En Sıcak Konular

Bizim adamımız hangisi?

20 Kasım 2009 13:12 tsi
Bizim adamımız hangisi? Şair ile Baronez: Bizim adamımız hangisi?. Pardon, kadınımız. iyibilgi Ankara

Müstakbel “Birleşik Avrupa Devletleri”nin ilk Başkan’ı seçildi. Sadece bu ilk sıfatı nedeniyle dahi tarihe geçecek. Tabii bu seçimin sonunda Ankara pek sevinmedi.

Nedeni yeni Başkan’ın pek bilindik bir Türkiye’nin AB üyeliği karşıtı olması. Bugün konuyu sayfalarına taşıyan hemen tüm gazetelerde Başkan Van Rompuy’un aynı sözü vardı: “Türkiye Avrupa’nın bir parçası değil ve hiçbir zaman olmayacak. Avrupa’da benimsenmiş olan ve aynı zamanda Hristiyanlığın temel değerleri olan evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin katılımı ile güç kaybeder”.

Durum açık sanırız. Tabii pratik politika gereği bundan sonra benzer sözleri Rampuy’dan “duyacağımızı” pek sanmıyoruz! Ama her zaman bizi huzursuz edeceği de bir gerçek.

Bir Alman-Fransız ürünü olan Rompuy’un başkanlığı doğal olarak bu iki ülkenin etkisi altında geçecek denebilir. Rompuy dini eğilimleri ağır basan bir sima. Ama Avrupa’da tecrübesi ve entelektüel kimliği ile de biliniyor.

Uzun uzun eğitimini anlatacak değiliz. Ama “sağlam” deyip geçelim. Japon Haiku usulü şiirler yazan ve iktisattan anlayan bir AB Başkanı var artık karşımızda. Bunların yanında işsizlik ve çevre konularına da özenle savunuyor.

Bu işin “1 numara” tarafı. Bir de “2 numara” var. Yani AB Dışişleri Bakanı. Dün iyibilgi, AB’deki başkanlık yarışına ilişkin kulisleri aktarırken, bir de not düşmüştü.

Başkanlık biraz sembolikti çünkü daha çok yetki dışişleri bakanında bulunuyorda. İşte o da dün seçildi ve bu koltuğa Catherine Ashton oturdu.

İngiltere’nin Başkan adayı olan Tony Blair’in seçilemeyeceği dün hatta daha da önce anlaşılmasına rağmen, Londra’nın Blair’i son ana kadar sahnede tutmasının ve nihayetinde Rombuy lehine çekilmesinin ardında biraz da Ashton’u bu koltuğa getirme gayreti vardı.

Ashton’ın bir AB tecrübesi var (Lizbon anlaşmasının inşasında aktif rolü vardı.) ama diplomatik tecrübesi yok. Bu önemli mi? Hem öyle hem değil. Çünkü bir yandan İngilizler’in efsanevi diplomisi birikiminden yardım alabileceği kesin.

Ekonomi uzmanlığı var. Kadın-Erkek eşitliği konusunda çalışmaları var ve bu konuda hassas.

Nihayetinde her iki profilde tam bağımsız hareket edebilir mi? Buna evet yanıtı vermek zor. Zaten onlar da bağımsız yerine “her tarafa eşit” yaklaşmaya çalışacaklardır.

Bu da göreceli olmakla beraber, ortada şu soru bulunuyor: Türkiye kimi sıcak bulacak?

Sanırız “baronez” biraz daha önde.

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,238 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,733 µs