En Sıcak Konular

Şehit ailelerini tahrik edenler var

14 Kasım 2009 19:51 tsi
Şehit ailelerini tahrik edenler var Demokratik açılım süreci çerçevesinde dağdan inişlerle başlayan tartışmalara "beklenmedik" bir cepheden ezber bozucu değerlendirmeler geldi.

Şehit ailelerini ve derneklerini sahipsiz bulan bazı derin yapılanmaların bu insanların yaralarını kaşıyarak demokratik açılım çalışmalarını baltalamak istediklerini söyleyen sehitlerolmez.com adlı internet sitesinin editörü yusuf inan, sitesine yollanan tahrik edici maillerin aynı ıp adresinden geldiğini de tespit etmiş. İnan bu sistematik girişimin 2-2,5 aydır hız kazandığını söylüyor ve yetkilileri uyarıyor

Bugüne kadar şehit aileleri dernekleri veya ilgili internet siteleri dendiği zaman hep aynı kalıptan çıkmış, slogan ağırlıklı söylemler çalınırdı kulağımıza. Ancak geçtiğimiz haftalarda günde 700 bin kez "tık"lanan www.sehitlerolmez.com sitesinin editörü Yusuf İnan, "Acı Reçete Ülkemizin Bütünlüğü İçin İyi Gelecek" başlıklı bir yazı kaleme aldı ve bu yazıda "gelecek nesillere kan mirası bırakmamak istiyorsak devletin bağışlayıcı bir baba rolü üstlenmesi gerektiğini" vurguladı. Yusuf İnan ile 25 yıldır on binlerce insanın ölümüne, yüz binlerce insanın evsiz, yurtsuz kalmasına, milyonlarca doların dağa taşa saçılmasına neden olan süreci tüm ayrıntılarıyla konuştuk.

- Kiminin Kürt sorunu, kiminin terör sorunu olarak ifade ettiği son 25 yıllık kanlı süreci siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Devlet terör konusunda hazırlıksız yakalandı denebilir. Bu kadar büyütüleceği, dışarıdan bu kadar destek alacağı beklenmiyordu. Türkiye bu konunun askeri tedbirlerle çözülebileceğini düşünerek uzun yıllar mücadele etti. Bu konuda siyasi olarak çözüm sadece Turgut Özal döneminde gündeme geldi. Ancak o dönemde Türkiye bu çözüm yollarını kabullenmekte zorluk çekti. İnsanlar çocuklarını şehit vermişler, üst düzey askerler emirlerindeki pek çok insanı şehit vermiş. Durum böyleyken teröristlerle konuşmak düşünülemedi ve askeri tedbirlerle bu işin çözülmesi istendi. Ancak bu yolla da çözülemedi.

- Şu anki demokratik açılım sürecini tatmin edici buluyor musunuz?

Bu süreç devletin asi çocuğunu affetmesi projesidir. Türkiye bu açılıma sahip çıkacak ve kendi evlatlarının birbirlerini öldürmelerine imkân sağlamayacak. Süreç çok iyi değerlendirilmeli ve şehit aileleri rencide edilmeyecek şekilde bu dağdan inmeler sürmeli. Dağdan inen insanlar da bizim ülkemizin çocukları. Bu insanlar yaptıklarını hata olarak görmeseler bile biz bu insanları kazanmak zorundayız. Onların da isimleri Mehmet, Mustafa, Ahmet, vs... Bugüne kadar biz birlikte yaşamışız; halkın birbiriyle herhangi bir sorunu yok.

- Yani siz bu durumu babanın "yaramazlık" yapan çocuğunu affedip aileye geri kazanma çabası olarak görüyorsunuz

Evet, aynen öyle. Ancak, ülkeyi bir aile olarak düşünürsek kardeşlerin hepsinin aynı fikirde olmasını bekleyemeyiz. Kardeşlerimiz gelsin ve ailemizin düzeni bozulmasın diyenler olacağı gibi, kardeşlerinin cezalandırılmasını isteyenler de olacak. Bu gayet doğalAma eğer Türkiye aile bütünlüğünü istiyorsa bir şekilde ortak yolu bulmak zorunda. Çünkü biz terörist deyip öldürüyoruz ama öldürülen kişi Ayşe Teyze'nin oğlu Mehmet. Onlar da askeri öldürüyorlar; öldürülen askerin adı Boran. Bu konu artık Türk halkının içini fazlasıyla acıtıyor. Gelinen bu süreçte herkes fazlasıyla sağduyu göstermeli ve Türkiye artık teröre giden mali kaynakları israf etmekten kurtulmalıdır.

- Türkiye geçmişin aksine düşman edebiyatını bir kenara bırakarak ilişkilerini sürdürme çabasına girdi. İzlenen barışçı politikaları siz nasıl yorumluyorsunuz?

Artık dünyanın geldiği noktada en büyük kalıcı zafer diplomasiyle elde edilebiliyor. Silah kullanarak sonuca ulaşmaktansa diplomasi yolunun kullanılması insanlık barışı için çok daha sağlıklı bir metot. Ne insanlar zarar görsün, ne toplumlar ezilsin. Biz öyle bir milletiz ki tarihte silahla bile ele geçirdiğimiz yerlerde hiçbir topluma zarar vermemişiz. Şu an aynı şeyi kendi evlatlarımıza da yapabiliriz. Biz İstanbul'u fethettiğimizde tüm farklı unsurlara şefkatli yüzümüzle yaklaşmışız da şimdi kendi çocuklarımız yaramazlık yapmışsa biz onları affetmeyecek miyiz? Bir baba gibi onlara şefkatle yaklaşmamız aslında çok olağan bir şey. Ama maalesef şu zamana kadar yapılamadı.

Haberin devamı Yeni Aktüel 204. sayısında



Bu haber 752 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,063 µs