Türkiye'ye ortaçağ benzetmesi

27 Kasım 2009 08:52 tsi
İslam karşıtı Hollandalı parlamenter Geert Wilders, Türk Dışişleri'nin, görüşlerini 'ırkçı ve kabul edilemez' olarak değerlendirmesine sert çıktı.

Bu yorumun, 'Türkiye'nin hala Ortaçağ zihniyetinde kaldığını gösterdiğini' iddia eden Wilders, 'Türkiye, İran veya Suudi Arabistan gibi tepki veriyor' dedi
Hollanda'nın aşırı sağcı Özgürlükler Partisi Lideri Geert Wilders, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin'in önceki gün yaptığı 'Görüşlerini ırkçı ve kabul edilemez buluyoruz. Avrupa da kendisine kırmızı halı sermiyor' açıklamasının ardından Hollanda Dışişleri Bakanı'nın konuya tepki göstermesini istedi. AKŞAM'ın sorularını yanıtlayan Wilders, dün sabah Hollanda Dışişleri Bakanı'na Meclis'te yazılı soru önergesi vererek, Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi'nin bakanlığa çağrılıp, protesto edilmesini istedi. Wilders, kendisinin ziyareti hakkında Türkiye Hükümeti'nden resmen görüş istendiğini belirterek, basında çıkan 'istenmeme' haberlerinin resmen doğrulanması halinde konu ile ilgili bir karar vereceklerini belirtti. Wilders'in sorularımıza yanıtları şöyle:

- Türk Dışişleri sizin ocak ayında gerçekleşmesi planlanan ziyaretiniz ile ilgili bir soruya 'Wilders'in görüşlerini ırkçı ve kabul edilemez buluyoruz' yanıtını verdi. Bu açıklamaları kabul ediyor musunuz?
Elbette hayır. Dışişleri Sözcüsü'nün bu sözleri son derece saçma. Benim veya partimin ırkçılıkla bir ilgisi olamaz. Biz Hollanda'da demokratik olarak seçilmiş bir partiyiz ve sadece demokratik araçları kullanıyoruz. Dışişleri Sözcüsü'nün bu açıklamaları son derece ucuz ve sert. Ben Dışişleri Sözcüsü Özügergin'in Dışişleri Bakanı'nı temsil ettiğini düşünmek zorundayım. Bu da Türk halkının değil ama Türk Hükümeti'nin halen Ortaçağ'da bir yerlerde yaşadığını gösteriyor. Konuşma özgürlüğü ve demokrasi kelimelerinin ne anlama geldiğini bile bilmiyorlar. Yoksa benim konumumda bir kişi ile ilgili böyle konuşmazlardı.

İRAN'A BENZETTİ
- Bekliyor muydunuz böyle bir açıklama?
Demokrasilerde farklı görüşler bir aradadır. Bu yüzden farklı partiler var. Bu farklı görüşler birbirleriyle alışveriş yapar. Bazen fikirlere katılır, bazen de katılmazsınız. Eğer Türk Hükümeti sadece böyle insanların birbirlerine sürekli iyi şeyler söylediği, el çırpıp alkışladığı toplantılar istiyorsa, bunlar anaokulunda kaldı. Elbette arkadaşlık temeli de olmalı, ama farklı fikirlerin tolere edilebilmesi gerek. Ben bu tarz bir tepkiyi Suudi Arabistan veya İran'dan beklerdim. Çünkü bu otokratik ülkeler kendilerini eleştiren kişilerin ülkeye gelmesine izin vermiyor. Ama şimdi Türkiye İran gibi davranıyor. Bunu görmek son derece acı. Bu totaliter bir hükümetten gelebilecek bir tepki.  Ben 16 milyonluk Hollanda'da iki milyon kişinin desteklediği bir partinin lideriyim. Bu, iki milyon Hollandalı seçmeni aşağılamak demek. Hoşunuza gitse de gitmese de, biz Hollanda'nın parçasıyız. Bu şekilde bir tepki, gösterilebilecek en saçma ve aptalca tepki. Olsa olsa Ortaçağ'dan kalma, baskıcı ve demokratik olmayan bir hükümet böyle tepki gösterebilir. Ben, Hollanda'da gizli bir yerde yaşayıp, sağa sola tehdit savuran bir siyasetçi değilim. Demokratik platformlarda açıkça görüşlerimi beyan ediyorum. Onları eleştirdiğim için beni istememeleri Türkiye'nin asla AB üyesi olmaması gerektiği tezimi de güçlendiriyor.

- Hiçbir Türk yetkili ile temasınız oldu mu bu süreçte?
Ben konu ile resmen hiçbir Türk temsilci ile görüşmedim henüz. Basına yansıyan haberlerden sonra, konunun aynen böyle olup olmadığını resmen Türk Hükümeti'ne sorduk. Ama bunu ben değil, Hollanda Hükümeti adına komite temsilcimiz yaptı. Bana onlar bilgi veriyorlar. Türkiye'den hala yanıt bekliyoruz. Bize gerçekten görüşlerinin Türkiye'ye gelmemem yönünde olduğunu doğrularlarsa, biz de kesin tavır belirleyeceğiz.

Lahey Büyükelçinizin protesto edilmesini istedim
- Dışişleri Sözcüsü'nün açıklamalarından sonra bilgi istediniz mi?
Dışişleri Sözcüsü'nün açıklamalarını gördükten sonra bugün (dün) sabah Hollanda Dışişleri Bakanı'na Meclis'te yazılı soru önergesi verdim. Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi'nin bakanlığa çağrılarak, kendisine konu ile ilgili protesto verilmesini ve tarafıma da bilgilendirme yapılmasını talep ettim. Bu konuda sessiz kalmamak gerek. Ben demokratik yollardan seçilmiş bir liderim.

Şenay Yıldız / Akşam

Bu haber 898 defa okundu.