En Sıcak Konular

"İlhan Seçuk için ölürüm"

19 Kasım 2009 15:37 tsi
İkinci Ergenekon Davası´nda yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay hakkındaki suçlamalara ilşkin açıklamada bulundu.

İkinci Ergenekon Davası´nda iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, Ergenekon Ana Davası´nın tutuksuz sanıklarından, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk için ``Çok büyük saygı ve sevgi duyuyorum. Uğruna ölürüm. Ama benim gazeteciliğim İlhan Selçuk´dan bağımsızdır. Haberlerimi kendim yaptım, kitaplarımı kendim yazdım. Bizim meslekte her sabah dünya yeniden kurulur. Her sabah taze bir başlangıçtır. Böyle bir dinamik içinde bizim yaptığımız gazetecilik terör faaliyeti olarak görülüyor" dedi.

Hakkındaki 18 suçlamaya ilişkin de kısa açıklamalarda bulunan Mustafa Balbay, 10´uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaptığı görüşmenin terör faaliyeti içerisinde gösterildiğini söyledi.

CUMHURBAŞAKANI İLE GÖRÜŞMEK GAZETECİNİN GÜCÜDÜR

Cumhurbaşkanı ile görüşmenin bir gazetecinin gücü olduğunu belirten Mustafa Balbay, "Ama bunun bir suç haline getirileceği 40 yıl düşünsem akılma gelmezdi" dedi. Jandarma Genel Komutanlığı´nda yaptığı görüşmenin kendi bilgisi dışında hukuki olmayan bir şekilde kameraya çekildiğini ifade eden Mustafa Balbay, "Terör olaylarını tabii ki ilgili yerelere soracağız. Eğer görevimi sürdürüyor olsaydım, son günlerde yaşanan belge tartışmalarında da Genelkurmay´ı arayacaktım, diğer kurumları arayacaktım, ´ne oluyor? nedir?´ diye soracaktım. Bu benim mesleğimin bir parçası. Görüşmeler yaptım. Her kesimle görüştüm. Bu görüşmelerin hepsi ilgili makamlarda yapılan görüşmelerdir. Bugün bile darbe tartışmaları var. Geçen hafta gazeteciler başbakana ´darbe kokusu alıyor musunuz?´ diye sordu. Başbakan da bu dönemde darbe kokusu almadığını söyledi" diye konuştu.

BİZ SIRTIMIZI HOLDİNGLERE DAYAMADIK

Belgelerin gazetecileri heycanlandırdığını, gazetecilerin kendilerini heyecalandıran belgeleri edinmek istediğini sözlerine ekleyen Mustafa Balbay, kendisinden ele geçirilen belgelerin terör faalyeti olarak gösterilmesini reddetti. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakanı Abdullah Gül, MİTeski Müsteşarı Şenkal Atasagun, dönemin Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ve dönemin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış´la yaptığı görüşmeleri Ergenekon´un ayarladığı yönündeki iddiaları da yalanlayan Mustafa Balbay, "Bu kişilerle gazete borç içinde yüzüdüğü için görüştüğüm iddia ediliyor. Bir gazetenin borç içinde yüzmesi o gazetenin gücüdür. Namerde boyun eğmememizdir. Biz sırtımızı holdinglere değil, okurlarımıza dayadık. Bu gazetenin gücüdür" dedi.

GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİNİ YAZDIM

Genç Subaylar Tedirgin başlıklı habere ilişkin iddiaları da yanıtlayan Mustafa Balbay, "20 Mayıs 2003´de Başbakan ile Genelkurmay Başkanı Başbakanlık binasında 1,5 saat başbakanlıkta görüştü. Bu görüşmenin içeriğini alıp haber yaptım. ´Genelkurmay Başkanı, Başbakan´a dedi ki´ diye. Haberde bir çok konu vardı. Gazetelerde yazı işleri bu konulardan birini alıp başlığa çıkartır. Başlıklar yazı işlerinin ortak ürünüdür. Genelkurmay Başkanı´nın dediğini yazdım. Bu bir terör örgütü faaliyeti değildir. O zaman o görüşmeyi yapan makamlarda örgütün içinde olmalıdır" diye konuştu.İkinci Ergenekon Davası´nın tutuklu sanıklarından Metal-İş Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek ile 2004´de tanıştığını belirten Mustafa Balbay daha sonra da ART´de Pazar günleri program yaptığını, yaptığı program nedeniyle ayla 500 TL aldığını söyledi. Medyayı kontrol etmekle görevli olduğu yönündeki iddialara da yanıt veren Mustafa Balbay şunları söyledi:"Medya´da arkadaşlarım var. Fikret Bila arkadaşımdır. Cumhuriyet Gazetesi´nde çalışan herkes arkadaşımdır. Cüneyt Arcayürek ile hergün bir saat görüşürüm. Benim hangi faaliyetim medyayı kontrol ediyor? Üstelikte borç batağında bir gazete. Emin Çölaşan her Pazar program yaptığım kişi. Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Hasan Atilla Uğur´dan bir tek belge almadım. Sadece Şener Eruygur´dan Kuzey Irak´la ilgili bilgi aldım. Belgeler öyle makama gidilip alınmaz. Başka türlü alınır. Bu da o gazetecinin meslek sırrıdır. Gazeteci kaynağını açıklamaz."

DOĞRULUĞUNU TEYİT EDEMEDİM, GÜNLÜKLERİ HABER YAPMADIM

Özden Örnek´in günlüklerinin Nokta Dergisi´nde yayınlanmadan çok önce bize geldi. Ancak doğrulatamadığımız için haber yapmadık. Örgütteki üst düzey kişilerin koordinasyonunu sağladığım iddia ediliyor. Görüştüğüm kişileri biraz önce saydım. Koordinasyonunu sağladığım kişiler, Ahmet Necdet Sezer, İlker Başbuğ, Şenkal Atasagun. Eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin üst düzey yöneticilerinin koordinasyonunu bir gazeteci yapıyorsa o devlete yazık veya ne mutlu o gazeteciye. İddianameye yazdıklarım da suç unsuru olarak konmuş. Yazmadıklarım da."

AA



Bu haber 776 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,847 µs