ABD'de Operasyon Ergenekon

12 Kasım 2009 08:03 tsi
ABD Kongresinde Ergenekon toplantısı düzenleniyor! Kim tarafından ve neden?

ABD Kongresinde Ergenekon toplantısı düzenleniyor... Kim düzenliyor, amacı ne? Deşifre ediyoruz... iyibilgi özel

19 ya da 20 Kasım'da başta "amiral gemisi" olmak üzere "bir kısım" medyada şu anlama gelen başlıkları görürseniz sakın şaşırmayın: Kongre'de Ergenekon sıkıntısı

Hadi olası spotlardan bir örnek de yazalım: Türkiye'yi sarsan Ergenekon operasyonunu masaya yatıran ABD Kongresi'nden Türkiye'ye hukukun üstünlüğü uyarısı: Bu dava siyasi...

TOPLANTI YEMEKLİ

O gün çıkacak gazetelerin konuyla ilgili başlık ve spotlarıyla ilgili çeşitlemeler yapılabilir. Ancak biz bu örneklerle kendimizi sınırlayıp asıl mevzuya gelelim... ve şu haberi verelim: 18 Kasım'da ABD Kongresi Rayburn binasında bir Ergenekon tartışması düzenlenecek. Yerel saatte 11:30'da başayacak "Ergenekon davası ve Türkiye'de siyasi durum" başlıklı, yemekli toplantı iki saat sürecek. Yurter Özcan'ın moderatörlüğünü yapacağı toplantıda İstanbul'da gazetecilik yapmakta olan Gareth H. Jenkins konuşma
yapacak.

AÇIKLAMADAKİ İPUCU

Peki, toplantıda Ergenekon davasına nasıl bakılacak? Bu sorunun yanıtı tanıtım duyurusunda... Duyuruda Ergenekon davası ile ilgili şunlar söylenmiş: Ergenekon davası iki yılı aşkın süredir sürüyor. Bu dava rektörler, gazeteciler, sanatçılar ve emekli askerlerden oluşan karmaşık bir komplocu ağının AKP hükümetine karşı darbe hazırladığı iddiasını soruşturuyor. 6 bin sayfaya varan üç iddianameden ve gözaltına alınan onca insandan sonra Ergenekon davası nereye gidiyor? İç dinamikler neler? dava Türkiye'yi daha demokratik mi yapıyor yoksa muhalefeti bastırmak için sadece bir araç mı?

PÜF NOKTA PERDE ARKASINDA

Buraya kadar hiçbir sorun yokmuş gibi görünüyor... Türkiye önemli bir ülke olduğu için ve Ergenekon davası sadece Türkiye'de değil dünyada da ilgiyle izlendiği için ABD'nin başkentinde bu davanın tartışılması kadar doğal bir şey olamaz... Ancak bu toplantıda bazı gariplikler var! Ve bu gariplikler biraz perde arkasına gizlenmiş gibi duruyor.

Biraz açalım...

İNGİLİZİN TÜRK KOMPLOSU

Öncelikle konuşmacıya bir göz atalım... Kimdir Gareth H. Jenkins? 20 yıldır Türkiye'de yaşayan İngiliz gazeteci. Aslına bakılırsa pekçok gazetede yazdığı haberlerle değil, Türkiye'de geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir rapor ile dikkatleri üzerine çekti Jenkins. Rapor Ergenekon operasyonu ile ilgiliydi ve özellikle bir kısım medyanın çok fazla dikkatini çekti. "Gerçekle Fantezi arasında: Ergenekon soruşturması" başlıklı raporun kimilerinin dikkatini çekmesinin sebebi söyledikleri. Jenkins Ergenekon operasyonunun Türkiye'de muhalefeti sindirmek için bir komplo olduğuna inanıyor. Raporunda da bunu yansıtmıştı. Bu yüzden başta amiral gemisi olmak üzere kimi basın kuruluşları bu raporun üzerine balıklama atlamıştı.

KONUŞMA METNİ O RAPOR

O halde Kongre binasındaki konuşmasında Jenkins'in ne söyleyeceğini tahmin edebiliyoruz. Her ne kadar tanıtım duyurusunda "daha çok demokrasi mi yoksa muhalefeti sindirme aracı mı" diye tarafsız görünen bir soru sorulduysa da davet edilen konuşmacının düşüncelerinden aslında orada ne konuşulmasının istendiğini kestirebiliyoruz. Yani bizden birşey kaçmıyor...

RENKLİ DEVRİM TECRÜBESİ

Bunlar sizi tatmin etmediyse bir adım ileri giderek bu toplantıyı kimin düzenlediğine dikkat çekelim... Programı düzenleyen kuruluş ARI hareketi. Hani birkaç yıl önce sık sık Türkiye'nin gündemine gelen "liberal" topluluk. Genç siyasetçi Tuna Bekleviç'in önplana çıkardığı ARI hareketinde uzun sessizliğ döneminde oldukça değişim yaşandı aslında. Daha önce Soros Vakfı ve Açık Toplum ya da ABD'nin "renkli devrimleri destekleyen" NDI gibi örgütlerinden açıkça para alan -para veren örgütlerin sitelerinde yazıyor- bu kuruluş yeniden faaliyetlerini artırmış görünüyor. Gençler oldukça çalışkan deyip geçelim... Peki, toplantının gerçek sahibi ARI hareketi mi?

ARAŞTIRMA ANALİSTİ!

Kağıt üstünde öyle görünüyor. Ancak moderatörün kim olduğuna baktığınızda durum biraz değişir. Çünkü konuşmanın moderatörlüğünü washington Enstitüsü'nden Yurter Özcan üstlenmiş. Özcan'ın titrinde "araştırma analisti" ifadesi yer alıyor. Kongre binası kullanılarak yapılan böylesi önemli bir toplantıda moderatörlük yaptığına ve Washington Enstitüsü'nde "araştırma analisti" olarak çalıştığına göre akademik geçmişi bir hayli kabarık olmalı. Peki, gerçekten öyle mi? Ne yazık ki değil! Özcan üniversiteden mezun olduktan sonra özel şirketlerde çalışmış olan çok genç bir isim. Bu yıl ortasında kariyer değişikliğine giderek Washington Enstitüsü'ne girmiş. Genç yaşına ve hiçbir uzmanlık alanı olmamasına rağmen kendisine "araştırma analisti" denmiş ve "ağır" bir toplantının moderatörlüğü verilmiş. Peki, Özcan'a bu yolu açan kim?

YİNE O İSİM

İşte o isim yine karşımıza çıkıyor: Washington Enstitüsü Türkiye masası şefi Soner Çağaptay... Çağaptay Türkiye'de bir çok yabancı basın kuruluşunda hükümet aleyhinde yazdığı yazılarla tanınıyor. yazdığı yazılarda konu ne olursa olsun yazının sonunu Türkiye'deki irtica tehlikesi, Türkiye'nin yönünü değiştirmesi vb çıkarsamalara bağlamasıyla biliniyor. Tüm bunlar alt alta konuduğunda o toplantının perde arkasındaki mimarı Çağaptay olabilir mi?

BİR ADIM İLERİ

Evet olabilir ya da olmayabilir. Bizim işimiz sadece sorgulamak ve gazetecilik gereği yaşanan olayların perde arkasını irdelemeye çalışmak. Ancak bu toplantı bu kadar basit de değil. Gelin ufkumuzu biraz daha genişletelim... Çağaptay'ın iktidar partisine
eleştirilerini bu denli sertleştirmesinin nedeni ne peki? Çalıştığı kurumun bağlantıları olabilir mi? Bakın açık konuşalım: Washington Enstitüsü Washington'da iyi bilinen bir kuruluştur. Ve o kuruluşu tanıyan herkes, Enstitünün Musevi lobisiyle içli dışlı olduğunu, daha kestirmeden söylersek o kuruluşun Musevi lobisine bağlı olduğunu bilir. O halde şunu soralım: bayram değil, seyran değil... Musevi lobisi neden Ergenekon'u tartışmaya açıyor?

TÜRKİYE'NİN HASSAS DAMARI

Bu sorunun yanıtı için iyibilgi'de daha önce yayınlanmış bir analize gitmek gerekiyor. Analiz Musevi lobisinin Washington'da hareketlenmeye başladığını ileri sürüyordu. Bu hareketlenme iki sebepten kaynaklanıyordu: 1. Türkiye'nin İran konusunda ortaya koyduğu "nahoş" tavır. 2. Davos'ta başlayarak israil'i eleştiren Erdoğan'ın New York'ta Musevi Cemaati liderleriyle yaptığı görüşmede geri adım atmaması ve israil'e karşı söylemini sertleştirmesi... Diğer bir deyişle Musevi lobisi Türkiye'nin içişlerini Kongre'de tartıştırarak Ankara'yı cezalandırmaya mı çalışıyor? Belki de... belki de değil... Ancak birilerinin israil'e Türkiye üzerinde operasyon çekmeden önce Obama'yı ikna etmesi gerektiğini söylemeli...

Analizi bir ek notla bitirelim: Her hangi bir kuruluş, ABD kongre binalarından her hangi birisini kullanarak toplantı düzenleyebilir. Bunun için gerekli olan bürokratik izini alabilmektir. Gerekli izni alan yapacağı toplantısında da istediğini tartışabilir. Dahası orada söylenenler ne Amerikan hükümetini bağlar ne de Kongre'yi. Bu yüzden gazetelerde çıkacak yorumlarda "Kongre" vurgusu öne çıkarsa aldırmayın...

iyibilgi.com

Tekzip:

Yurter Özcan'dan gelen düzeltme aşşağıdaki gibidir:

ARI Foundation'ın (ARI Vakfı) Mart 2006-Temmuz 2009 arası başkanlığını yürüttüğümü eklememişsiniz. Sizin yazdığınız üzere, bu Çarşamba düzenlenen toplantının moderatörlüğünü yapmamın sebebi Washington Institute ile alakalı değil. Moderatör olarak davet edilmem, ARI Foundation'da önceden yürüttüğüm başkanlık ve konuşmacı olarak davet edilen Gareth Jenkins'i şahsen tanımamdır. ARI Başkanlığını, Washington Institute'da çalışmaya başladıktan sonra kendi isteğim üzerine Temmuz 2009'da bıraktım. Şu an sadece aktif bir üye olarak ARI Vakfı'nda rol alıyorum.

Bu arada ARI Foundation kurulduğundan beri, Amerikan Kongresinde 20'e yakın panel ve organizasyon düzenlemiştir. Mayıs 2007 tarihinde de benzeri bir panel düzenlemiştik ve moderatörlüğü yine ben yapmıştım. Sözü geçen panelde, Ermeni Yaşatasarısına karşı sürdürdüğümüz mücadelenin parçası olarak Türkiye'de yaptığımız anketin sonuçlarını paylaşmıştık. Moderatörlüğünü benim yaptığım panelde, konuşmacı olarak da anketi beraber yaptığımız organizasyon, "Terror Free Tomorrow"un başkanı Ken Ballen yapmıştı. Bunun dışında ARI'nin başkanlığını sürdürdüğüm zaman içerisinde gerek Georgetown Üniversitesi, gerekse George Washington üniversitesinde Türkiye ile alakalı bir çok panel ve organizasyon düzenledik. Daha fazla bilgi için: www.arifoundation.org

Ayrıca yazınızda belirttiğiniz gibi ne Amerika'daki ARI Vakfı, ne de Türkiye'deki ARI Hareketi hiç bir zaman Open Society ya da diğer Soros vakıflarından her hangi maddı/manevi yardım almamıştır. Bu konuda da, sizi ispata davet ederim.

Bu haber 2,606 defa okundu.