En Sıcak Konular

Size kaç kere daha zırhlı gönderelim?

26 Kasım 2009 09:22 tsi
Size kaç kere daha zırhlı gönderelim? ABD Büyükelçisi'nden ilginç soru

ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Kürt açılımı gibi konuların arkasında ülkesinin bulunduğu iddialarından rahatsız. Türkiye’yi her zaman desteklediklerini söyleyen Jeffrey, oysa ülkesinin muhalefet tarafından “zehirli bir hap” olarak kullanıldığını belirtti. Jeffrey, Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyareti öncesinde sorularımızı yanıtladı:

Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyareti öncesinde medyanızda Türkiye’nin eksen değiştirdiğine dair yorumlar artıyor, siz buna inanıyor musunuz?

Biz, Başkan Obama’nın TBMM’de söylediği gibi, Türkiye’nin canlı demokratik ve laik bir ülke olduğuna inanıyoruz. Türkiye ile çok yakın ilişkilerimiz var. Ancak, Amerika’da olduğu gibi, Türkiye’de de siyasetin yönüyle ilgili tartışmaların çoğulcu bir ortamda ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde yapılması gerektiğine inanıyoruz. Washington Post gazetesinde önceki gün yayımlanan yorumda olduğu gibi insanlar bazı soruları soruyorlar. Ancak soru sormak, nihai bir kanaate varldığı anlamına gelmez.

Türk-İsrail ilişkileri eksen kayması tartışmalarını körüklüyor. Bu iki ülke bir yol ayrımında mı?

Türk İsrail ilişkisine önem vermemizin bir nedeni, bunun İsraillilere, nüfusu ağırlıklı olarak Müslüman olan bir Ortadoğu devletiyle ilişkiler kurabileceklerini göstermesidir. Hükümete sorduğunuzda bu ilişkilerde köklü bir değişiklik beklemiyorlar. Fakat iki konuda endişeleri var. Biri, Gazze’deki çatışmalar ve insani sorunlar. Diğeri de Türk hükümetinin Netanyahu hükümeti ile Ortadoğu barışı konusundaki görüş ayrılığı. Bir ülkenin hükümetiyle görüş ayrılığınız varsa, o hükümetle olan ilişkileriniz biraz farklı olur.


İran ile ilişkiler

Batı İran’a yaptırım uygularsa Türkiye de buna uymalı mı?

Geçmişte iyi bir argümanla ortaya çıktığımızda ve bunun için uluslararası destek sağladığımızda, Türkiye’ye güvenebildiğimizi gördük. Fakat karar Türkiye’nindir.

Muhalefete göre “Kürt açılımı”nın arkasında Washington var. Bu doğru mu?

Biz Türkiye’ye aktif bir şekilde PKK’ya karşı destek sağlıyoruz. Bu da, daha önce görülmemiş türden bir destektir. Dışişleri Bakanımız Hillary Clinton’ın da belirttiği gibi, bizim için PKK ve El Kaide eşittir. PKK sorununun çözümünü tüm bölgenin istikrarı açısından önemli görüyoruz.
Ancak terörizm durumuyla karşı karşıya kaldığınızda, bunu besleyen ekonomik, kültürel ve diplomatik boyutlarını da hesaba katmanız gerekiyor. Türkiye ise bu konularda çok aktif bir siyaset izliyor. Ama biz bunun arkasında değiliz.

Muhalefet bu konuda yine de ısrar ediyor...

Beni endişelendiren şey, bunun bir Amerikan planı olduğu iddiasının bu sürece karşı bir zehirli hap olarak kullanılmaya çalışılmasıdır. Kariyerinin büyük bölümünü Türk-Amerikan ilişkilerine ayırmış biri olarak bunu çok hüzünlü buluyorum. Türkiye dünyanın en önemli ülkelerinden biri. Bu başarı Mustafa Kemal’in eşsiz katkılarından, çalışkan ve dürüst Türk milletinin çabalarından ve Türkiye’nin başta ABD olmak üzere dış dünya ile kurduğu ilişkilerden kaynaklanıyor.  Buna rağmen iktidarın politikalarına karşı çıkmak için “bu bir Amerikan planıdır” denmesini anlamak güç. Sanki Türkiye’den istediğimiz her şey kötüymüş gibi. Farzedelim ki, bu açılım önerisi gerçekten bizden geldi. Bunun ne zararı olabilir. Dış dünyayı dinlemenin ne zararı olabilir?

Bu konuda ne yapmamız gerektiğini de bilemiyorum. Missouri Zırhlısını İstanbul’a kaç kere göndermemiz gerekiyor, Hillary Clinton veya Başkan Obama’yı buraya kaç kere göndermemiz gerekiyor, bilemiyorum. Bu konuda birçok insanı bir türlü ikna edemiyoruz..

Ergenekon davasında da her şey usulüne göre mi yapılıyor sizce?

Burada bazı bireylerle grupların silah biriktirme komplosuna girdikleri ve bu silahları demokratik süreci etkilemek, hatta sonlardırmak için kullanmak istedikleri iddiası var. Bunlar ciddi soruşturmayı hak eden ithamlardır. Ama soruşturma fazla mı ileri gidiyor, bir iki telefon konuşması dışında hiç bir şey yapmamış olanların peşinden mi gidiliyor, bu sorular da meşrudur. Bu tür meseleler doğaları gereğince zorludur. Bizim için, temel husus, her şeyin hukuk sistemi ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde cereyan etmesidir. Şu ana kadar bunun öyle olmadığını gösteren ikna edici delil göremedik.

Müslümanlar yapar mı?

Ermenistan ile normalizasyon sürecini nasıl görüyorsunuz?

Bizim için öncelik taşıyan konu protokollerin geçmesidir. Türkiye’nin bu konuda samimi olduğuna inanıyoruz. Ermenilerin de samimi olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin Karabağ konusundaki görüşlerini de anlıyoruz. Bu konuda ihtilaflı tarafları yakınlaştırmak için çaba sarf ediyoruz. Bu iki sürecin devam edeceğine inanıyoruz.

Başbakan Erdoğan Sudan konusunda “Müslümanlar soykırım yapmaz” dedi. Buna katılıyor musunuz?

Başbakan Erdoğan ile tartışmaya girmem. Bizim inancımıza göre, gerçekten dindar olan insanlar yumuşak, sevgi dolu ve samimidirler. Sudan’a baktığımızda iktidarda olan kişinin etnik temizlik ve katliam politikası uyguladığını görüyoruz. Bu da soykırım demektir.

Siz Watergate skandalı ile bir telekulak sorunu yaşadınız, Türkiye’de bu konuda şimdi yaşananlara ne diyorsunuz?

İki durum arasında hiçbir benzerlik yok. Watergate’de yapılanlar tümüyle yasadışıydı. Buradaki soru, ki bunu Türklerin yanıtlaması gerekiyor, yapılanların yasal çerçevede yapılıp yapılmadığı sorusudur. Görebildiğimiz kadarıyla olanlar bu çerçevede cereyan ediyor.

Missouri Zırhlısı’nın anlamı
ABD Deniz Kuvvetleri’nde Missouri Eyaleti’nin onuruna isimlendirilmiş ve Japon İmparatorluğu’nun bu geminin güvertesinde kayıtsız şartsız teslim belgesini imzalamasıyla İkinci Dünya Savaşı’nın resmen sona ermesine sahne oldu. Missouri zırhlısı, ABD müzik piyasasının önde gelen isimlerinden Atlantic Records kurucuları Ahmet ve Nasuhi Ertegün’ün babası Washington DC Büyükelçisi Münir Ertegün’ün naaşını Nisan 1946’da İstanbul’a getirdi. Bu simgesel bir hareketti ve ABD’nin Türkiye’ye net ve açık desteğini ifade ediyordu. Rusya’ya karşı arkamızda olduğunu da ilan ediyordu. Ünlü geminin Türkiye’ye gelişi heyecan dalgasına yol açmış, İstanbul sokaklarında Amerikalı ziyaretçiler için hazırlıklar yapılmış ve bu da uzun yıllar eleştirilere konu olmuştu.

Semih İdiz / Milliyet



Bu haber 1,269 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,668 µs