Şener'den beklenmedik çıkış

21 Kasım 2009 18:33 tsi
Yargıya 'Şimdiye kadar neredeydiniz' diye soran Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, "Vatandaşın dinlenmeme hakkı yok da sizin mi hakkınız var. Vatandaş dinlenirken, bu ülkedeki milyonlarca insan, telefonlarının dinlendiği endişesini yaşarke

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, partisinin Kahramanmaraş İl Başkanlığı binasının açılışına katıldı. Açılış öncesinde partililere seslenen Şener, hükümeti eleştirdi. Türkiye'de krizin olduğunu söyleyen Şener, "Bu hükümet ve başbakan bulunduğu sürece bu ülkede kriz bitmez. Çünkü krizin kendisi sayın başbakandır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin ekonomisinin de dışarıdan şekillendirildiğini savunan Şener, elektrik zamları, doğalgaz zamları, akaryakıt zamları, artan işsizlik artmayan ücretler, dönmeyen tezgahlar ve kapanan fabrikalar, ekilmeyen tarlalar bu ülkede gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türkiye Partisi bu gidişe dur demek için kurulmuştur." dedi.

Parti binası önündeki konuşmasından sonra binanın açılışına geçildi. Abdüllatif Şener, eşi Berrin Şener ve partinin Kahramanmaraş İl Başkanı İsmail Alkış, kurdeleyi birlikte keserek, il binasının açılışını gerçekleştirdi. Burada basın mensupları ile bir araya gelen Şener yargıdaki dinlenme tartışmalarına ilişkin sorulara muhatap oldu.

Şener, Türkiye'de son birkaç senedir yaygın olarak dinlemelerin yapıldığı ile ilgili bir kanaatin olduğunu söyledi. Kamuoyu yoklamalarında halkın yüzde 97'si dinlendiğine inandığını kaydeden Şener, Ne zaman yargı mensuplarının dinlendiği ile ilgili bilgiler bulgular yaygınlaştı, üstelik yüksek yargı organlarında da dinleme yapıldığı ile ilgili bilgiler ortaya çıkınca yargı sert tepki göstermeye başladı. Ben aslında işin bu tarafını anlayamıyorum. Şimdiye kadar neredeydiniz? Bunu yargıya söylüyorum. Yani vatandaşın dinlenmeme hakkı yok da sizin mi sadece dinlenmeme hakkınız var. Vatandaş dinlenirken bu ülkedeki milyonlarca insan telefonlarının dinlendiği ile ilgili endişeleri yaşarken, bunun sıkıntısını hissederken aynı tepkiyi aynı hassasiyeti yargı neden göstermemiştir? Bunu bir sormak lazım." açıklamasında bulundu.

"Maalesef dünyada en çok telefon dinlenmesi herhalde Türkiye'dedir." diyen Şener, dinleme teknolojilerinin çok hızlı geliştiğini belirtti. Dinleme teknolojilerindeki değişime en hızlı ayak uyduran, intibak sağlayan ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Şener, "Bu konuda dünyanın en ileri ülkesi sayılabiliriz dinlemelere intibak açısından. Ama şunu da bilelim ki Amerika'da en büyük skandal olarak bilinen konu bir telefon dinleme skandalıdır. Watergate skandalıdır. Dünyanın başka yerinde bu tür hadiseler büyük skandallar olarak görülürken, algılanırken Türkiye'de bunun gerektiği gibi algılanamayışı değerlendirilemeyişi ülke açısından büyük bir eksikliktir." diye konuştu.

Başbakan'ın açılımı yönetemediğinin altını çizen Şener, Türkiye'nin tehlikeli bir mecraya doğru yürüdüğünü kaydetti. Şener, "Devlet adamlığı önünü görmek demektir. Devlet adamı önündeki 10 yılı da görür 50 yılı da görür. Ona göre adım atar ve attığı adımdan vazgeçmez. Ancak başbakan bir gün söylediğini ertesi gün değiştirerek, bir yaptığı işi ertesi gün düzeltmeye çalışarak hem zihinleri karıştırmaktadır, hem yönetim zaafı göstermektedir, hem de bir kaos ve umutsuzluk ortamı oluşturmaktadır. Bunu yaygınlaştırmaktadır. Şimdi geldiğimiz noktada da sürecin nasıl şekilleneceği nereye doğru gideceği, daha önümüzdeki günlerde neleri tartışacağımız konusunda tereddütlerimiz var. Yani bizim endişelerimiz bildiklerimizden dolayı değil bilmediklerimizden dolayıdır." şeklinde konuştu.

Kafes planı ile ilgili soruyu da cevaplandıran Şener, Türkiye Cumhuriyeti'nin baki olduğunu ve kimsenin bitiremeyeceğini kaydetti. Hem içeriden hem dışarıdan ülkeye zarar vermeye çalışanların sayısının az denemeyecek kadar çok olduğunu dile getiren Şener, ben bu ülkenin basiretine inanıyorum. İnsanımızın bilincine inanıyorum. Her seçim sonucunun bir yenilenme olduğuna inanıyorum. Bu süreci en iyi noktalayacak olan halkın iradesidir, kararlığıdır." dedi.

Şener, "AK partinin kapatılacağına inanıyor musunuz?" sorusu karşısında şu açıklamada bulundu: "Demokrasilerde partilerin kaderini belirleyen halkın iradesidir. Halkın iradesi dışında partilerin gidişini etkileyen varlığını belirleyen kararların demokratik toplum gerekliliklerine çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Onun için herkes aradan çekilsin. Siyaseti ve siyasi partileri herkes baş başa bıraksın."

Cihan

Bu haber 828 defa okundu.