İşte o kafa!

1 Aralık 2009 13:49 tsi
Daniel çıldırmış olmalı... Çünkü ona göre Erdoğan çok tehlikeli...

ABD'nin başkentinde Şükran Günü rehavetine kapılıp gözden kaçırmışız... Meğer etkisi kendisiyle sınırlı, ABD'deki Yahudi lobisinin önde gelen isimlerinden Daniel Pipes İslamcılık'la ilgili kaleme aldığı makalede hedef tahtasına Erdoğan’ı da oturtmuş, yazmış da yazmış...

Makalenin konusu İslamcılık 2.0...

Meramını anlatmak için bilgisayar terimleri kullanan Pipes'a göre İslamcılık'ın bu yeni versiyonu ilk versiyonu olan İslamcılık 1.0'dan çok daha tehlikeli...

"Terörizm" ile özdeşlesen İslamcılık 1.0'ı kimler temsil ediyor? Pipes'a göre İran’ın devrimci lideri Humeyni, terörist Usame bin Ladin ve Nidal Hasan önde gelen isimler...

Peki, İslamcılık 2.0'ı kimler temsil ediyor? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bati dünyasına kendisini kabul ettirebilmiş nadir Müslüman düşünürlerden, The Guardian gibi gazetelere ufuk açıcı yazılar yazan Tarık Ramazan ve ABD’nin ilk Müslüman kongre üyesi Keith Ellison...

Pipes'a göre şiddet içermeyen ama ikna kabiliyetiyle akıl ve gönülleri çelen “İslamcılık 2.0”, kan döken, terör faaliyetleri yürüten ve devrimci “İslamcılık 1.0”dan daha tehlikeli...

Önce şunun altını kalın bir şekilde çizelim... Bu hastalıklı yazı -hastalıklı diyoruz çünkü Türkiye'nin demokratik yollardan seçilmiş Başbakanını, eline kalemden başka bir şey almayan dünyanın önde gelen düşünürlerinden birisini ve Amerikan halkının oylarıyla kongreye gelmiş ABD siyasetinin saygın bir üyesini eli silahlı kişilerden daha tehlikeli görüyor- neresinden bakarsanız bakın İslamcılığı ele almak için yazılmış bir analiz ya da araştırma yazısı değil.

Yazıyı okursanız anlarsınız: İslamcılığın terörizm ile karıştırıldığı, kafa bulandırma amaçları saptama ve kelime oyunlarının satır aralarına yerleştirildiği yazıda hedef doğrudan Başbakan Erdoğan.

Pipes'in Erdoğan’ı hedef almasının altında önemli bir sebep yatıyor. O da Yahudi lobisinin şahin kanadının Erdoğansız yola devam etmek istemesi... Washington'da lobinin şahin isimlerine kulak verirseniz Erdoğan’a duydukları öfkeyi anlayabilirsiniz. Öyle ki her gece yatmadan önce Erdoğansız bir Türkiye için dua etmeye başladıklarını söyleyebilirim. Elbette ayni isimler ABD'nin İran’ı vakit kaybetmeden vurmasını da istiyor. Beyaz Saray’ı Irak bataklığına saplayarak küresel hegemonyasında erozyon yaratanlar da ayni isimler... Neyse ki sicilleri ABD'yi zor duruma sokan planlarla dolu ve bir hayli kabarık. Bu yüzden Washington'da yüzlerine pek kimse bakmıyor. Bırakın Beyaz Saray'dan içeri girmeyi yazılarını bile artik ancak Jerusalem Post gibi gazetelerde yayınlatabiliyorlar.

Bu gözü kara adamların bizim Ergenekonculardan farkı yok aslında. Onlar da -özellikle Türkiye'de- kaos istiyor... Onlar da istikrarsız bir bölge -ve Türkiye'nin- hayaliyle yaşıyor. Obama'nın koltuğa oturmasından ne kadar rahatsızlarsa Tarik Ramazan’ın entelektüel eleştirilerinden, Başbakan Erdoğan’ın çıkışlarından, Keith Ellison'un barış çabalarından da o kadar rahatsızlar... Tıpkı Pipes'in yazdığı gibi onlar Bin Ladin gibilerin güç kaybetmesini istemezler... Muhataplarının eli silah tutan kişiler olmasını isterler. Böylece kendileri de silaha sarılacaktır ve "meşru müdafaa" adi altında binlerce masumun kanına girip, planlarını tıkır tıkır işleteceklerdir.

Ama dünya eskisi gibi değil...

Ne ABD'nin yaklaşımı Pipes'i memnun edecek cinste ne de bölge gerçekleri...

Bu arada Türkiye'de yaşananlar da Pipes'i gerçekten huzursuz ediyor olmalı...

Nasıl Beyaz Saray ve Dışişleri bakanlığı Pipes ve muadillerine göz açtırmıyorsa  Türkiye de Pipes'in Türkiye versiyonlarına bu sıralar pek göz açtırmıyor.

Bu haber 2,121 defa okundu.