Medyada kutsal ittifaklar kuruluyor

23 Kasım 2009 09:14 tsi
Neden '28 Şubat'ı dillerine doladılar?

Kudret Köseoğlu / Star

Bugünlerde medya çevrelerinde “FlashForward” muhabbeti revaçta...
Herkes geleceğe yönelik projeksiyon yapıyor. Bilmem kaç sene sonra ne olacak v.s geyikleri dönüyor...

Amiral gemisinin kaptanıyken, şimdi gemiden inmemek için güverteye sıkı sıkı yapışan zatı, endişe öyle kaplamış ki sayıklama halinde “Dünün mağdurları, bugünün zalimleri oldu” palavralarını sıkıp duruyor... Aklı sıra mazlumu oynayacak ama çoook geç.

Bunun yanında dolaylı tehdit etmeyi de ihmal etmiyor, malum şahıs... “Güç sahipleri geleceği de düşünsün, gelecekte devir değişirse ne olacağını görürler” yollu tehditlerden geri kalmıyor... Ergenekon sanığı Hurşit Tolon da sağlık kontrolü olurken, işlerini yapmaya çalışan doktorlara “Gün gelecek, ben hepinizin dalağını özel olarak kontrol ettireceğim” demişti... Kafa, aynı kafa...

“28 Şubat’ta mağdur olanlar, şimdi zalim oldu, biz mağduruz” diyenler aslında “28 Şubat’ta yaptıklarımızı yapamıyoruz, bundan ötürü mağduruz” demek istiyorlar.

Bir kısmı da 28 Şubat’ta sözümona birilerine abilik-ablalık yapıyor, kendini aklıyordu. Şimdi ihtiyaç kalmayınca onlar da aynı 28 Şubat benzetmesine müracaat etmeye başladı.

Psikolojileri bu... Yine o zamanki gibi ‘tam bir kötülük özgürlüğü’ne sahip olmak istiyorlar... Derin cunta yapılanmalarının istediği doğrultuda manşetleri yine atmak istiyorlar. Hepsi birden sistemin mağduru olmuş Alevileri ve Sünnileri kasıtlı manşetlerle yine birbirine düşman etmek istiyorlar. CHP zihniyetinin yaptığı Dersim katliamı gibi gerçekler ortaya saçılmasın istiyorlar... İnsanların inançlarıyla ve yaşam tarzlarıyla ‘içlerinden geldiği gibi’ alay etmek istiyorlar... “Mini etekli kız diri diri yakıldı” diye yalan manşetleri yine atmak istiyorlar... “Ben Kürt’üm. Kürtçe şarkı söylemek istiyorum” dediği için Ahmet Kaya’ya hitaben “Vay şerefsiz” diye manşet atıp, o yalan haritaları yine hiç vicdanları acımadan yayınlamak istiyorlar...

Ve bunca gayrı meşru şeyi yapmalarına rağmen herşeyin yine yanlarına kar kalmasını istiyorlar... Bunlardan ötürü sorgulanmasınlar... Bu manşetlerle Ergenekon tipi derin cunta teşkilatları arasında bağ ortaya çıkmasın... Bu halkı kafeslemeyi amaçlayan ‘eylem planları’ ortaya çıkmasın, çıkarsa da kimse manşetten görmesin istiyorlar... Yine Fadime Şahin’li, Ali Kalkancı’lı günlere dönmek istiyorlar...

O yüzdendir ki, kutsal ittifaklar kuruluyor. Güverteye sıkı sıkıya yapışmış olan adam kendi söyleyemediklerini bazen ‘müslüman’ ‘solcu’ ya da ‘liberal’ kontenjanından devşirdiği isimlere söyletiyor... Daha dün birbirilerinden nefret edenler şimdi bir emirle aynı çizgiye geliyor, aynı teranelerle birbirilerine yağdanlık yapıyorlar...

Hürriyet’in içinde bu sit-com rezaletine direnenler de var elbette... İsimlerini verip düşmanlarını çoğaltmayalım ama medya da kamuoyu da sağlam duranları görüyor. İyilerin mutlaka kazanacağını herkes biliyor. Kötüleri de ‘itibarsız’ bir kaybın beklediğini...

Bu haber 598 defa okundu.