En Sıcak Konular

Suudi-İran savaşı yolda mı?

23 Kasım 2009 09:49 tsi
Suudi-İran savaşı yolda mı? "Yemen meselesi, Ortadoğu çapında savaşımın daha da karmaşık haller alacağının işareti."

Türkiye’nin barış arayışında olduğu Ortadoğu bölgesinde ‘beladan’ bol şey yok. Bir türlü kilidi açılamayan Filistin-İsrail sorunu ve İran etrafında koparılan nükleer ge-rilim yetmezmiş gibi, şimdi de Yemen üzerinden yürütülen Şii-Sünni savaşımı gemi azıya aldı. Türkiye’nin dinamik diplomasisinin yarattığı iyimserlik rüzgârına karşın bölge çapında ciddi bir belirsizlik tablosu hakim. Bu belirsizliğin bizatihi kendisi Türk diplomasisine önemli bir alan açıyor açmasına, lakin diğer yandan bakılınca ‘tünelin ucunda ışık’ görünmüyor.

İsrail-Filistin meselesinin ‘iler tutar tarafı kalmadı’. Obama yönetiminin İsrail’i müzakere masasına oturtmaktaki başarısızlığına, Filistin liderliğindeki aşırı yıpranma tüy dikiyor. Filistin Özerk Yönetimi, haklı olarak, Yahudi yerleşimleri yoluyla yayılmacı siyasete son vermeyen İsrail ile masaya oturmuyor. Otursa dahi, üzerine müzakere edebilecek toprak parçasının kalmayacağı bir süreçten ne çıkabilir? Lakin daha önemlisi, Hamas’la girişilen iç hesaplaşma, özellikle geçen ocaktaki Gazze saldırısı esnasında Hamas’ın ezilmesi için İsrail’le elbirliği ettiğinin ortaya çıkması, Abbas’ı haddinden fazla yıpratmış durumda. Abbas’ı gelecek yıl başında yapılması gereken seçimlerde aday olmama ve İsrail’i Hamas’la gizli pazarlıklar yürütmekle itham eden manevralara iten bir yıpranma bu. Sonuncu manevra, Abbas yönetiminin ‘iki devletli’ çözüm umudunun tükendiği ve BM’den tek taraflı ilan edilecek Filistin devletine destek beklentisi oldu. Lakin teoride kulağa hoş gelse de, bu manevranın sürecin önünü açma olasılığı yok. İsrail’i masaya oturtacak gücün yokluğunda, yeni ve daha da önemlisi umutvar bir müzakere sürecinin imkânsızlığı aşikâr.

İkinci belalı durum, Batı’nın İran rejimini çözmek için nükleer programı üzerinden oynadığı oyunun giderek karmaşık bir hal alarak nereye evrildiğinin meçhul olması. 5+1 grubunun Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu (UAEK) aracılığıyla sunduğu uranyum zenginleştirme pazarlığı, tarafların uzlaştırması zor çelişkili pozisyonları yüzünden sonuç vermekten uzak görünüyor. İran elbette nükleer bir güç olduğunu aleme cihana ispatlamak peşinde. Lakin İsrail’in İran kaynaklı tehdit algısının Batı’da gördüğü kabul, bu ispatın sadece Tahran’a değil, ama bütün bölgeye ağır bedelleri olabileceğine işaret.

Bu olumsuz tabloya geçen yaz ortalarından beri eklenen Yemen meselesi, Ortadoğu çapında savaşımın daha da karmaşık haller alacağının işareti. Tarihimizde uğruna türkü yakmışlığımız da var, lakin Arap Yarımadası’nın bu çok mühim memleketine dönüp bakmıyoruz. Oysa Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında stratejik öneme sahip 25 milyon nüfuslu bu ülke hızla bir Sünni-Şii savaşına koşuyor. Suudi Arabistan ile İran’ın alttan alta sürdürdüğü mücadelenin savaş alanı artık Yemen. Nüfusunun çoğu Sünni olsa da, yüzde 40’lara ulaşan oranda hatırı sayılı Şii nüfusun bulunduğu ülkede, Şiiliğin bir mezhebi olan Zeydiliğe mensup Hûsiler, ülkenin kuzeybatısında merkezi yönetime kök söktürdükçe kızışıyor savaş. ‘Kabileler devleti’ Yemen’de Ali Abdullah Salih yönetimi ipin ucunu giderek kaçırıyor.

1990’da Soğuk Savaş’ın kalıntılarını temizlercesine sosyalist güneyle birleşmeden beri ülkenin zenginliklerini bir türlü adil biçimde dağıtamayan Salih’in kendisine küstürdüğü petrol zengini güneyle başı dertte. Dolayısıyla Şiilerin yaşadığı kuzeybatıda ipleri tümüyle Riyad’a teslim etmiş görünüyor. Zira Suudi Arabistan, Salih’in onayı ve merkezi hükümet birliklerinin eşliğinde, işi Yemen sınırından dalıp ‘güvenli bölge’ oluşturmaya ve bu ülke topraklarına alenen bombardıman yapmaya vardırdı. Yetmedi, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde direnişçilere İran’dan silah gidecek diye Yemen’i ablukaya aldı. İran ise ‘Arap dünyasında her Şii isyanı neden bizden biliniyor’ diye isyan ediyor. Ama bölgedeki Şii nüfus üzerindeki et-kisini inkâr zor. En son Somalili korsanlarla mücadele gerekçesiyle bölgeye savaş gemileri yolladı İran.

Neresinden tutarsanız tutun, Yemen etrafında kopan fırtına bölgesel barış açısından hayra alamet değil. Bölgenin diğer kemikleşmiş sorunlarında olduğu gibi...

Ceyda Karan / Radikal



Bu haber 903 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,334 µs