Sabaha karşı 04:00! 'Olağan tanık' anlatıyor

7 Aralık 2009 08:00 tsi
Vampirden mesih bekleyenin, Petrus'tan olur kanı! iyibilgi Ankara

Bilindiği gibi-ki artık bugüne kadar duymayan kalmamıştır, zira bütün internet sitelerine üzerine atladılar-Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Pazar günü “Edward Kullen, Mesih Vampirim” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İçeriği üzerine de, seçilen kelimeler, cümleler üzerine de söylenecek çok şey bulunabilir. (Atlamış olanlar bu linkten okuyabilir.)

İyibilgi de “vampirler” konusunda hassas olduğundan yazıyı hemen inceledi elbette. Bir ara bu haberin başlığını, “Ertuğrul Özkök kaç yaşında?” diye koymayı da düşündük!

Ancak sonra farkına vardık ki, ne kadar “doğal görünse” de bu yazı, Özkök’ün diğer yazılarından farklı. Bu sunni! Yani “yapma” duruyor.

Özkök’ün alışıldık Pazar yazılarının dahi dışında kalıyor. Seçilen konu ve ele alınış biçimi zaten, “hadi Pazar günü tüm internet haber siteleri beni görsün, Pazartesi de devam etsin” der gibi.

Bizim için sakıncası yok! Yok çünkü, şu ana kadar “Özkök ilginç bir yazı yazmış, aşağıda okuyun”dan daha ileri giden bir internet sitesi olmadı.

Biz de bu yüzden “vejeteryan” ve feminen Vampirler konusu ve Yayın Yönetmenleri üzerine “kadim” bilgilere girmeyeceğiz. Tersine “yüzeysel” kalacağız.

Tabii iyibilgi yüzeyi kadar yüzeysel!

İşte size 16 Mart 2008 tarihli bir Özkök yazısı.. “İyi bir kötü gün dostu” başlıklı yazıdan kısa alıntı…

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, (AKP) iddianamesini Refah Partisi'nin kapatılma sürecindekine göre daha farklı hazırlamış.

İddianamede "vampir", "kan içici" gibi hukuk dışı ifadeler yok.

Olaylar, demeçler tek sıralanmış.

Yani, iddianame eskisine göre daha ciddi biçimde hazırlanmış.”

İkinci bir yazı.. 9 Mart 2006! “Hiç güvenmeyin, hafıza yanılır” başlığını taşıyor.

“Geçen salı günkü yazımda, Fazilet Partisi'nin kapatılması sırasında savcılık iddianamesini eleştirmiş olduğumu, o nedenle bugün de Van Savcısı'nın iddianamesini aynı düşüncelerle eleştirdiğimi yazmıştım.

Bir iddianamede "Kan içici", "Vampir" gibi sübjektif benzetmelerin olamayacağını belirtmiştim.

Dünkü Yeni Şafak'ta Ahmet Kekeç, "Bunları ne zaman yazmışsınız, gösterin biz de okuyalım" demiş.

Benzer bir soru da "Vakit" Gazetesi'nde sorulmuş.

Bunları yazdığıma kendim kadar emindim.

Meslektaşlarımız haklıymış.

Gerçekten de "Kan içici" ve "Vampir" gibi ifadelerin yer aldığı o iddianameleri direkt olarak eleştiren yazılar kaleme almamışım.

Demek ki insan, hafızasına ne kadar güvenirse güvensin, arşive bakmalıymış.”

Demek fark etmemişiz. Özkök’te “Vampir” fenomeni üzerine bir zihin altı var. Ancak bunu tam teşhis etmek gerekiyor.

Onun için daha yakın tarihe ve bir başka gazeteye gidiyoruz. Akşak Gazetesi’nde (20 Kasım 2009), “Sabaha karşı 04.00” başlığını attığı yazısında Serdar Turgut Özkök’ü anlatıyor.

Şüpheli Özkök olduğunda daha iyi bir tanık olamaz ve seçtiği kelimelere dikkat istiyoruz:

“Ben bir süredir istikrarlı olarak her gece sabaha karşı 04.00 civarında uyanıyorum ve sabaha kadar da oturuyorum. Bu adetimde tek başıma olmadığımı, Ertuğrul Özkök'ün de, uyanıp sabaha kadar dolandığını öğrenmiş durumdayım.”

“…………. Saat 04.00'te uyanmak Ertuğrul Özkök için bir yaşam kalitesi iyileştirmesi anlamına geliyor. Çünkü eskiden hiç uyumazdı.”

“Eskiden o kadar uyumazdı ki; gece sabahlara kadar evin içinde dolaştığından bir defasında bende misafirken onun sonunda bir vampir olduğuna inanmaya başlamıştım.”

“Ben sızdıktan sonra başıma kötü bir şeyler gelmesin diye uyumadan önce yatağımın etrafına sarmısaklar filan koydum ki; vampir gece yanıma yaklaşamasın diye. Ve de ayrıca elimde haç ile uyudum.”

“Belki bir vampir değildi ama aynı bir vampirin yaşam stiline sahipti. O zamanlar öyle korkmuştum ki onu hala daha şarap içerken gördüğümde kan içme ihtimali olan günlerini hatırlarım.” (Zorunlu bir açıklama: Burada sembolik bir anlatım yapıp Ertuğrul Özkök'ün kan içici (Bir zorunlu açıklama da bizden. Turgut’un “Kan içici”si ile Özkök’ünkü aynı. Garip çünkü “Kan içiçi” daha farklı bir anlam içerir. Vampirler “kan emer”ler! Tabii biz bu kadarını bilebiliriz ancak) olduğunu filan ima etmiyorum. Ben gerçek vampirden bahsediyorum.)”

“Şimdi 04.00'e kadar süren 'uyumaktan' da bahsedelim biraz. “Ertuğrul Özkök ise uyumak yerine tam anlamıyla geçici bir şekilde ölüyor.”

“….. Çünkü sadece cesetlerde görülebilen bir şey olmuştu. Bütün kasları kilitlenmişti. (Rigor mortis). Ne yaptıysam elinden alamadım cihazı. Açamadım parmaklarını. İlla da kanal değiştirme zorunda olduğumdan bir ara elini testereyle kesmeyi bile düşünmüştüm ama bunun yerine televizyonun yanına gittim, kanalı elimle değiştirdim.”

“Bir saat kadar sonra Frankestein'ın yarattığı yaratık masadan nasıl kalkıyorsa o da öyle aniden uyandı ve hiç sektirmeden arada sanki başka hiçbir olay yaşanmamış gibi aynen kanal aramayı sürdürdü.”

Vampir tamam. Geriye mesih kalıyor. Onu da Özkök yazar. Yazar mı? Yazar!

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,592 defa okundu.