Bu mudur evrensel değerleriniz?

1 Aralık 2009 10:30 tsi
"Anti-İslam propagandası 'sözde' Avrupa değerlerine yaslanılarak ikiyüzlü biçimde sürüyor... "

Milliyetçiliklerin kıtası Avrupa'nın bu yüzyılda indirgenemez 'yabancıları' Müslümanlar olarak tescillendi.

İsviçre'deki 'Minare referandumunda' İsviçrelilerin yüzde 57.5'i minareye 'Hayır' dedi.
Topu topu dört minaresi olan ve yaklaşık 400 bin Müslüman'ın yaşadığı İsviçre'deki bu referandumun sonucu, Müslümanlar'a karşı genel tavrı da gösterdi.

Evrensel değerlerin kaynağı iddiasındaki Avrupa, kibirli didaktik yaklaşımıyla 'kutsal alanlarda' da düzenlemelere kalkışıyor.    

Avrupa'daki 'ırkçılık'hayaleti diriliyor. Kimliklerinden ötürü 'sorunlu' ilan ettikleri yabancılar ise bu defa 'Müslümanlar.'

Kendi sınırlarında yüzyıllarca süren kanlı iç savaşlardan sonra 'öteki/yabancılık' dışsallaştırıldı,
Bu medeniyet kazanımlarını önce Yahudiler, Çingeneler şimdi de Müslümanlar üzerinden yaşatıyorlar.
İslam'ın kutsalları ve temsillerini külliyen kusurlu bulan ideolojik-kültürel blok genişliyor...
Avrupa Parlamentosu'nda her 6 milletvekilinden biri yabancı düşmanı.

Avrupa nüfusunun %4.6'sını oluşturan Müslümanlar açıkgöz siyasetçilerin de hedefinde.
Çünkü 'İslam imgesine karşıtlık' kendilerini popüler, medyatik kılacak garantili tek siyasi çıkış.
Siyaseten ölü Avrupada Müslüman düşmanlığı yapan siyasetçiler popstar mertebesine ulaşıyor.
Siyasi showları, anti-İslamist ve İslamofobik bir politik çizgide...

Hollandalı Yahudi kökenli Özgürlük Partisi (PVV) Milletvekili Wilders, Kuran'ın Hitler'in 'Kavgam' kitabına eş 'faşist kitap' olarak yasaklanmasını istedi.

Wilders'in partisi Hollanda'nın ikinci büyük partisi.

Liberal Geert Wilders, İslam'a, Kuran'a, Müslümanlar'a saldırarak büyük bir siyasi şöhret edindi.
Wilders'in 'Fitne' isimli filmindeki 'hastalıklı İslam nefreti' ise ifade özgürlügü şemsiyesine alındı.
Wilders'in 'Hollanda'da Allah'a ve Muhammed'e tapınılmasından bıktım. Camilere hayır' ifadeleri kabullenildi.

Danimarka'daki karikatür krizindeki ifade ve yayın özgürlüğünü gözeten tavır gibi.
'Irkçı fanatizm' liberal söylemlerle gizleniyor.

İslam bir din olarak değil 'Komünizm' ya da 'Faşizm' gibi tehlikeli bir politik ideoloji olarak algılanıyor.

Sadece beyazların üye olduğu İngiliz Ulusal Partisi'nin ırkçı lideri Nick Griffin de azgın bir Müslüman düşmanı. Avrupa Parlamentosu'nda iki sandalyesi var.

İngiliz Ku Klux Klan'ı Griffin, BBC'de yayınlanan tartışma programında İslam'ın habis ve tehlikeli inanç olduğunu söylemiş, ABD'deki Ku Klux Klan örgütü lideri  David Duke için de 'şiddete karşı bir insan' demişti.

BBC, sekiz milyon kişinin izlediği bu program yüzünden 'ırkçılığa meşruiyet' kazandırdığı suçlamasıyla karşılaşınca 'tarafsızlık ilkesine' sığınmıştı. 

Anti-İslam propagandası 'sözde' Avrupa değerlerine yaslanılarak ikiyüzlü biçimde sürüyor... 
Avrupa uzun süredir toplumsal huzursuzlukları etnik değil dinsel kavramlarla tanımlıyor...
Sınıfsal ve ekonomik sorunlar dini-kültürel çatışmalar gibi sunuluyor.

Soğuk savaş sonrası Avrupa'da siyaset Anti-İslamist, ırkçı çizgide canlanabiliyor, tenzil-i rütbeye uğrayarak solan ideallerine kozmopolit olamayan dünyaları da eşlik ediyor.

Nihal Kemaloğlu / Akşam

Bu haber 461 defa okundu.