En Sıcak Konular

Açılım'ın iletişimi niçin sağlıklı kurulamıyor?

12 Kasım 2009 10:08 tsi
Açılım'ın iletişimi niçin sağlıklı kurulamıyor? "Açılım sürecinin iletişiminin iyi yürütülememesinde sorun projektörler altında yer alan 'Açılım yandaşları'ndan da kaynaklanıyor."

Açılım gündeme geldiğinden beri ısrarla iki endişeden bahsetmiştim. İlki şuydu: Eğer bu bir devlet projesi ise, projeyi yönetenler iyi bilmelidir ki, bugünkü medya kompozisyonu böyle bir açılımı, demokratikleşmeyi taşıyamaz. Burada kötü niyet mevzubahis değil. Türkiye'de medya yönetimleri geneli itibarıyla 'kamu yayıncılığı' konusunda donanımlı değildir. Aynı şekilde mesleki bir gelenek içinden yetişmedikleri için 'kamu yayıncılığı' sorumluluğunu da içselleştirememişlerdir. Bu konuda refleksleri çalışamaz.

İkincisi ise şuydu: Türkiye 'Dar Çevre İktidarları'nın kontrolü altındadır. Bu 'Dar Çevre İktidarı'nın en belirgin olduğu alanlardan biri de medyadır. Toplumsal değişim ve dönüşümler 'Dar Çevre İktidarı'nın pozisyonunu etkilemeye başladıkça, eğer 'Dar Çevre' bu değişimlere eklemlenme imkanı bulamıyorsa topyekun direnç gösterir.

Eklemlendiği ölçüde ise, kamuoyu nezdinde hızla itibar kaybeder. Bildik 'Dar Çevre'nin bir  innovasyon'u savunması, söz konusu innovasyonun itibarını da düşürür.

Şimdi bu iki endişeye bir üçüncüsünü daha eklemek istiyorum.

O da Türkiye'nin kuruluş yıllarından hemen sonrasından bugüne kadar mustarip olmayı sürdürdüğümüz 'negatif selection' (negatif ayrım) geleneği.

'Yetersiz olsun, eğitimsiz olsun ama bizden olsun' anlayışı siyasal iktidarların rüzgarlarına göre hem bürokrasinin hem de medyanın karar mekanizmalarına, kanaat önderliklerine yetersiz figürleri taşıyan bir mekanizmanın kurulmasına imkan tanıdı.

AK Parti iktidarının ve 'Demokratik Açılım' sürecinin de bu kronik hastalığa bağışık olduğunu söylemek mümkün değil.

Bugüne kadar gelirken yaşadığımız süreç; iletişimin teorik zemini ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun, kamuoyu önünde açılım lehine söz alan figürlerin pek çoğunun yetersizlikleri, bilgisizleri ve antipatik tutumları yüzünden kamuoyundaki algıyı 'negatif' kutba ittiklerinin anlaşılması için yeterli değil mi?
Medya demokrasisi çağında' algı yönetimi;'  en az niyetin halis olması kadar önemli.
AK Parti'nin algı yönetimi konusundaki başarısızlığını ameliyat masasına yatırarak acil bir özeleştiriyi tamamlaması gerekiyor.

Ben, açılım konusunda bugüne kadar, yalnızca dört AK Partili siyasinin hem kapsamlı hem de halkın hassasiyetlerini dikkate alarak, niyetin aksi istikametine savrulmadan iletişim kurabildiğini gözlemledim. Bunlardan biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öteki İçişleri Bakanı ve Açılım Koordinatörü Beşir Atalay, bir başkası Başbakan'ın Siyasi Danışmanı Ömer Çelik ve son olarak da Grup Başkan Vekili Suat Kılıç idi.

Unuttuklarım varsa bağışlasınlar, ama unutmam bile, benim gibi medyayı bu kadar dikkatli takip eden birinin kayda geçirmeyeceği kadar zayıf mesajlar verilmiş olduğunu göstermiyor mu?

Öte yandan..

Medya cephesine baktığımızda ise, buradan açılımı boyutlandırabilecek, onu savrulmalardan koruyabilecek ve gerçek anlamını aktarabilecek kayda değer sayıda çabanın gelmediğini gördük.
Aksine, medya kompozisyonunda 'Açılım'ı savunanlar  üzerlerinde taşıdıkları 'negatif algı' yüzünden açılımı eleştirenler kadar tesirli olamadı.

O halde son sözü şöyle söylemeye çalışalım...

Açılım sürecinin iletişiminin iyi yürütülememesinde sorun projektörler altında yer alan 'Açılım yandaşları'ndan da kaynaklanıyor.

Devlet geleneğinden, kamu yayıncılığı sorumluluğundan bihaber; terminolojisinden siyasal tutumuna kadar 'Açılım'ın içeriğine uzak medyatik kimliklerin kendilerini 'Açılım'ın Sözcüsü' gibi konumlanmasına izin verilmesinin sürecin iletişimine negatif tesiri üzerine düşünülmeli.

Kamuoyu nezdinde artık usanç gelmiş 'kerameti kendinden menkul sözcüler'den daha çok, halkın; yani çobanların, yani öğretmenlerin, yani imamların, yani ırgatların, yani işsizlerin, yani... daha kaliteli bir demokrasi peşinde olan halkın konuşması gerekmez miydi?

Yoksa, Milli Birlik Projesi'ne Amerikalı aktör Kevin Kostner'ın olmayan desteğini almaya çalışmak gibi komiklikler, işin en hafif yanı.

Atılgan Bayer / Akşam



Bu haber 400 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,466 µs