En Sıcak Konular

New York'luların var da Gazze'li çocukların yok mu?

13 Kasım 2009 14:02 tsi
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölen ve yaralanan çocuklara dünyanın sessiz kaldığına dikkat çeken İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, bir din adamı ve ilahiyatçı olarak bu duruma tepki gösterdi.

"İstanbullu, Londralı, New Yorklu çocuklar kadar Gazzeli çocukların da yaşamaya, güvenliğe, sağlığa ve eğitime ihtiyacı yok mu?" sorusunu yönelten Çağrıcı, Gazzeli çocuklara yapılanların onda birinin Londralı, New Yorklu ve Parisli çocuklara yapılması halinde dünyanın tutumunun nasıl olacağını merak ettiğini dile getirdi.

Active Academy tarafından düzenlenen 7. Finans Zirvesi'nin ikinci gününde dini liderler, 'Kriz ve Değer Yargıları' konulu panelde bir araya geldi. Gazeteci Fatih Altaylı'nın yönettiği oturumda İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Türkiye Musevileri Hahambaşısı Rav İsak Haleva ekonomik krizi dini açıdan değerlendirdi.

Panelde konuşan İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, insanın ahlaki ve manevi yönünün yoksullaşmasının korkutucu sonuçlara neden olduğunu belirterek yaşanan küresel ekonomik krizin de bunun bir sonucu olduğunu dile getirdi. Özgürlük denilen ancak gerçekte kazanma ve tüketme uğruna yapılan pek çok eylemin insanların bireyciliklerini, bencilliklerini, zevk eğilimlerini sürekli artırdığını vurgulayan İstanbul Müftüsü, devlet, siyaset, ekonomi gibi kurumsal yapıların da bu azmanlaşan eğilimlerin doyurulması için fırsatlar oluşturma yönünde kullanıldığını kaydetti. Modern insanın, haz alma tutkularını alabildiğine tatmin etmeyi hayatının tek amacı haline getirdiğinin altını çizen Çağrıcı, bunun meydana getirdiği tahribata örnek göstererek, "Bir ABD vatandaşı, bir Afrikalı'dan 24 kat fazla tüketiyor." dedi. Diğer yanda dünyanın pek çok yerinde mağdur edilen, çaresiz bırakılan yüz milyonlarca insanın bulunduğunu belirten İstanbul Müftüsü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Köşeye sıkıştırılan her canlı gibi çaresizlik içine itilen bu yığınlar da başka bir çözüm üretemediği için, karşısındaki güçlerin büyüklüğü dolayısıyla, son noktada öfkeli, isyankar ve yıkıcı oluyor. Eğer küresel ekonomik kriz olmasaydı, dünyadaki ikiyüzlü ve adaletsiz düzen karşısında sessiz mi kalacaktık? Güçlülerin işi yolunda gitseydi, insanlığın en az yarısının yaşadığı açlık, sefalet, çaresizlik kimsenin umurunda olmayacak mıydı? Oysa yüzyıllardır Afrika'dan alan ülkeler aldıklarının belki onda birini eski sahiplerine verselerdi Afrika'da bildiğimiz acıların tümü ortadan kalkardı."

HER ÇOÇUĞUN YAŞAMAYA HAKKI VAR

Davetlilere, "İstanbullu, Londralı çocuklar kadar Gazzeli çocukların da yaşamaya, güvenliğe, eğitime, sağlığa ihtiyacı yok mu?" sorusunu yönelten Çağrıcı, konuşmasını şöyle noktaladı: "Elbette hiç kimse 'Hayır öyle değil' diyemez. Demiyor da zaten. Ama Gazzeli çocuklara yapılanların onda biri Londralı, Parisli, New Yorklu çocuklara yapılsaydı dünyanın tutumu yine bugünkü gibi mi olurdu? Bu vahim adaletsizlik karşısında biz dini liderlerin ne yaptıklarını da sorgulamamız gerekiyor. 'Birinci bin yılda Avrupa'yı, ikinci bin yılda Afrika'yı hallettik, şimdi üçüncü bin yılda sıra Asya'da' diyerek hala dini iktidar alanını genişletme hesaplarının ötesinde küresel adaletsizlik ve haksızlıklar karşısında onurluca bir duruş sergileyebiliyor mu dini liderler?''

SORUNLARA KARŞI ORTAK ÇALIŞMALIYIZ

Fener Rum Patriği Bartholomeos ise, dünyanın kaynaklarını tüketen insanların ortak bir sorumluluğu paylaştığına işaret ederek, "Küreselleşme yolundaki ilerleme, diğer insanlara karşı sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. İnanç dünyası, sosyal adalet meselelerinin tanımlanmasında güçlü bir müttefik oluşturmak durumundadır." dedi. Dinin dünyadaki en yaygın ve kudretli güç merkezi olduğuna işaret eden Rum Patriği Bartholomeos, küresel krizin ardından din ve inanç gruplarının uluslararası siyasette yeniden ilgi odağı olmaya başladığını hatırlattı. Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ekonomik Forumu ve Dünya Bankası gibi başlıca politika yapıcıların ilk bakışta beklendiği kadar küresel ve açık olmadıklarını belirten Bartholomeos, şöyle konuştu: "Hem küresel düşünmeyi hem de küresel davranmayı öğrenmeliyiz. Artık hiçbirimizin dünyanın geri kalanı yokmuş gibi yaşamaya devam etmesi mümkün değildir. Hepimizin seçtiği yollar hakkında dikkatlice düşünmesi gereken sorumluluklarımız var. Ekonomimizin başlıca prensip ve amacı olarak insana ve topluma duyduğumuz saygıyı elden bıraktığımızda diğer negatif sonuçlar hızla bunu takip edecektir. Eğer insanlar sadece tüketici konumuna indirgenirse o zaman insanları ve tüketimlerini etkileyerek manipüle etme becerisi tek önemli konu haline gelir."

KRİZDEN DERS ÇIKARMALIYIZ

Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva ise, küresel ekonomik kriz vesilesiyle farklı rollere sahip olsa da herkesin aynı gemide olduğunun altını çizdi. ''Kim ne yaparsa yapsın, yaptığı eninde sonunda şu veya bu biçimde hepimizi etkiliyor." şeklinde konuşan Haleva, "Bu gemide kimse tam olarak bağımsız değil. Bağımlı olmak da gerekmiyor ama bağlantılılık kaçınılmaz bir olgu.'' diye konuştu. Esenliğe ulaşmak için elbirliğinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Hahambaşı, ''Anlayabilen anladı, anlayamayan da anlamak zorunda kaldı. Şirketler hissedarlarını ve yönetim kurullarını tatmin etme adına bir takım kurmaca işlemler ya da kimi manipülasyonlarla şirketlerini çokça şişirilmiş bilançolarla karlı gösterip, sene sonunda milyon dolarları ceplerine indiren ultra CEO'lar oligarşisi artık devrini tamamlamalı ve ekonomi çöp tenekesine atılmalı.'' dedi. Yaşanan küresel krize dikkat çekerek ''Bir musibet bin nasihatten evladır." diyen Hahambaşı Haleva, konuşmasını şöyle noktaladı: "O halde soruyorum; bu yaşadığımız küresel ekonomik krizden yeterli dersleri çıkarabildik mi? Böyle bir ahlak anlayışının elbirliğiyle oluşturulmasının zamanı geldi de geçti mi, yoksa daha gelmedi mi? Bunu biz yapabilecek miyiz yoksa bunu başkalarından mı bekliyoruz? 'Eğer ben bana el vermezsem bana kim el verir, ve eğer şimdi değilse ne zaman birlikte olacağız.''

Cihan



Bu haber 688 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,359 µs