Erken seçimle tehdit ediyorlar

21 Kasım 2009 12:23 tsi
Başbakan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugünlerde birilerinin milleti korkutmak için ellerinden geleni yaptığını belirterek, "Korkutup sindirmek, sorunları çözümsüz bırakmak istiyorlar. Bu korkudan nemalanmak, bu korkudan istifade etmek istiyorlar." dedi.

Erdoğan, Kızılcıhamam Asya Termal Tesisleri'ndeki 14. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılısında konuştu. Erdoğan, hükümetlerinin çetelere göz yummadığını ve mafyaya eyvallah demediğine işaret ederek şöyle konuştu: "Çetelere göz yummadık; mafyaya 'eyvallah' demedik. Kirli ilişkilere kirli örgütlenmelere asla hoşgörü göstermedik. Ne tür kirli senaryoların gündeme geldiğini, hukukun konusu olduğunu bugün görüyorsunuz. Bütün bunlara rağmen biz inadına demokrasi dedik, bütün bunlara rağmen hukuk dedik, biz adalet dedik. Millet aşkına, ülke aşkına, hizmet aşkına 'cehennem olsa gelen göğsümüzle söndürürüz. Bu yol ki hak yoludur dönme bilmez yürürüz' dedik ve bu şekilde yürüdük." diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti'nin demokrasi ve hukuk yolunda dimdik ayakta kalmasını, sarsılmaz bir güçle yoluna devam etmesini, kararlı bir duruş sergilemesini sadece bir partinin meselesi olarak değil bir ülkenin meselesi olarak, bir demokrasi meselesi olarak gördüklerini de vurguladı. Erdoğan, AK Parti'nin kaderini ülke meselesinden asla ayrı düşünmediklerini kaydetti.

KORKU TOPLUMU OLUŞTURMA GAYRETİ İÇİNDE OLANLAR VAR

"Birlik ve bütünlüğümüz tarih boyunca defalarca sınandı" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Osmanlı devleti toprak kaybederek küçüldü. Misak-ı Milli sınırları dahi bir süre işgal altında kaldı. Balkanlar da, Erzurum da, Kars da, Ege de, güney illerimiz de hatta hatta İstanbul da ağır travmalar yaşadı. Bu travmalar milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Bu millet yaşadığı acıları geride bırakıp, ileriye yürümesini başarmıştır. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra da başarmışıtır, bundan sonra da başaracaktır. Biz millet olarak yaşadığımız acıları sürekli taze tutmayız. Biz her daim ümitvar olmayı; geleceğe umutla yürümeyi bilmişizdir. Tarihte yaşanan acıları, millet olarak yaşadığımız travmaları, milletimizin derin hafızasını, kolektif bilincini bir korku aracı olarak kullananlar çıkabiliyor. Atılan her adımı geçmişte yaşananları hatırlatıp bu milleti korkuya teslim etmek, korkuya mahkum etmek isteyenler çıkabiliyor. Korku toplumu oluşturma gayreti içinde olanlar çıkabiliyor. Tarih yeterli gelmediğinde sanal korkular, hayali tehditler üretip milleti bu şekilde dize getireceklerine hala inanlar olabiliyor."

Türkiye'nin hangi meselesine ellerini uzatmak isteseler engeller çıkarıldığına dikkat çeken Erdoğan, hükümet olarak karşılarına çıkarılmak istenen engelleri de şöyle sıraladı: "Avrupa birliğimiz dedik, kimliğimiz tehdit altında dediler. Kıbrıs dedik, milli menfaatlerimiz tehdit altında, peşkeş çekiyorlar dediler. Komşular sıfır problem dedik, eksen kayıyor dediler. Ermenistan dedik, Sevr dediler. Çetelerle mücadele dedik, sakın ha dokunma dediler. Hukuk dedik, yaklaşma dediler. Demokrasi dedik, uzak dur dediler, neyine lazım dediler. Şimdi milli birlik dedik, ihanet diyorlar, hıyanet diyorlar, müzakere, mütareke, bölünme diyorlar. Aynı siyaset, aynı tavır, aynı tutum ve üzülerek söylüyorum aynı korkak yaklaşımı sergiliyorlar."

Eflatun'un 'Korkaklar hiçbir zaman zafer anıtı dikememişlerdirdir." sözünü hatırlatan Erdoğan, "Eğer Alparslan korkasaydı, Malazgirt olur muydu? Kılıçarslan korksaydı, işgal orduları Anadolu'da durdurulabilir miydi. Selahalldin Eyyubi korksaydı, ismi tarihe yazılabilir miydi. Orhan Gazi korksa Bursa, Fatih korsa İstanbul olur muydu. Pir Sultan, Dadaloğlu korksa o muhteşem dizeler dillerinden dökülür muydu. Mimar Sinan, korksa muhteşem minareler olur muydu. Kahraman Mehmetçik korksa Çanakkale'de o destan yazılabilir miydi. Mustafa Kemal korksa bu Cumhuriyet inşa edilebilir miydi? Menderes korksaydı bize bu demokrasi mirasını bırakabilir mıydı. Özal, kendisine yapılan suikast girişiminin ardından 'Allah'ın verdiği canı ondan başka alacak yoktur' sözünü söyleyeilir miydi." dedi.

İstiklar Marşı'nın 'Kormak!' kelimesiyle 'Korkma' uyarısıyla başladığına işaret eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"İşte mesele bu. Bakın korkma ile başladı ve nerelere geldik ve daha da ileri gideceğiz; korkmayarak. Korku aklın katilidir. Korku köleleştirir. Korku üzerine ülke, gelecek inşa edilmez. Korku üzerine demokrasi bina edilemez. İşte onun için 7 yıldır korkmadık, üretilen korkulara boyun eğmedik. 7 yıl boyunca korkanlardan, korkaklarda olmadık. Bundan sonra da korkmadan yolumuza devam edeceğiz. Bugünlerde birileri, milletimizi korkutmak için ellerinden geleni yapıyor. Bölünmeyle, parçalanmayla, hayali senaryolarla, tehditlerle korkutuyorlar. Korkutup sindirmek istiyorlar. Korkutup sorunları çözümsüz bırakmak istiyorlar. Bu korkudan nemalanmak, bu korkudan istifade etmek istiyorlar."

Bu milletin korku senaryolarına prim vermeyeceğini kaydeden Erdoğan, muhalefete hitaben şöyle devam etti: "Bu millet, azizdir. Bu millet kahramandır. Bu millet sizin o korku senaryolarına prim vermez. Sizin o korku tünellerinize girmez. Sizin korkak tavırlarınaza teveccüh gösteremez. Bu millet korkuyla amel etmeyecek kadar cesurdur; özgüven sahibidir. Biz korkuyla değil; özgüvenle hareket ederiz. Ürkeklikle değil azimle, kararlıkla adım atarız. Büyük milletler korkuyla hareket etmez. Büyük düşünenler korkuyla, eziklikle hareket etmez. Siyasetlerini korku üzerine kuranlar, yönetimlerini korkuya dayandıranlar korkuya dayalı gelecek arzu edenler yanlış yaparlar, kaybetmeye mahkumdurlar.

Cihan

Bu haber 896 defa okundu.