En Sıcak Konular

Bulaç ve Yayla'nın 'liberalizm' tartışması...

15 Kasım 2009 18:19 tsi
Ali Bulaç, Zaman'daki köşesinde dünyanın bugünkü kötü gidişatından liberalizmi sorumlu tuttu. Zaman'ın liberal yazarı Atilla Yayla ise aynı görüşte değildi.

Kötü gidişatın sebebini liberal politikalardan uzaklaşılmasında gören Yayla ile Bulaç arasında seviyeli bir tartışma yaşandı. Zaman gazetesi de pazar ekinde iki yazarı bir araya getirdi.

Gazetede peş peşe liberalizm eleştirileri kaleme aldınız. Bu yazıları yazmaya iten sebep neydi?

Ali Bulaç: Ben özel olarak bu konuyu ele almak üzere yazı yazmayı düşünmedim. Geçen yıl Hilal TV'de yaptığım konuşmanın yazıya dökülmüş şekli oldu bu. Ortada bir vaka var. Dünyada anayurdu ABD olmak üzere büyük bir ekonomik kriz meydana geldi. ABD, dünya literatüründe liberal devlet olarak bilinir. Ortada büyük bir kriz var, diğer taraftan insan günümüzde bir anlam ve amaç kaybına da uğramıştır. İnsanlar giderek nihilizme sürükleniyor. İkincisi dünyamız derin bir eşitsizlik halini yaşıyor. Bu eşitsizlik kutuplaşmalara, çatışmalara ve savaşlara yol açıyor. Üçüncüsü de liberalizmin "daha çok zenginleşmemiz, daha çok büyümemiz gerekir ideolojisi" fiziksel sınırlarına gelip dayanmıştır. Ben bu üç temel sorunu ortaya koyarken bu sonuçlarda takip edilen liberal politikaların ve liberal felsefenin ciddi payı olduğunu düşünüyorum. Çünkü dünyamıza sosyalizm, faşizm veya İslam yön vermiyor; liberalizmin parametreleri yön veriyor. O halde bu tartışılmalıdır diye, tartışılmaya değerdir diye düşünüyorum.

Dünyaya liberalizmin parametleri mi yön veriyor?

Atilla Yayla: Tabii ki değil. Ali Bey'in dediği gibi yön veren ağırlıklı felsefenin liberalizm olmasını çok arzu ederdim. Dünyaya yön veren felsefe liberalizm olsaydı bugün karşılaştığımız beşeri problemler belki ortadan kalkmazdı ama en azından tahammül edilebilir boyutlar içerisinde kalırdı. Dünyada birçok ülkede karşımıza çıkan problemlerin kaynağı olarak liberalizmi görmek çok doğru değil. Ayrıca liberalizmin başarısını değerlendirmek de karşılaştırmalı bir bakışı gerektiriyor. Liberalizm hangi mevcut ya da geçmişte yaşanmış veyahut da gelecekte yaşanması muhtemel sistemlere göre daha az başarılı.

ABD örneği yok mu ortada?

A.Y.: Amerika'da ortaya çıkan kriz de liberal yazarlara göre liberalizmin uygulamalarından doğan bir kriz değildir, aksine iktisadi hayatta devletçiliğin ağır basmasından dolayı ortaya çıkmıştır. Bu felsefenin orijinal kaynaklarına bakarsanız ABD'ye çok şiddetli eleştiriler olduğunu görürsünüz.

Ali Bey siz liberalizmi İslam'dan hareketle eleştiriyorsunuz. Niçin?

A.B.: Benim İslam dininden anladığım, bu dinin çoğulcu bir dünyayı öngörmesidir. Bunu otuz senedir seslendiren birisiyim. Atilla Bey; bana yönelttiği eleştirilerde diyor ki; "İslam ile liberalizmi mukayese etmek doğru değil. İslamiyet'i özgürlük konusunda mukayese konusu yapacaksak diğer dinlerle mukayese etmek gerekir." Bu ilk anda akla yakın gelebilir. Fakat diğer dinlerin bıraktığı bir boşluk vardır. Hıristiyanlık iktisadi ve sosyal meselelerde, uluslararası ilişkiler sahasında söz söylemiyor. Eğer kelam, itikat, ahlak ve ibadetler konusu söz konusu olursa tabii ki bunları liberalizmle niye mukayese edelim? Fakat muamelat, ukubat ve uluslararası ilişkiler konularına geldiğinde Müslümanlık liberalizme bir şey söyler, itiraz eder.

Atilla Bey'le yazılarda uzlaşamadığınız bir nokta da özgürlük tanımı. Müslümanlık, özgürlüğü nasıl tanımlar?

A.B.: Atilla Bey "özgürlük bireye ait bir değerdir" diyor. Bizim özgürlük tanımımız öyle değil. Özgürlüğü bireye ait bir değer olarak ortaya koyduğunuz zaman birey olmayı veyahut bireyciliği reddeden insanın temel özgürlük ve haklarını kabul etmemiş olursunuz. Nihayeti Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, insanı birey olarak tanımlıyor. Bu tanımın içine girenlerin mağduriyetini kabul ediyor. Bu tanıma girmeyenleri hak sahibi saymıyor. Mesela kolayca başörtüsü ile ilgili yasakça uygulamaya karar verebildi. Müslümanlığa göre özgürlük hangi dine mensup olursa olsun, birey olsun olmasın herhangi bir anne-babadan doğan herkesin doğal hakkıdır. İnsan özgür doğar, birey olmasına gerek yok.

zaman



Bu haber 713 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,484 µs