suikast | " /> suikast | "/>

En Sıcak Konular

Bir yöntem olarak suikast

23 Kasım 2009 13:52 tsi
Bir yöntem olarak suikast "Medyanın zelil kalemleri çıkıp da, açığa çıkan cuntaların, tam da kalkışacakları faaliyetlerin “inanılmazlıkları, çılgınlıkları, akıl ötesilikleri” ile alay ederek inanılmaz kılmaya çalışıyorlar ya..."

Mehmet Baransu’nun haberine göre, deniz kuvvetlerimizde konuşlu güzide bir cuntamız ülkeyi AKP “belasından” kurtarmak üzere Kafes adını verdikleri bir “organizasyon” planı hazırlamışlar. Ülke çapında 939 adet Hıristiyan varlık noktası saptamışlar. Bunlar aslında darbe planlarının yoğunlaştığı AKP iktidarı döneminde cuntacı medyada sıkça “misyoner” diye hedef gösterilen Protestan cemaatlerini işaret ediyor. Öyle, çünkü Kafes Planı’ndaki belgelerde adres adres bu kişilerin bilgileri de mevcut. Yani Kafesçi cuntacılar, Türkiye’de nerede kilise, misyoner, azınlık adresi varsa isim isim ele geçirmiş.

Agos’un abone listesini ele geçirmişler. Yine cuntanın hedefleri arasında bu abonelerin adreslerine “özel” paketler göndermek, azınlık haklarını savunan isimlere suikast yapmak var. Hesaba göre tüm bu eylemler dindarların üzerine yıkılacak, AKP bu şekilde 2012’deki seçimlere kadar parça pinçik edilecek. Kafesçi cunta, Marmaris’i Kafes’e dahil edip etmemek konusunda kararsızlığa düşmüş. Büyük bir ihtimalle turizm sezonunun yoğun olduğu yaz aylarında çok can kaybının yaşanacağı ve ecnebilerin öleceği bir eylem hakkında kararsızlık yaşamışlar.

Bunun haricinde, Koç Müzesi’ni bombalamak da eylem planında yer alıyor. Buradaki denizaltıda Savcı Zekeriya Öz’ün yerinde tesbit ettiği üzere kullanılmaya hazır ve unutulmuş olması mümkün olmayan mühimmat ele geçmişti.

Hedef orayı çokça ziyaret eden okul öğrencisi çocuklarımızı öldürmekti.

***

Azınlıklara dair çok benzer bir plan ise İkinci Ergenekon İddianamesi’ne girmişti. Gayrımüslim ve Alevi kanaat önderlerine suikast yapacak S-1, S-2 timlerini kurduğu ileri sürülen İbrahim Şahin’e istihbarat verdiği ve göreve gelmesi için askerî birimlerle görüştüğü belirtilen Fatma Cengiz’de Ermenilere yönelik fişlemeler bulunmuştu. Kayseri Hava İndirme Tugayı’nda sivil memur olarak çalışan Cengiz’in Agos gazetesinin abone listesi ve hesap cetvelini ele geçirdiği belirlenmiş, ayrıca Ermeni kiliseleri, okulları ve vakıfların adreslerinin ayrıntılı olarak çıkarıldığı görülmüştü.

Nitekim Levent Bektaş ve Fatma Cengiz’de çıkan Agos belgelerinin aynı dosya ismi ile aynı gün birkaç saat aralıklarla oluşturulduğu ortaya çıktı. Tarihi ise sıkı durun, 31.05.2006...

Yani Hrant Dink öldürülmeden yaklaşık sekiz ay önce.

Yani Dink’in suikast hazırlıklarının yapıldığı, ihbarların Emniyet ve Jandarma’ya yağmur gibi yağdığı, görmezden gelindiği tarihlerde Kafes Planı uygulamaya konulmuş bile! Belli ki, S-1 ve S-2 timleri ile Kafes cuntası arasında bir bağlantı var. Belki de bu timler, Kafes’in suikast timleri...

Kafes Planı’nda Dink suikastı, Rahip Santoro cinayeti ve Malatya’daki Zirve katliamından “başarısız operasyon” olarak bahsediliyor. Planlanan eylemlerin de jargonu aynı: Operasyon...

Nitekim, Dink suikastından sonra azınlık okullarına yönelik tehditler artmış, okullar güvenlik için valiliğe başvurmuş, lakin “kendi imkânlarınızla hallediniz” cevabı alınmıştı. Rahip Santoro da öldürüldüğünde telefonları polis tarafından dinleniyordu. Malatya Zirve katliamında öldürülenlerin de bağlı olduğu Ankara Kurtuluş Kilisesi Ruhani Önderi İhsan Özbek ölüm tehditleri aldığında ve kilisesine üç kişi gelerek Özbek’i sorduktan sonra bir kişiyi bıçakla yaraladıklarında Özbek’in koruma talebi “Tehlike anında arayın” denerek reddedildi.

Taraf’ı Kafes haberini yaptığı için kampanya düzenlemekle suçlayan Başbakan Erdoğan’a duyurulur.

Ortaya saçılan bilgilerin bendeki yorumu böyle.

Burada adli bir süreklilik olmasa dahi, bir yüzyıl boyunca yaşanan benzer “operasyonlar” arasında ideolojik-kimyasal bir bağlantı olduğu kesin.

1915, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül vandalizmi, Yahudilere yönelik Trakya Olayları, 1964 Rum Mübadelesi, Dersim, Madımak, Bahçelievler katliamları, darbeler ve tüm faili meçhuller aynı kafes zihniyetinin bir ürünü.

İttihatçı paşalar iktidarı ele geçirmek için suikastları bir yöntem olarak seçmişlerdi. Hasan Fehmilerden, Ahmet Samimlerden gelen, Sabahattin Ali’yi, Uğur Mumcu’yu, Bahriye Üçok’u, Kemal Türkler’i, Çetin Emeç’i, Danıştay saldırısını, Dink suikastını ve daha birçoklarını içine alan operasyonları bu Kafesçi örgüt yönetti.

Her seferinde de bunun mesuliyetini halkın sırtına yüklediler. Amaçları sadece ve sadece kendi iktidarlarını korumaktı.

***

Şimdi, medyanın zelil kalemleri çıkıp da, açığa çıkan cuntaların, tam da kalkışacakları faaliyetlerin “inanılmazlıkları, çılgınlıkları, akıl ötesilikleri” ile alay ederek inanılmaz kılmaya çalışıyorlar ya, işte ben de buna vicdansızlık diyorum. Ait oldukları ayrıcalık ve zenginliğin altında kocaman bir masumlar mezarlığı var. Biliyorlar, bile bile yapıyorlar bunu.

Sanki Cumhuriyet tarihi, filmlerde seyretsek inanamayacağımız akıl ötesi devlet zalimlikleri ile dolu değilmiş gibi.

Seyit Rıza ve oğlu mahkemeden çıktıklarında idama çarptırıldıklarının bile farkında değildi. Seyit Rıza “önce beni asın” dedi, dinletemedi. Gözü önünde yaşını büyüttükleri oğlunu astı bu Kafesçi düzen, sonra da onu.

Hâsılı, bir yüzyıldır aynı kafesteyiz, çıkmaya çalışıyoruz.

Kampanyamızın ismi de budur.

Markar Esayan / Taraf



Bu haber 753 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,016 µs