2009 09:50 tsi
29 Ekim’de gitseydi Afgan kartı çıkmazdı "Erdoğan, Obama’nın Afganistan ile ilgili konuşmasının ardından Beyaz Saray’ı ziyaret edecek ilk NATO ülkesi lideri. Bu nedenle, Afganistan’a ek Türk askerlerinin gonderilmesi, görüşmenin en öncelikli konusu olacak."

Nagehan Alçı / Akşam

Bugün büyük gün. Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, Beyaz Saray’da görüşecekler ve birlikte yemek yiyecekler. Türkiye’nin Ortadoğu’da aktif bir role büründüğü, Ermenistan ile protokollere imza attığı, Afganistan ile ilgili asker kararının verildiği bir ortamda ikilinin görüşmesi önümüzdeki dönem Türk-ABD ilişkileri açısından önemli bir dönemeç.

Biz de bu görüşmenin kodlarını ve ikili ilişkilerin seyrini anlamak için Washington’a uzandık ve ABD’nin en saygın düşünce kuruluşlarından Center for Strategic and International Studies - Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) Türkiye bölümü direktörü Dr. Bülent Alirıza ile konuştuk. Alirıza “karşı yakadaki” havayı ve görüşmeden çıkacak olası sonuçları değerlendirdi. Afganistan’a muharip güç konusunda Erdoğan’ın çok zorlanacağını belirten

- Obama’nın Afganistan’a ek asker göndereceğini biliyorduk ama açıklanan sayı çok yüksek. Bu karar Washington’da nasıl yankılandı?

Afganistan Washington gündeminin en başına oturdu. 30 bin askerden söz ediyoruz. Ancak tabii bu kararı uzun süren bir değerlendirmenin ardından, ilgili bakanları, komutanları ve danışmanlarıyla dokuz toplantı yaptıktan sonra aldı Obama. Bu arada zaten mart ayında 21 bin ek asker göndererek Irak’tan geri çekilme sürecine paralel olarak Afgan savaşına devam edeceğinin sinyalini vermişti.

HANİ BARIŞIN BAŞKANI
- Obama güya Bush’tan sonra “Barışın Başkanı” olacaktı. Hatta Nobel Barış Ödülü’nü bile aldı. Şimdi topyekûn bir savaşa girişmesi büyük çelişki değil mi?

Evet. Obama’nın başkan olmasında en önemli faktörlerden biri, Irak’la ilgili tutumu yüzünden savaş karşıtı olarak görülmesiydi. Şimdi asker sayısını 100 bine çıkarması “Bush’un antitezi” etiketiyle tam anlamıyla çelişkili.

- Afganistan’daki nihai nedef ne? 2001’den beri bir bataklıkta debelenip duruyor ABD. Ne olursa “Misyon tamam” der?

İşte sorun da bu. Obama misyonunu tamamlayıncaya kadar savaşacağını söylüyor ama misyonun ne olduğunu belirleyip tarif edemiyor. El Kaide’nin Afganistan’daki mevcudiyetinin çok azaldığı söyleniyor. Öyleyse Amerikan askerlerinin savaşı El Kaide’yle değil Taliban’la olacaktır. Geçmişte diğer işgal ordularına başarılı bir şekilde direnen Afganlar, ABD ve müttefiklerine karşı direnmeye devam edecektir. O nedenle Obama sonu görünmeyen bir uğraşa girdi.

ERDOĞAN İLK NATO LİDERİ

- Bu uğraşa NATO üyelerini de dahil ediyor. Bu üyelerin başında da Türkiye var. Başbakan Erdoğan’ın böyle bir atmosferde ABD’ye gitmesi nasıl bir sonuç getirir?

Başbakan Erdoğan, Obama’nın Afganistan ile ilgili konuşmasının ardından Beyaz Saray’ı ziyaret edecek ilk NATO ülkesi lideri. Bu nedenle açık ki Afganistan’a ek Türk askerlerinin gonderilmesi, görüşmenin en öncelikli konusu olacak. Ziyaret daha önce öngörüldüğü gibi 29 Ekim’de yapılmış olsa durum farklı olurdu.

- Nasıl farklı olurdu?

Afganistan masaya bu kadar ısrarcı ve öncelikli şekilde gelmezdi.

-Gelse bile Türkiye’nin muharip güç göndermeyeceği özellikle vurgulanıyor.

Obama Türkiye’den de  muharip güç istediğini beyan etti. Görüşmede bu konudaki ısrarın sürmesi Erdoğan’ı 2003’e benzer bir ikilem içinde bırakacaktır. Türk sivil ve askeri liderleri muharip güç gönderilmesine karşı çıkıyorlar. Bunun iki nedeni var: Hem Türk askerlerinin Müslüman direnişçilere karşı savaşmasının sakıncaları hem de PKK ile mücadele devam ederken Afganistan’ın Türk kamuoyu açısından pek de öncelikli olmaması. Ancak muharip güç konusundaki görüş ayrılığı savaşın yoğunlaşması ile birlikte ilişkileri olumsuz etkileyebilir.

Ermenistan sınırı tam bir kısırdöngü

-Görüşmede ele alınması beklenen diğer bir başlık da Ermeni meselesi...

Evet, Obama 1915’te yaşananların soykırım olduğuna inanıyor. 24 Nisan’da soykırım kelimesini kullanmadı ama bunu Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine bağladı. Sınırın açılmaması durumunda Obama’nın gerekçesi ortadan kalkacak. O nedenle sınırın bir an önce açılması gerekiyor.

- Evet ama engeller var: Muhalefet, Azerbaycan’dan gelen tepkiler... Karabağ meselesinde Türkiye’nin verdiği sözler... Ne olacak?

Görüşmede Obama, Türkiye’nin Karabağ şartından vazgeçmesini isteyecektir. Erdoğan da sınırın açılabilmesi için ABD’nin Karabağ konusunda Ermenistan’a daha yoğun baskı yapmasını talep edecektir. Yani sınır açılması meselesi tam bir kısırdöngüye dönüşmüş durumda!

Obama Türkiye’ye gelen Obama değil

-Türkiye son dönemde yürüttüğü proaktif politika ile çok daha etkin ve etkili bir ülke imajı çiziyor. ABD’den görünen tablo da bu mu? Türkiye artık daha fazla mı kaale alınıyor?

Erdoğan görüşmeyi ilişkilerin çerçevesini yeniden belirleyebilmek için önemli bir fırsat olarak görüyor. Yeni dış politika çerçevesine göre Türkiye ABD’nin konuşmadığı Suriye ve İran gibi ülkelerle yakın bir diyalog sürdürüp onların ABD ile sorunlarını gidermeye yardımcı olmayı hedefliyor. Aynı zamanda Filistin’de Hamas’ı, Lübnan’da Hizbullah’ı daha ılımlı bir konuma çekmeye çalışıyor. Hedefi ABD’nin katı tutumunu yumuşatmak.

- Türkiye’nin  ABD ile İslam dünyası arasında köprü olması Obama için hâlâ önemli mi?

Türkiye böyle bir köprü kurarak kilit bir rol oynamak istiyor ancak Obama Türkiye’ye gelen Obama değil. İslam dünyasıyla ilişkileri iyileştirme hedefini eskisi kadar dile getirmiyor. İsrail-Filistin görüşmelerini başlatamadı. İran ile diyalog çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Irak’tan çekilirken diğer bir Müslüman ülke olan Afganistan’a daha fazla asker gönderiyor. Bütün bunlar Türkiye’nin rol almak istediği büyük uzlaşıyı zorlaştırıyor.

- Bir de Türkiye’nin İsrail ile gerilen ilişkileri var. Musevi lobisi rahatsız. Obama bu konuda ne der?

Obama Türkiye’nin önemini kendisinden önceki başkanlar gibi anlıyor. O nedenle İsrail’e yönelik tutumu dolayısıyla Washington’da rahatsız olanlara rağmen Türkiye ile iyi ilişki sürdürmek niyetinde.

TÜRK-ABD İLİŞKİLERİ DEĞİŞMEZ

-Görüşme iyi geçmezse Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği ne olur?

Aslında bu gibi görüşmeler başarıya mahkumdur. Eminim ki iki taraf da görüşmeden sonra her şeyin yolunda olduğunu söyleyecektir. Bunun ötesinde, Türk-Amerikan ilişkileri bir tavan ile taban arasında seyreder. O tavanın üzerine çıkamaz ve o tabanın altına düşemez. Bu görüşmeden sonra da ilişkiler tavan ve taban arasında seyretmeye devam edecektir. Kısacası bazılarının beklediği gibi ilişkilerin çok daha iyi bir konuma gelmesini beklemek gerçekçi değil.

İran’da zordayız

-Görüşmenin diğer bir önemli başlığı da İran olacak deniyor. İran konusunda Türkiye’den beklenen ne?

Başbakan son İran gezisinden hemen sonra buraya gelmiş olsaydı gündemin birinci maddesi İran olurdu. Zira o tarihte Washington’da 5+1 grubundaki ülkelerin İran’a yapmış olduğu nükleer programla ilgili teklifin kabul edilmesi ümitleri vardi. Ayrıca Ankara’nın girişimlerinin uzlaşı ortamının yaratılmasında yararlı olabilecegini düşünüyorlardı. Ancak şimdi işler değişti.

- Neden?

İran zenginleştirilmiş uranyumunu ülke dışına göndermeyeceğini belirtti ve Uluslararası Atom Kurumu’nun kararına missileme olarak 10 yeni nükleer tesis inşa edeceğini açıkladı. O nedenle Washington’da uzlaşı ümitleri azalmış durumda. Obama yönetimi İran’in nükleer programını durdurmak için askeri güç kullanmak istemiyor ve İsrail’in de kullanmasından yana değil. Onun yerine BM Güvenlik Konseyi’nden 2010 yılının ilk haftalarında yeni ve daha sert bir ambargo kararı çıkartılması için Beyaz Saray’da ön hazırlık yapılıyor.

- Bu durumda Türkiye ne yapacak?

Türkiye de ABD gibi İran’a yönelik bir askeri saldırıya karşı çıkıyor. Ancak Türkiye, İran ile yoğun ticari ilişkilerini tehlikeye sokacak yeni bir BM kararını da istemiyor. Bu nedenle ABD’nin daha sert bir ambargo girişimi ABD ve İran ile ilişkilerini dengelemeye çalışan Türkiye’yi özellikle BM  Güvenlik Konseyi üyesi olarak zor duruma sokacaktır.



Bu haber 552 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,892 µs