Açılım... | " /> Açılım... | "/>

En Sıcak Konular

Gündemin meclisi: Açılım...

13 Kasım 2009 08:56 tsi
Gündemin meclisi: Açılım... Meclis’te ‘asıl’ görüşmeler bugün. ‘Kim ne diyor’u dinlerken asıl mevzudan sapmamak için akılda tutmak gereken şeyler var. Başlığa takla attırdık ama aslında basit: Hükümet ne diyor, ne yapmak istiyor; muhalefet ne diyor, ne

“Demokratik açılım” konusunda Genel Görüşme bugün başlıyor. Diğer bir deyişle “asıl” görüşmeler bugün yapılacak, “sadede” gelinecek.

Ama 10 Kasım günü yapılan öngörüşmelerde muhalefetin estirdiği hava halen akıllarda. Aynı havanın bugün de estirileceği neredeyse kesin.

Saat 13.00’te başlayacak olan görüşmelerde ilk konuşmayı İçişleri Bakanı Beşir Atalay yapacak. Atalay açılımla ilgili hükümetin planladığı adımlar hakkında somut bilgiler verecek. Daha sonra muhalefet liderleri Baykal ve Bahçeli söz alacak ve muhtemelen yürüttükleri sert muhalefetin gereğini yapacak, “Türkiye bölünemez” diyecekler. DTP’den de kimse “yeni” bir şey söylemesini beklemiyor diyebiliriz. Son konuşmayı ise Başbakan Tayyip Erdoğan yapacak. Eleştirileri yanıtlayacak, açılıma neden ihtiyaç duyulduğunun gerekçelerini izah edecek.

Tabii, bu işin “teknik” kısmı. Konuşmalar, görüşmeler esnasında CHP ve MHP’nin gerginlik yaratmaması herkes için “sürpriz” olacak. Muhalefet sıralarından yeniden “Atam izindeyiz” pankartları açılır mı, göreceğiz. Ama “açılımla ilgili bir şeyden haberimiz yok” diyen CHP lideri Baykal’ın meseleden haberdar olduktan sonra da üslup ve söylemini değiştirmesi beklenmiyor. Aynı şey Bahçeli için de geçerli.

Açılımda neler var?
Başından beri Atalay ve hükümet kanadından yapılan açıklamalarda meselenin bir “süreç” olarak ele alındığı ve kısa, orta ve uzun vadede adımlar atılmasının öngörüldüğü belirtildi.

“Açılımın içinde ne var, bilmiyoruz” denilmesine rağmen, gelişmeleri yakından takip eden herkes en azından “kısa vadede” hükümetin “ne” yaptığını veya yapmaya hazırlandığını gayet iyi biliyor.

Bunların belli başlı olanları şunlar:
-Cezaevlerinde Kürtçe konuşmak, artık “disiplin cezası” gerektiren bir “suç” olmayacak. Nitekim Adalet Bakanlığı tarafından bu yönde bir genelge yayınlandı.

-Cezaevleri şartları AB normlarına uyumlu hale getirilecek, iyileştirilecek. Bu kapsamda tartışmaların odağındaki Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılması gündeme gelecek.

-Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetimiyle işbirliği içerisinde Mahmur Kampı boşaltılacak. Kandil’deki silahlı militanların Mahmur’a aktarılması ve TCK’nın “etkin pişmanlık” hükmünü düzenleyen 221. maddesinde “kolaylaştırıcı” değişiklikler yapılarak bunların da Türkiye’ye dönmeleri için düğmeye basılacak. (Silahlı eylemlere karışmış veya “lider kadro” durumundakiler için ise henüz net bir planlama yapılmadığı anlaşılıyor.)

-Terörle Mücadele Yasası (TMY) kapsamında 30 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılanan “taş atan çocuklar” cezaevine değil rehabilitasyon merkezlerine gönderilecek. (BU yöndeki yasa değişikliği tasarısı TBMM’de.)

-RTÜK yönetmenliğinde yapılan bir değişiklik sonucunda Kürtçe yayın TRT Şeş’in tekelinde olmaktan çıkacak, özel TV kanalları da isterlerse 24 saat Kürtçe yayın yapabilecek.

-Bu yönde talep olması halinde, sonradan adı değiştirilen yerleşim birimlerine eski adları geri iade edilecek.

-TBMM gündeminde bulunan yerel yönetimlerin güçlendirildiği reform yasası, açılımın en kapsamlı değişiklik içeren adımlarından bir tanesi olacak.

-AİHM’in “yeniden yargılama” kararı verdiği 208 dosyanın yeniden mahkemelere gönderilmesi sağlanacak. (Bu yönde bir yasa değişikliği önergesi TBMM’ye gönderilmiş durumda.)

-TCK’nın ifade özgürlüğünü düzenleyen 216. maddesi yeniden düzenlenecek, ifade özgürlüğünün kapsam ve sınırları genişletilecek.

-Eğitim dilinin Türkçe olmasından herhangi bir şekilde taviz verilmemekle beraber Kürtçe’nin başka diller gibi “seçmeli ders” haline getirilmesi gündeme gelecek. Bunun yanında üniversite bünyelerinde Kürdoloji enstitüleri kurulması, Kürt dili ve edebiyatı bölümleri oluşturulması söz konusu.

-Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılarak siyasetçilerin seçim çalışmaları esnasında Kürtçe konuşmasının “suç” olmaktan çıkarılması sağlanacak.

Görüldüğü gibi açılım zaten başlamış veya işleyen bir “süreç”. Bu adımlarla ilgili itirazlar olabilir, “öyle değil böyle yapalım” denilebilir veya başka adımlar atılması önerilebilir, tartışılabilir. Ama topyekün “istemezük” tavrının meselenin demokrasi standartlarını yükselterek çözümü adına sağladığı hiçbir yarar bulunmuyor.

Bizim önerimiz, bugün TBMM Genel Kurulu’nda “özel gündemle” yapılacak oturumu, konuşmaları bu açıdan izlemek gerektiğidir.

Çünkü mesele somuttur ve artık hamaset kaldırmamaktadır.

Ve unutulmamalıdır ki, CHP’li Onur Öymen’in umurunda olmayabilir, ama mevzunun özü anaların gözyaşlarını dindirmektir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 413 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,989 µs