Gereğini yapmak ya da yapam(a)mak...

19 Kasım 2009 10:28 tsi
Önce Öymen, sonra da Baykal ‘o defteri kapattık’ dediler. Öymen’i ‘gereğini yapmaya’ davet eden Kılıçdaroğlu da öyle. Ama süren eleştiri ve tepkiler bu sefer Kılıçdaroğlu üzerinde yoğunlaşıyor. ‘Gereğini yapmak’ d

CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Grupbaşkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, malum, geçtiğimiz yıl, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le girdiği polemikle dikkatleri üzerinde toplamıştı.

Gündeme getirdiği yolsuzluk iddiaları tartışmalara neden olmuş ve Kılıçdaroğlu, bir anda CHP’nin en popüler ismi haline gelmişti. Kılıçdaroğlu’nun popülaritesi, Gökçek’le TV ekranında yaptığı tartışma ile daha da artmıştı. Düşüncesini bağırıp çağırmadan, serinkanlılıkla dile getirmesi, olgun ve nezaketli duruşu ile çok sayıda CHP’linin “Partinin başında Kılıçdaroğlu olmalı” düşüncesine kapılmasına yol açmıştı.

Bu arada bugünlerde herkesin “Dersim” diye telaffuz etmeye başladığı Tuncelili oluşu üzerinden yürütülen eleştirilere karşı da bu duruşunu bozmamış, Dersimli oluşunu sahiplenmişti.

Ancak Kılıçdaroğlu siyasete Deniz Baykal’ın isteğiyle başladığını söylemeye özen göstermiş ve “Genel Başkan” rivayetlerine sıcak bakmamıştı.

Sonrasında, Baykal tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı yapıldı. Bunun, Baykal’ın Kılıçdaroğlu’nun popülaritesini “söndürme” girişimi olduğu yolunda yorumlar yapılmıştı. Nitekim seçimleri kaybettikten sonra Kılıçdaroğlu’nun sesi soluğu fazla duyulmaz oldu.

Ta ki Onur Öymen’in Meclis kürsüsünden yaptığı “o konuşmaya” kadar…

Aslında bu olayla ilgili olarak da pek konuşma isteği taşımıyordu. Ne var ki Onur Öymen ve CHP’ye yönelik tepkilerin ardı arkası kesilmeyince, üzerine de hayatını kaybeden annesini toprağa vermek üzere memleketi Tunceli’ye gidip de orada da partililerin aynı yöndeki beklentileriyle karşılaşınca, bu konudaki ilk ve şimdilik son açıklamasını yaptı; Öymen’i “gereğini yapmaya” davet etti.

Ancak Baykal dahil olmak üzere Genel Merkez’deki mesai arkadaşlarının Öymen’i sahiplenmeleri ve ardından “o defteri kapattık” demeleri üzerine, Kılıçdaroğlu da o defteri “kapattığını” açıkladı.

Fakat Onur Öymen’in istifa etmeyeceğinin anlaşılması üzerine, tepki ve eleştirilerin odağı haline gelmeye başladı.

İlk günlerden beri kendisini Kürt, Alevi, Dersimli olarak tanımlayan hiç kimsenin artık CHP’de kalmaması gerektiği yönünde dile getirilen düşünceler, şimdi daha da yaygınlaşmaya başladı. Bu düşünce ve tepkiler ise, CHP’deki “en popüler Dersimli” olması nedeniyle Kılıçdaroğlu’nu hedeflemeye başladı. Kılıçdaroğlu’na “sen gereğini yap” diyen tepkiler artıyor…

Kılıçdaroğlu gereğini yapar mı? O yönde herhangi bir emare bulunmuyor.

Bu durumda geriye bir ihtimal kalıyor: CHP’de gelecek seçimlerde tekrar milletvekili olmak kaygısıyla susmayı tercih eden politikacılar olacak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aklından geçen bu olabilir. Ama öyle görünüyor ki, şu ya da bu nedenle bugüne değin oylarını CHP’ye veren Aleviler “gereğini” yapacak.

O zaman da CHP ve Kılıçdaroğlu için, muhtemelen “iş işten geçti” denilecek türden bir durum yaşanacak…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 1,221 defa okundu.