CHP'yi bekleyen asıl sürpriz

2 Aralık 2009 11:59 tsi
Onur Öymen’in tetiklediği Dersim 38 tartışması, dolayısıyla Öymen ve CHP’ye tepkiler bitti mi? CHP’nin ‘kapattık’ dediği o defterden aklımızda neler kaldı? Bundan sonra ne olacak? 13 Aralık’ta yapılacak Dersim 38 miting

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in, “demokratik açılım”ın TBMM’de yapılan öngörüşmeleri esnasında TBMM kürsüsünde yaptığı konuşma kamuoyunda büyük yankı yarattı. Yurt çapında protestoların ardı arkası gelmek bilmedi. CHP örgütleri önüne siyah çelenkler konuldu. Sert kınama mesajları yayınlandı.

“Seyh Said isyanında analar ağlamasın denildi mi? Dersim 38’de analar ağlamasın denildi mi?” şeklindeki sözleriyle Onur Öymen’in aynı mantığı bugün de bir “çözüm yöntemi” olarak savunduğunu dile getirenler ve bunun Öymen’in “kişisel görüşü” olmayıp, partisinin “hakim zihniyeti” olduğunu savunanlar oldu. Bunlardan biri de kendisi de Dersimli olan araştırmacı, gazeteci-yazar Cafer Solgun. Cafer Solgun’a öncelikle “Ne oldu? Tepkiler, protestolar, eleştiriler, istifalar derken mesele bitti mi?” diye soruyoruz…

-Hayır, bitmedi. Onur Öymen, Kemal Kılıuçdaroğlu ve tabii ki Deniz Baykal ve diğer CHP kurmayları “o defteri kapattık” diyorlar. Meselenin, Öymen’in deyişiyle mevcut “hasar” ile kapanıp gitmesini çok istiyorlar. Ama bu o kadar da kolay değil. Bir kere “o defter” bizlerin vicdanında, kalbinde zaten açık ve kanamakta olan bir yaraydı. Öymen o yaraya tuz basmış oldu sadece…

Tepki ve protestoların zirvesi 13 Aralık Pazar günü İstanbul Kadıköy’de yapılacak olan “Dersim 38 Katliamdır” mitingi olacak. Mitinge yüksek katılım bekliyoruz.

-Bu mitingi kim düzenliyor ve gündeme getirilecek talepler neler?

-Miting, çok sayıda Dersim ve Alevi kurumu tarafından koordine ediliyor, hazırlıkları yapılıyor. Bu amaçla, benim de içerisinde yer aldığım geniş bir hazırlık komitesi oluşturuldu. Mitingin resmi başvurusu ise TUDEF (Tunceli Dernekleri Federasyonu) tarafından yapıldı. TUDEF, bünyesinde çok sayıda ilçe ve köy derneğini de toplayan bir örgüt.

Gündeme getireceğimiz taleplerin başında Genelkurmay arşivlerinin açılması var. Çünkü Dersim 37-38’de ne olduğu, bütün boyutlarıyla o arşivlerde mevcut. Biliyorsunuz Dersim 38, Genelkurmay tarafından yürütülen bir “tedip ve tenkil harekatı”dır. Bunun yanında Seyit Rıza ve idam edilen diğer 7 kişinin mezarlarının ne olduğunu, nerede olduğunu bilmek istiyoruz. Sürgün listelerinin açıklanmasını istiyoruz. Bu kapsamda evlatlık verilen insanlarımızın, kayıplarımızın listelerinin açıklanmasını da istiyoruz. Munzur barajlar projesinin iptal edilmesi de taleplerimiz arasında yer alıyor.

Amaç, yüzleşmek…

-Bu taleplerle amaçladığınız ne?

-Özetle söylemek gerekirse, Dersim 38 gerçeği ile devlet ve toplum olarak yüzleşilmesinin sağlanması. Amacımız bu. Onur Öymen’in tetiklediği tartışmalar meselenin bir hayli görünür hale gelmesini, tartışılmasını sağladı. Birçok insan Dersim 38’de neler olduğunu bu tartışmalar esnasında öğrendi. İnsan olanın tüylerini diken diken eden bu olayın bir “ders” ve “deneyim” olarak herkes adına değer kazanması, ancak onunla bütün boyutlarıyla yüzleşmemizle mümkün olabilecek bir şey.

Tepkilerin odağındaki isim: Kılıçdaroğlu

-Bu tartışmalar vesilesiyle Alevilerin CHP ile ilişkisi de gündeme geldi. Artık Alevilerin CHP’nin “arka bahçesi” olmadığı, olmayacağı yorumları yapılıyor…

-CHP ile olan sorunlu ilişki, Aleviler tarafından uzun süredir sorgulanıyordu. Yani devam eden bir süreç söz konusu idi. Fakat kuşkusuz Onur Öymen olayı bu sürecin hızla netleşmesine büyük katkı sunmuş oldu. Baykal ve CHP’nin bu zihniyete sahiplenmesi ve genel olarak “demokratik açılım” konusunda sergilenen tutum, artık herhangi bir yere çekiştirilemeyecek kadar, CHP’nin bulunduğu yeri netleştiren bir sonuç yarattı. Bütün bu gelişmeler içerisinde tepkilerin en fazla üzerinde yoğunlaştığı isim, sanıldığı gibi Onur Öymen de değil…

-Kim peki?

-Kemal Kılıçdaroğlu… CHP içerisindeki “en popüler” Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu önce susmayı tercih etti. Sonra Öymen’e “gereğini yap” dedi. Fakat sonuçta sözünün altında kaldı. Bu durumda kendisinin “gereğini” yapması gerekiyordu, ama gördüğümüz kadarıyla oralı bile değil. Baykal ve Öymen ile el elele “biz böyle çok mesuduz” fotoğrafları veriyor… CHP’nin Tunceli’deki örgütü çöktü. Başka yerlerde de kitlesel istifalar oldu. Tabii bu durumun etkilerini asıl önümüzdeki seçimlerde göreceğiz. Bugün muhtemelen yeniden milletvekili olmak hesapları nedeniyle CHP içerisinde Baykal’a biat edenler, atalarının uğradığı katliamla ilgili dahi suskunluğa gömülenler, bana göre en büyük sürprizle asıl o zaman karşılaşacaklar…

www.iyibilgi.com röportaj

Bu haber 672 defa okundu.